Golan Tepeleri saldırısı sonrası Kıbrıs'ta 'dar kapsamlı operasyon' beklentisi

Golan Tepeleri'nde 12 kişinin öldüğü saldırının ardından, Kıbrıs Cumhuriyeti diplomatik misyonları aracılığıyla krizle ilgili bilgi topluyor. Lefkoşa, olası tahliyeler için de hazırlık yapıyor.

Abone ol

LEFKOŞA - İsrail'in işgali altındaki Golan Tepeleri'ne düzenlenen ve İsrail'in Lübnan'daki Hizbullah'ı sorumlu tuttuğu roket saldırısının ardından Lübnan-İsrail sınırında tansiyonun tırmanması, İsrail'e en yakın Avrupa Birliği (AB) üyesi olan Kıbrıs'ta da alarm zillerinin çalmasına neden oldu. 27 Temmuz Cumartesi günü işgal altındaki bir Dürzi köyüne düzenlenen roketli saldırının ardından, diplomatik kanallar aracılığıyla krizi yakından takip eden Lefkoşa olası bir bölgesel savaş olasılığını da göz ardı etmiyor. 

Kıbrıs Cumhuriyeti, İsrail ve Lübnan'daki diplomatik misyonları aracılığıyla krizle ilgili bilgi topluyor. Ayrıca, yabancı başkentler nezdinde konunun derinlemesine irdelenmesine yönelik çalışmalar yürütüyor. Adının açıklanmasını istemeyen Kıbrıslı bir diplomatik kaynağa göre, İsrail'in Lübnan topraklarında 'kapsamı dar tutulacak kayda değer bir operasyon' planladığı belirtiliyor. Ancak, aynı kaynak, Hizbullah ve destekçisi İran'ın bu operasyona vereceği tepkinin büyük belirsizlik yarattığına dikkat çekerek kontrolsüz bir misillemenin bölgesel bir savaşa yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

KIBRIS, OLASI TAHLİYELER İÇİN HAZIRLIKLARINI TAMAMLIYOR

İsrail-Lübnan sınırındaki gerilim tırmandıkça Kıbrıs, Lübnan'da bulunan yabancı ülke vatandaşlarının tahliyesi için hazırlıklarını hızlandırıyor. Pazartesi sabahı itibariyle planlama ve yabancı başkentlerle istişare aşamasını tamamlayan Kıbrıs, Sudan krizi ve geçtiğimiz ekim ayında İsrail'de yaşanan olaylarda olduğu gibi, bu tahliye operasyonunda da kolaylaştırıcı rol üstlenmeye hazır. Gerekli lojistik destek için hazırlıklar yürütülürken yetkililer olası bir tahliye emri durumunda harekete geçmek için hazır bekliyor.

KIBRIS, KENDİ GÜVENLİĞİ İÇİN DE ENDİŞELİ

İsrail-Lübnan krizi, Kıbrıs'ın kendi savunma ve güvenliği açısından da büyük önem taşıyor. Hizbullah, Haziran 2024'te Kıbrıs'ı İsrail'e verdiği destek nedeniyle hedef alabileceği tehdidinde bulunmuştu. Bu tehdidi ciddiye alan Kıbrıs Cumhuriyeti hükümeti, olası bir bölgesel çatışmaya karışmamak için başta AB olmak üzere uluslararası toplumdan destek talep ediyor. Aynı zamanda adanın güvenlik birimleri ile Milli Muhafız Ordusu da olası tehditlerin önlenmesi için planlamalara ve hazırlıklara girişmiş durumda. 

BRİTANYA ÜSLERİ GERİLİMİ TAKİP EDİYOR

Kıbrıs'ın güneyindeki egemen Britanya Askeri Üsleri de gerilimi yakından takip ediyor. Geçtiğimiz günlerde Britanya donanmasına ait deniz unsurları, Kıbrıs kıyılarına yönelik olası bir hava saldırısına karşı tatbikat yaptı. Lefkoşa'dan edinilen bilgilere göre, tatbikat kapsamında Kıbrıs kıyılarına yönelen bir insansız hava aracı başarılı bir şekilde imha edildi.

Kaynaklara göre, Britanya donanması da Lübnan'dan tahliye gerektiren bir durumda devreye girmeye hazır. Adadaki üslerin bu operasyonda merkezi rol üstlenmesi bekleniyor. 

Kıbrıs Cumhuriyeti'nde olduğu gibi Britanya'dan konu hakkında yansıyan sınırlı bilgilere göre ilerleyen saat veya günlerde İsrail'in Lübnan'da 'kapsamı dar' bir askeri operasyona girişmesi bekleniyor. Londra, bu operasyonun halihazırda hassas bir konumda bulunan Lübnan'da derin bir krize yol açmasını, ülkenin dağılma noktasına gelmesini arzulamıyor. 

KIBRIS, HASSAS BİR DENGE POLİTİKASI İZLİYOR 

İsrail-Lübnan sınırındaki gerilim, Kıbrıs'ı zorlu bir jeopolitik denklemin tam ortasına yerleştirmiş durumda. Ada ülkesi, bir yandan bölgesel bir savaşın önlenmesi için diplomatik çabaları desteklerken, diğer yandan olası bir kriz senaryosuna karşı kendi güvenliğini sağlamak ve yabancıların tahliyesi için hazırlık yapmak zorunda kalıyor. Bu durum, Kıbrıs'ın bölgedeki hassas dengeleri gözeterek çok yönlü bir politika izlemesini gerektiriyor. 

Kıbrıs, krize sadece askeri ve savunma açılarından yaklaşmıyor. Kıbrıslı yetkililer, yeni krizin turizme, ekonomiye ve mülteci meselesine olası etkileri üzerinde de duruyor. Turizm sezonunun ortalarında olan Kıbrıs, krizin kontrol dışına çıkması durumunda mali ve finansal açılardan da sıkıntıya girebilir. Lefkoşa'daki tüm kaynaklar bu konuda hemfikir.