Girit'te üreme kliniğine 'insan kaçakçılığı' operasyonu

Yunanistan'da bir üreme kliniğine yönelik operasyonda sekiz şüpheli, taşıyıcı annelikle ilgili işlemlerle bağlantılı olarak 'insan kaçakçılığı' ve 'yasadışı evlat edindirme' suçlarından tutuklandı.

Abone ol

DUVAR - Yunanistan'ın Girit adasındaki bir üreme kliniğinde faaliyet gösteren geniş çaplı bir taşıyıcı annelik suç şebekesi, yürütülen uzun bir soruşturmanın ardından çökertildi. Kliniği kuran 73 yaşındaki doktor ve 44 yaşındaki ortağı da dâhil olmak üzere sekiz üye 'insan kaçakçılığı' ve 'yasadışı evlat edindirme' suçlarından tutuklandı. 

Organize suç şebekesinin en az 182 kadını yumurta donörü ve taşıyıcı anne olarak sömürdüğü, gebelik aşamasındaki kadınları zorla alıkoyduğu ve sahte tüp bebek (IVF) embriyo transferleri yoluyla 400'den fazla hastayı dolandırdığı iddia edildi. İnsan ticaretine maruz kalan kadınların Moldova, Ukrayna ve Bulgaristan gibi olumsuz ekonomik koşulların kadın yoksulluğuna yol açtığı ülke vatandaşları olduğu açıklandı.

ŞEBEKE NASIL İŞLİYORDU?

Yunanistan medyasına yansıyan bilgilere göre, suç örgütü katı bir hiyerarşi ve rol dağılımı ile işliyordu. Kliniğin sahibi olan doktor, taşıyıcı annelik düzenlemelerinin tıbbi gözetiminden ve yasal işlemlerinden sorumluydu. Yardımcısı diğer üyeleri denetliyor ve koordine ediyor, ayrıca donör kayıtlarında tahrifat yapıyordu. İki genç erkek iş ortağı, taşıyıcı anneleri barındırmak ve izlemekle görevlendirilmişti. Bir kadın embriyolog asistanı yasadışı yumurta çıkarma ve embriyo transferleri işlemlerini gerçekleştiriyordu. Birkaç kadın üye de taşıyıcı annelerin belirlenmesine, sahte belgelerin hazırlanmasına yardımcı oluyordu. 

'KADINLAR ZORLA ALIKOYULUYORDU'

İnsan ticaretine maruz kaldığı ifade edilen kadınlar şebeke tarafından tüp bebek işlemi için sömürülüyordu. Son bilgilere göre, gebelik aşamasındaki kadınlar zorla alıkonuluyordu. 

Yunanistan'da taşıyıcı annelik veya evlat edinmeyle ilgili yasal gereklilikleri karşılamayan çiftlere ve bekar erkeklere hizmet ettiği belirtilen suç örgütü, yasal yollardan evlat edinmeleri uygun bulunmayan ebeveynler için mahkeme onayı almak üzere belgelerde ve kayıtlarda sahtecilik yapıyordu. Sahte tıbbi geçmişler ve IVF prosedürleri için doktorlar ve kliniklerle işbirliği içinde olduğu ifade edilen örgüt, bazı durumlarda taşıyıcı anneler ve 'sahte eşler' arasında sahte evlilikler düzenleniyordu. Paylaşılan bilgilere göre, yasadışı taşıyıcı anneliğin maliyeti 70.000-120.000 euro arasında değişiyordu.

SORUŞTURMA DEVAM EDİYOR

Yetkililer, uzun soluklu soruşturma çerçevesinde sömürülen en az 71 yumurta donörünü, 98 taşıyıcı anneyi ve 4 yasadışı evlat edinmeyi ortaya çıkardı. Soruşturma sürerken şebeke tarafından yaratılan sömürü sisteminin daha fazla sayıda kadını etkilemiş olabileceği olasılığı üzerinde duruluyor. Yunanistan polisi, yasadışı taşıyıcı anne ticaretinin tüm boyutlarını ortaya çıkarmak için soruşturmasını sürdürüyor.

TAŞIYICI ANNELİK VE YUMURTA DONÖRLÜĞÜ YUNANİSTAN'DA YASAL

Taşıyıcı annelik ve yumurta donörü düzenlemeleri, doğurganlık sorunları veya sağlık koşulları nedeniyle doğal yollardan çocuk sahibi olamayan evli veya bekâr heteroseksüel çiftler ve bekar ebeveynler için Yunanistan'da yasal. Temmuz 2014'ten bu yana, uygun kişilerin Yunanistan vatandaşı olması veya Yunanistan'da ikâmet etmesi gerekli değil.

Yasa, taşıyıcı anneliğin taşıyıcı kişinin istemi doğrultusunda olması gerektiğini öngörmekle birlikte, IVF, hamilelik masrafları ve doğum için gerekli taşıyıcı anne masraflarının yanı sıra hamilelik sırasında kaybedilen ücretlerin ve ücretsiz izinlerin ödenmesine de izin veriyor.

Yunanistan'da, oluşturulan embriyoların amaçlanan ebeveynlerden herhangi biriyle biyolojik bir bağa sahip olması gerekliliği yok; ancak genetik bir bağın olmadığı durumlarda, yabancı ülkeler vatandaşlık vermeyebilir veya yasal ebeveynliği tanımayabilir.