Greta Thunberg'den 'Gazze' yazısı: İnsan hakları olmadan iklim adaleti olmaz

DUVAR - İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg, Gelecek İçin Cumalar (Fridays for Future) İsveç'ten üç aktivistle birlikte kaleme aldığı yazıda, Gazze'de yaşanan acıları dile getirmekten vazgeçmeyeceklerini söyleyerek "İnsan hakları olmadan iklim adaleti olmaz" dedi. 

İngiltere'nin The Guardian gazetesinde 5 Aralık Salı günü yayınlanan yazıda, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında '15 binden fazla kişinin öldüğü, bu kişilerin en az 6 bininin çocuk' olduğuna dikkat çekildi. Bu sayıların artmaya devam ettiği ifade edilen yazıda, "İsrail, temel toplumsal altyapıyı ve hastane, okul ve mülteci kampı gibi sivil hedefleri bombaladı. İsrail, abluka uyguladı, gıda, ilaç ve yakıtın işgal altındaki Gazze Şeridi'nde mahsur kalmış 2,3 milyon Filistinliye ulaşmasına engel oldu, bu da Oxfam'ın İsrail'e açlığı bir savaş silahı olarak kullanma suçlamasını yöneltmesine yol açtı" değerlendirmesine yer verildi.

'POLİTİZE OLMADIK, BİZ HEP POLİTİKTİK'

Pek çok Birleşmiş Milletler (BM) uzmanının durumu devam eden bir soykırım olarak nitelendirdiğini aktaran Greta Thunberg ve üç iklim aktivisti, pek çok başka uzmanın da benzer tespitlerde bulunduğuna dikkat çekerek, "Ancak dünyanın büyük bir kısmı, özellikle de sözde küresel kuzey, bunları görmezden geliyor" ifadelerini kullandı.

'Yaşanan bu korkunçluklara rağmen bazı kişilerin kamuoyundaki tartışmaların iklim adaleti hareketi içindeki genç insanların Gazze hakkında yaptığı açıklamalara odaklanmasını seçtiğini' aktaran iklim aktivistleri, "Pek çok kişinin iddia ettiğinin aksine, Fridays for Future radikalleşmedi ya da politize olmadı. Biz hep politiktik çünkü biz her zaman bir adalet hareketiydik. Filistinliler ve etkilenen tüm siviller ile dayanışma içinde olmak bizim için hiçbir zaman şüphe götüren bir konu olmadı" diye yazdı.

'KÜRDİSTAN VE UKRAYNA İLE DE DAYANIŞMA İÇİNDEYDİK'

"İklim adaletini savunmak, temel olarak insanlar ve insan haklarına önem verdiğiniz bir yerden gelir" diyen Greta Thunberg ve arkadaşları, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu, sebebi ne olursa olsun insanlar acı çektiğinde, evlerinden ayrılmak zorunda bırakıldıklarında ya da öldürüldüklerinde sesinizi yükseltmek anlamına gelir. Tam da bu yüzden grevlerimizi Sápmi, Kürdistan, Ukrayna ve diğer pek çok yerdeki marjinalize edilmiş gruplarla ve emperyalizm ve baskı karşısında yürüttükleri adalet mücadeleleriyle dayanışma içinde gerçekleştirdik. Filistin ile olan dayanışmamız da farklı değil. Kamuoyunun odağının Filistinlilerin halihazırda yaşadığı acılardan uzaklaştırılmasını reddediyoruz."

'HAMAS'IN CİNAYETLERİ İSRAİL'İN SAVAŞ SUÇLARINI MEŞRULAŞTIRMAZ'

Kaleme aldıkları görüşlerin yalnızca Fridays for Future İsveç grubunun düşüncelerini yansıttığını kaydeden iklim aktivistleri, "Hamas'ın İsrailli sivillere yönelik korkunç cinayetleri İsrail'in devam eden savaş suçlarını meşrulaştıramaz. Soykırım meşru müdafaa değildir ve hiçbir şekilde orantılı bir tepki değildir" ifadelerini kullandı. 

Yazıda, bu durumun 'Filistinlilerin on yıllardır yaşadığı ve Uluslararası Af Örgütü'nün Apartdheid rejimi olarak nitelendirdiği daha geniş bağlam içinde' gerçekleştiği de hatırlatıldı. İsveçli bir hareket olduklarını hatırlatan aktivistler, "İsveç'in İsrailli silah şirketleri ile olan askeri işbirliği ve dolayısıyla bunun İsveç'i İsrail'in işgal ve toplu öldürme eylemlerinin suç ortağı haline getirmesi dolayısıyla da sesimizi yükseltme sorumluluğumuz var" dedi.

'SESSİZLİK, SUÇA ORTAK OLMAKTIR'

Son dönemde İsveç'te ve dünyada Yahudi ve İslam karşıtı açıklama, eylem ve nefret suçlarında artış yaşandığına da işaret edilen açıklamada, son haftalarda yaşanan can kayıplarından ve bu sayının yükselmesine izin verilmesinden duyulan üzüntü dile getirildi. Makaleye şu sözlerle son verildi: "Bu özrü olmayan şiddete son verilmesini talep etmek, temel insanlık meselesidir; bunu yapabilen herkesi bu talebi dile getirmeye çağırıyoruz. Sessizlik, suça ortak olmaktır. Devam eden bir soykırımda tarafsız kalamazsınız."

Yazıda Greta Thunberg'in yanı sıra Fridays for Future İsveç hareketinden iklim adaleti aktivistleri Alde Nilsson, Jamie Mater ve Raquel Frescia'nın da imzaları yer aldı. (DIŞ HABERLER)