Gönüllüler işbaşında: İhtiyaç sahipleri için tarım

Bornova Belediyesi’nin desteğiyle yaklaşık iki yıldır Yaka Mahallesi’ndeki 20 dönümlük arazide alternatif tarım metotları uygulanıyor. Çalışmaları yürüten gönüllüler elde edilecek sağlıklı gıdayı ihtiyaç sahiplerine ulaştıracak.

Abone ol

İZMİR - Bornova Belediyesi’nin Yaka Mahallesi’ndeki atıl tarım arazisinde kurulan Doğal Tarım Çiftliği, Birleşmiş Milletler Kalkınma Ajansı’na (UNDP) başvuran 422 proje arasında ilk 18’e girdi. Doğal Tarım Çiftliği gönüllüleri UNDP’den almayı hedefledikleri finansal destekle çiftliği bir sosyal merkeze dönüştürerek, yerel yönetimler ve tarım gönüllüleri arasında iş birliği sağlamak istiyor.

Talep edilen desteğin sağlanması durumunda kurulacak tesislerde bir yandan üretilen gıdalar kurutulurken, diğer yandan doğal damıtma işlemleri uygulanarak alternatif tarım yöntemiyle verimlilikte artış sağlanacak. Elde edilecek farklı nitelikte ürünlerle ihtiyaç sahiplerine sağlıklı gıda ulaştırmayı hedefleyen gönüllüler, ekolojik tahribata neden olan konvansiyonel tarımın dayattığı yöntemler yerine, geleneksel tarım yöntemleriyle “başka bir tarımın” mümkün olduğunu gösteriyor.

UNDP’den finansal destek almak amacıyla bu programa başvurma kararı aldıklarını belirten Bornova Belediyesi, Doğal Tarım Merkezi ve Çiftliği gönüllüleri, Doğal Tarım Projesi’ni anlattı.

‘ÇİFTÇİLER, TEK TİP, İLAÇLI ÜRETİM YAPMAYA YÖNELDİ’

Endüstriyel tarım, yanlış gıda ve tarım politikaları sebebiyle doğanın gün geçtikçe daha fazla tahrip olduğunu dile getiren Eda Pınar,  çiftçilerin doğal yöntemler üretecek ortamları olmaması nedeniyle tek tip, ilaçlı üretim yapmaya daha fazla yöneldiğini söyledi. Pınar, "Kadınların evlerden çıkıp üretim sahasına gitmesinin zorlaşması, çocukların mevsim sebzelerini bile ayırt edemediği, doğadan tamamen kopuk bir şekilde büyümesi gibi birçok sorun şehirlerde çok daha fazla gün yüzüne çıkıyor" dedi. 

Bundan bir buçuk yıl önce yerel yönetimle birlikte ve tamamen gönüllülerden oluşan bir ekiple Bornova Doğal Tarım Merkezi’ni kurduklarını ifade eden Utku Tutar ise şunları söyledi:

"Bir orman arazisinin içinde olmasına rağmen motocross alanı olarak kullanıldığı için oldukça sıkışmış ve tahrip olmuş bir toprağı doğal tarım yöntemleriyle elverişli hale getirdik. Buranın aynı zamanda müşterek bir alan olmasını hedeflediğimiz için birçok atölye ve çalışmalar geliştiriyoruz. Çocuklar için düzenli olarak atölyelerin yapıldığı, toprağa dokundukları, tohum topu yaptıkları etkinlikler düzenliyoruz. Bölgedeki okullarla ve öğretmenlerle görüşmeler yaparak çocuklarla birlikte daha büyük bir öğrenme alanı haline getirmeye çalışıyoruz.”

‘SADECE ÜRETİMİ DEĞİL, DÖNÜŞÜMÜ DE HEDEFLİYORUZ’

Kadınların çoğunlukta olduğu gönüllü ekiple, çevredeki köylerden kadınlarla daha fazla buluşmayı hedeflediklerini aktaran Dicle Dilan Salman, kadınların hem daha fazla üretime katıldığı hem de toplumsal cinsiyet ve gıda konusunda daha fazla farkındalığın olduğu bir alan yaratmaya çalıştıklarını ifade etti. Tamamen yatay bir örgütlenmenin hakim olduğu, cinsiyet eşitliğiyle kararların alındığı bu mekanizmayı korumaya önem verdiklerinin altını çizen Salman, şöyle devam etti:

“Sadece insanın gıdasını elde etmesini sağlayan, diğer canlıları asla düşünmeyen tek yönlü gıda ve tarım politikalarının alternatifini üretmeye çalışarak buradan bir örnek çıkartmayı hedefliyoruz. Yaptığımız her şeyi bu yolda yatırım olarak görüyoruz. Belediyeyle bu konuda daha fazla etkileşimde olmayı sağlayarak toplumun yerel yönetimde söz, yetki ve karar sahibi olması için adımlar atıyoruz. Gönüllülerin hiçbir maddi çıkarı olmadan tamamen ücretsiz olarak tüm eğitimleri, söyleşileri, atölyeleri ve tarımı yapmaya çalışıyoruz. Yerel tohumlara ulaşarak, zehirsiz bir üretimin olabileceğini deneyimliyor, sadece üretimi değil, dönüşümü de hedefliyoruz. Tek başınalığın çok fazla arttığı böylesi bir dönemde tek bir yerel belediyeyle işbirliği yapmamıza rağmen Manisa gibi yakın şehirlerden, başka ilçelerden birçok insanın buluştuğu bir öğrenme alanı oluşturabildik."

‘DAYANIŞMANIN VE BİRLİKTE OLMANIN GÜCÜYLE BU NOKTAYA GELDİK’

Doğal Tarım Merkezi ve Çiftliği gönüllülerinden Gizem Apohan ise pandemide de kontrollü olarak buluşmalarını gerçekleştirmeye, toprağı üretim alanına dönüştürmeye gayret ettiklerini ifade ederek, "Bundan sonraki süreçte de eğitimler için gerekli materyallerin, ulaşım araçlarının sağlanması, ortak bir yaşam alanı bölgesi oluşturmak gibi ihtiyaçlarımızın çözümü için gönüllüler olarak bu programa başvurma kararı aldık. Yaptığımız tüm bu çalışmalarla buraya kadar, dayanışmanın ve birlikte olmanın gücüyle geldik. Bundan sonrası için de hem bu dayanışma ve birlikteliği hem de sizin işbirliğinize ihtiyacımız var" diye konuştu.