Gökpınar Gölü bakanlığın koruma kararına rağmen imara açıldı
Sivas Gürün'de doğal akvaryum olarak bilinen Gökpınar Gölü’nün etrafına Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın “Doğal Sit alanı” koruması alınmasına rağmen, Sivas Valiliği gölün etrafını yapılaşmaya açtı. Konuyu mahkemeye taşıyan ve bir imza kampanyası başlatan Gökpınar Gölü Korunmalıdır İnisiyatifi’nden Ayhan Çelik, gölün etrafının yapılaşmaya açılmasının hem gölü hem de etrafındaki endemik bitki ve canlıları etkileyeceğini belirterek, herkesi kampanyalarına desteğe çağırdı.
Burcu Özkaya Günaydın
SİVAS - Sivas kent merkezine 147, Gürün ilçe merkezine 10 kilometre mesafedeki Gökpınar Gölü, Türkiye’de hiçbir göl ve denizde olmayan benzersiz bir turkuaz renge ve berraklığa sahip. Sualtı sporu da yapılan göl, doğal akvaryum olarak biliniyor. Sivas Valiliği, geçen mayıs ayında gölün çevresini ihaleye açarak, “Gökpınar Gölü İyileştirme ve Bungalov Evleri Yapım İşi” projesi kapsamında gölün çevresine bungalov evler ve yürüyüş alanları yapılmasını istedi. Bu projeye karşı çıkan Gökpınarlı doğa savunucuları, Gökpınar Gölü Korunmalıdır İnisiyatifi çatısı altında birleşerek, imar planına dayanmadan yapılmak istenen projenin Kıyı Kanunu'na aykırı olduğunu ve bölgenin doğal yapısını bozacağını söyledi. Savunucular ihalenin iptal edilmesini talep etti ve change.org’da “Gökpınar Gölü korunmalıdır, hem de tüm doğallığıyla” kampanyasını başlattı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ise çevrecilerin karşı çıktığı riskleri işaret ederek, Gökpınar Gölü’nü “Potansiyel Doğal Sit Alanlarının Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Projesi” kapsamına alır. Böylece Valilik, iş makinelerini çekip, projeyi durdurmak zorunda kalır.
'YAPILAŞMA GÖLÜ YOSUNA BOĞAR'
Geçtiğimiz günlerde Sivas Valiliği, Bakanlık kararına rağmen Gökpınar Gölü etrafına iş makineleri getirdi ve projeyi yeniden başlattı. Yeniden bir imza kampanyası başlatan Gökpınar Gölü Korunmalıdır İnisiyatifi’nden Ayhan Çelik, gölün yapısının çok hassas olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Gökpınar’da küçük ve büyük iki göl var. İki göl birleşiyor ve Fırat’a kavuşuyor. Derinliği 15 metre. Yukarı doğru hafif dik bir yamaç var. Bu yamaçlara yapılacak her şey gölün yapısını etkiliyor. Gölün etrafının yapılaşmaya açılması gölün yosunlaşmasına neden olur. Gölün dip yapısı zedeleniyor. Burada sadece göl güzelliği de yok. Gölün olduğu yer özel doğa alanı. Endemik bitki ve canlıları yaşadığı bir yer. Buranın yapılacak bir yapı tüm bu çevreyi etkileyecektir.”
BAKANLIK DOĞAL SİT ALANI İNCELEMESİNE ALDI
İlk imza kampanyasını mayıs ayında başlattıklarını, bu kampanyanın sonuç verdiğini söyleyen Çelik, Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın 3 Temmuz’da gönderdiği yazıda bu bölgeyi sit alanı incelemesine aldığı haberi gelince, valiliğe gittiklerini belirtti. "Bakanlığın da bizimle aynı fikirde olduğunu anlattık, onlar da anladılar. Ama ardından 'Bungalov ev olmasın seyir kafe yapalım oraya' dediler. Yapamazsınız, Kıyı Kanunu var dedik. Bakanlık SİT alanı yaptı, korumaya alındı dedik.”
'ŞİKÂYETİMİZ ŞİKAYET ETTİĞİMİZ KURUMA DÖNÜYOR'
Aradan geçen kısa bir süre sonra 1. Aşama İmar Planı çıktı ve gölün etrafı parça parça kuşatıldı. Hemen itiraz ettiklerini, Bakanlık yazısını hatırlattıklarını vurgulayan Ayhan Çelik, 36 gün sonra kendilerine Bakanlık yazısının ulaşmadığı söylenerek, Valiliğe yapılan başvuru itirazının reddedildiğini aktardı. Olayı yargıya taşıdıklarını söyleyen Çelik, mahkemenin sürdüğünü, bu süreçte CİMER’e de şikayatte bulunduklarını belirterek, “CİMER’e yaptığımız itiraz Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne geliyor. İl Müdürlüğü’nden de Valiliğe. Yani şikâyetimiz, şikâyet ettiğimiz kuruma dönüyor” dedi.
VALİLİK İTİRAZLARA RAĞMEN 2. AŞAMA İMAR BAŞLATTI
Süreç böyle devam ederken Sivas Valiliği, 2. Aşama İmar Planı'na geçerek, karşı sahile de yeni imar planı çıkardı. Mahkemelik olan bu plan için Ankara Mimarlar Odası da davaya müdahil oldu. Ayhan Çelik şöyle devam etti: “30-40 gün geçti hâlâ yanıt gelmedi. Bekliyoruz 300-400 metrede Gökpınar köyü, 800-900 metrede ise Yelken köyü var. Buradaki terkedilmiş okul binası, tarım yapıları ve boş köy evleri değerlendirileceğine, gölün 100 metre çevresinin yapıyla doldurulması hem mantıklı değil, hem kabul edilemez hem de Gökpınar'ı öldürür..."