Görme engelliler: Oy pusulasını değiştirmek yetmez, erişilebilir binalar gerek
İktidar, görme engellilerin seçimler için "gizli oy" talebine yeşil ışık yaktı. Şablon uygulamasının detaylarını talep eden engelliler, erişilebilir binalar istiyor.
ANKARA - Görme engelliler yıllardır tek başlarına oy kullanmak için mücadele ediyor. Her seçim döneminde gündeme gelen sorunla ilgili iktidar şimdi adım atmaya hazırlanıyor. Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlanan seçim kanunu teklifine bir madde eklenerek 500 binin üzerinde görme engelli seçmen için ‘oy pusulalarına uygun şablon’ getirilmesi gündemde. Ancak yıllardır oyalandıklarını, verilen sözlerin tutulmadığını belirten görme engelliler, şablon uygulamasının nasıl hayata geçeceğine dönük açıklama talep ediyor. Anayasal hak olan "gizli oy" için bunun önemli olduğunu vurgulayan görme engelliler, aynı zamanda oy kullanılan binaların da erişilebilir olmasını talep ediyor.
2018’DE YSK ONAY VERMİŞ AMA BÜTÇE ÇIKMAMIŞTI
Yüksek Seçim Kurulu (YSK), görme engellilerin 24 Haziran 2018 seçimlerinde tek başına oy kullanmasını sağlayacak şablon kullanılmasına izin vermiş ancak bütçe olmadığı için söz konusu uygulama hayata geçmemişti. Uzun yıllardır mücadele verdiklerini ve anayasal haklarını kullanmak istediklerini belirten Türkiye Körler Federasyonu Başkanı Mehmet Emin Demirci’ye göre 500 binin üzerinde görme engellinin anayasal haklarının çiğnenmemesi gerekiyor.
298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un 93. Maddesi'nde yer alan, görme engellilerin birilerinin yardımıyla oy kullanmasına imkân veren maddenin "göstermelik" olduğunu ve çoğu zaman uygulamada sorunlarla karşılaşıldığını belirten Demirci, aynı ev içerisinde yaşayan eşlerin farklı siyasi eğilimlerinin olabileceğine dikkat çekerek şunları söyledi:
"Bizim buradaki amacımız anayasadaki seçimlerin gizlilik ilkesinin ihlal edilmemesi. Yasaya göre birileri refakat edebiliyor ama şöyle de bir şey var. İnsanlar, karı kocalar ayrı partilere oy kullanabiliyorlar. Birbirinin oyunu da icabında bilmiyorlar. Bu bireysel bir hak ve bunun sağlanmasını istiyoruz. Diyarbakır’da bir arkadaşımız aradı. Geçen seçimde sandığa gitmiş ve sandık başkanı, ‘Yanında kimseyle oy kullanamazsın. Senin adına ben kullanacağım’ demiş. Arkadaşımızda, 'Ben A partisi derim sen B partisine basarsın, bu böyle olmaz' yanıtını vermiş. Sonunda da hâkim kararıyla refakatçi eşliğinde oyunu kullanabilmiş. Bunun gibi çok fazla uygulama var."
'ÖYLE BASİT BİR İŞ DEĞİL'
Görme engellilerin gizli oy hakkına ilişkin yasal düzenleme yapılırsa, sandık kurulu başkanlarının keyfi hareketlerinden kurtulacaklarını belirten Demirci, oy pusulalarında şablon uygulamasının nasıl hayata geçeceğinin yanıtını talep ederek şunları söyledi:
"Yapılabilirse diyoruz biz. Oy pusulaları bazen çok karmaşık da olabiliyor. Bunu hangi seçimlerde ne tür bir uygulamayla hayata geçirecekler öğrenmek istiyoruz. Mahalli seçimlerde örneğin beş tane pusula oluyor. Bunun için nasıl bir formül geliştirilecek örneğin? Bunun üzerine çokça çalışmak ve bizi bilgilendirmeleri gerekiyor. Öyle basit bir iş değil."
