'Gökçek Erdoğan diye çağırıp kendi konuştu'
AP'den iddia: Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek bir grup Amerikalı gazeteciyi Cumhurbaşkanı Erdoğan'la söyleşi vaadiyle Ankara'ya davet etti. Ancak bu söyleşi gerçekleşmedi...
DUVAR - Bir grup Amerikalı gazetecinin hafta içi Başbakan Binali Yıldırım'la yaptığı ve Batı basınına YPG-Fethullah Gülen ağırlıklı açıklamalarla yansıyan görüşmeye ilişkin 'ilginç' bir iddia ortaya atıldı. Buna göre, gazetecileri Türkiye'ye davet eden kişi, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'ti. Gökçek'in davetinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'la söyleşi vaadi de vardı ancak bu görüşme hiç gerçekleşmediği gibi, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Amerikalı gazetecilere 'kendi teorilerini' anlattığı sunumlar yaptı.
Bu ayrıntı, AP muhabiri Josh Lederman'ın Ankara gezisine ilişkin analizinde yer aldı. Lederman analizin girişinde Türkiye'nin Batı'nın gözündeki imajını düzeltmeye ve kendini daha iyi anlatmaya çalıştığı yorumunu yapsa da, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Almanya'ya yönelik Nazi benzetmesini de hatırlatıp şöyle devam etti:
'İSRAİL VE ABD TÜRKİYE'DE DEPREMİ TETİKLEYECEK'
"Türkiye'nin derdini Batı'ya anlatmaktaki başarısızlığı bu hafta Ankara'da fiilen afişe oldu. Ankara belediye başkanı, bir grup Amerikalı gazeteciyi Erdoğan ve aralarında dışişleri bakanı, istihbarat şefi ve ordu komutanının da bulunduğu bir grup gazeteciyle söyleşi için davet etmişti.
Türkiye'ye uçtuktan sonra, gazeteciler bu yetkililerle söyleşi yapmayacaklarını öğrendi. Bunun yerine, Erdoğan'ın partisinin de üyesi olan belediye başkanı Melih Gökçek dahil, başka yetkililerle görüştüler. Gökçek, darbe girişiminin ne kadar travmatik olduğunu pekiştirmek için çarpıcı videolar gösterdi. IŞİD'i ABD'nin yarattığına ve ABD'yle İsrail'in, fay hattından ortaya çıkacak enerjiyi kullanabilmek için Türkiye'de yapay bir depremi tetiklemek üzere işbirliği yaptığına dair temelsiz komplo teorilerinden söz etti.
'BOZDAĞ GAZETECİLERİN HAPİSTE OLMASINI SAVUNDU'
Ziyaretçi grupla biraraya gelen Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ise çok sayıda kişinin tutuklu olmasına rağmen, Türkiye'de hiçbir gazetecinin gazetecilik nedeniyle hapiste olmadığını savundu. Darbe girişiminden bu yana en az 100 haber kuruluşu kapatıldı; İnsan Hakları İzleme Örgütü'ne göre 'bağımsız medyanın neredeyse tamamen susturulduğu' bir baskı söz konusu. Bununla birlikte Bozdağ, gazetecilerin uyuşturucu, bazı yerlere izinsiz girme veya 'terör örgütleri için propaganda yapmak' gibi sebeplerle hapiste olduğunda ısrar etti.
Türk liderler, Fransa 2015'teki Paris saldırılarından sonra ilan edilen olağanüstü hal nedeniyle tepki çekmezken kendilerinin sürekli azar işitmekten yorulduklarını anlattı. Fakat Türkiye'nin aksine Fransa, 41 bin kişiyi tutuklamadı ve 100 bin kamu çalışanını işten çıkarmadı."