'BİRİLERİNİN YARDIMI OLMADAN OY KULLANMAK İSTİYORUZ'
Ankara Barosu Engelli Avukatlar Kurul Başkanı Ali Kılıç’a göre, anayasal haklarını talep ederek gizli oy için yürüttükleri mücadelede bu zamana dek görme engelliler oyalandı, konu savsaklandı, adım atılmadı ve sözler tutulmadı.
TBMM önünde yaptıkları açıklama sırasında, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz’un kendilerine, "Sizin talebiniz doğrultusunda biz yasa değişikliği yapıyoruz. Cumhurbaşkanımız da onayı verdi. Yasal düzenlemeyi getireceğiz" dediğini aktaran Kılıç, "Sadece sorunumuz şablon uygulamasının getirilmesi değil. Oy vermede şablon sorunun dışında çözümler de gerekiyor. Şablon sadece başlı başına yeterli değil" diye konuştu.
Birilerinden yardım almadan oylarını kullanmak istediklerini belirten Kılıç, kendisinin yaşadığı zorluğu, "Bazen oy kullanmaya girdiğimizde refakatçiyi de kabul etmiyorlar. Örneğin ben eşimle gidiyorum, ‘Eşinle oy kullanamazsın’ diyorlar. Sandık görevlileri refakat etmek istiyorlar. İyi de ben size güvenmiyorum. Seçim yasasına bizim bağımsız oy kullanmamızın önünü açarlarsa çok daha iyi olacak. Gizli oy hakkı ancak böyle korunabilir" ifadeleriyle anlattı.
‘BİNALARIN ERİŞİLEBİLİR OLMASI GEREKİYOR’
Oy pusulalarının değiştirilmesinin yeterli olmayacağını, görme engellilerin dışında ortopedik engeli olan milyonlarca insanın da olduğunu belirten görme engelli avukat Kılıç, erişilebilir bina taleplerini şu sözlerle anlattı:
"Seçim yerlerinin erişilebilir olması gerekiyor. Binalara girdiğiniz zaman engellilerin merdivenlerden çıkıp oy kullanması mümkün değil. Seçim yerleri erişilebilir de değil. Maalesef seçim yerlerine giderken bile biz yardımcı bulmak zorunda kalıyoruz. Oylar genellikle okullarda kullanılıyor ve okulların çoğunda yürüyen merdiven ya da asansör yok. O binaya girip sınıfı bulmak çok zor. Yasaya göre bütün binaların, engellilerin erişimine uygun olması gerekiyor. Ama maalesef bu da uygulanmıyor. Yeni binalarda bile rampalar yapılmıyor, görme engellilerin erişebileceği çizgiler konulmuyor. Sadece oyun bağımsız kullanılması yetmez binaların erişilebilir olması gerekiyor."
'NOTERLER VE BANKALARDAKİ İMZA MESELESİ DE BİZİ RENCİDE EDİYOR'
Avukat Kılıç’a göre görme engellilerin seçim süreci dışında noter ve bankalarda yaşadığı sorunlar da var. Yasada yer almamasına rağmen noterlerin ve bankaların imza atarken iki tanık istediklerini belirten Kılıç, buna dönük de çözüm talep ettiklerini söyledi. Ankara Barosu’nun bu konuda yakın bir dönemde çalıştay düzenleyeceğini ve noterler ile bankaların tutumlarına dönük dava hazırlığında olduklarını belirten Kılıç sözlerini şöyle sürdürdü:
"Engellilerin sorunu çok. Oy kullanma ve imza meselesi bizi rencide ediyor. Görme engelliler rencide ediliyor. Ben avukatım ve notere gittiğimde benden tanık istiyorlar. Ben avukatım ve okuma yazmam var. Ben direndiğim zaman işlem yapmıyorlar. Müvekkillerimle notere gidiyoruz, imza atamıyorum engelleniyor ve rencide oluyorum. Bankaya gidiyorsunuz kredi çekeceksiniz aynı sorunu yaşıyorsunuz. Buna dönük de zaman kaybetmeden adım atılması gerekiyor."