Güç, başarı, para ve seks
Weinstein sadakat, ödül, tehdit, utanç üzerinden karmaşık bir sistem kurmuş; bu sistem de onun gücünü, güvence altına almış. Ama kendisini bir kurban olarak göstermeyi de ihmal etmiyor...
KÖLN - Harvey Weinstein ABD eğlence sektörünün en güçlü isimlerinden biri: Hollywood film yapımcısı, 'Miramax' ve 'Weinstein Company'nin yöneticisi. İngiliz Hasta (The English Patient), Aşık Shakespeare (Shakespeare in Love), Zoraki Kral (The King’s Speech) Harvey Weinstein'ın tanınmış filmlerinden sadece bir kaçı. Bu başarılı filmler göz önünde tutulduğunda Weinstein Hollywood'da belki de tanrının bir kaç adım gerisinde kalıyor denebilir.
On gün önce, "New York Times" aylarca yaptığı araştırma sonuçlarını yayınladı. Bu habere göre, başarılı yapımcı geride bıraktığımız on yıl boyunca hem şirketinde çalışan kadınlara, hem de yapımcılığını üstlendiği film ve dizilerde rol alan kadınlara cinsel taciz ve istismarda bulunmuş. Kendilerini savunacak ve Weinstein'ı şikayet edeceklerini söyleyenleri, ünlü yapımcı kariyerlerini yok etmekle tehdit edince, sessiz kalmışlar. Muhtemelen bu kadınların bir kısmı da şirket avukatlarınca para karşılığında susturuldular. Anlaşılan hiç kimse ayağa kalkmadı ve yeter artık! demek cesaretini gösteremedi.
Harvey Weinstein zorbalığa dayalı kişisel bir güç sistemi kurmuş: Kadınlara yaşattıkları da Hollywood'da ve hatta Cannes'da bile biliniyormuş. Tacize ve istismara uğrayan isimler Angelina Jolie, Gwyneth Paltrow gibi ünlüler olunca, taciz ve tecavüze uğrayanlar açısından olayın seyri değişti. Hollywood'un ve New York'un liberal kesiminden destek üstüne destek açıklamaları yapıldı.
Ama daha öncesinde neden herkes sustu? Birincisi: anlaşılan kadınları hor gören anlayış ve davranışlar, seksizm bu endüstride güncelliğini korumaya devam ediyor. Yapım şirketlerinin, erkekler tarafından yönetiliyor olması ve kadınların, kendilerine iyi roller verilmesi veya yazılması için bu saldırıları sinelerine çekerek yaşamlarını devam ettirmeleri gerekiyor.
İkincisi, görünüşe göre güç, cinsiyet ve para arasında yakın bir ilişki var. Biyologlar bu durumdan testosteron hormonunu sorumlu tutuyorlar. Üçüncüsü, gücün kötüye kullanılması diyebiliriz. Herkesin bildiği bir gerçeği saklamaya yetiyor güç!
Weinstein sadakat, ödül, tehdit, utanç üzerinden karmaşık bir sistem kurmuş; bu sistem de onun gücünü, güvence altına almış. Ama kendisini bir kurban olarak göstermeyi de ihmal etmiyor: İçindeki şeytani bu dürtü, kendine sahip olamamasına neden oluyormuş! Tam da Hollywood filmlerine yakışır psikolojik dram senaryosu...
Ama Hollywood film endüstrisinde Harvey Weinstein'la beraber ortaya çıkan bu gerçeklik yeni bir şey değil: Zaman zaman ünlü yönetmen ve aktörlerle ilgili tecavüz, cinsel istismar veya mobing haberlerini okuyoruz. Bize ulaşanlar büyük ihtimalle de buzdağının görünen ucu. ABD medyası bu olayları bildiği halde susmuş. Bu da dünyada medya sektörünün çalışma prensibi açısından yeni bir şey değil.
Biz insalık olarak gücün aydınlık yüzünden çok karanlık yüzünü tanıyoruz. Örneğin Weinstein'nın kendi kurduğu şirket, bu skandal patlak verir vermez onu şirketten attı, sanki öncesinde onun yaptıklarını bilmiyorlarmış gibi. Şirketler, sadakate bağımlı hiyerarşik varlıklardır. Bu nedenle de bu skandal patlak verene kadar onun yönetiminde çalışmaya devam ettiler.
İnsanların çoğu başkalarına zarar geleceğini hatta bazen kendilerine de zarar verbileceğini bildikleri konularda dahi, gücün karanlık tarafında yer almayı tercih ediyorlar. Neden mi? Bu konuyla ilgili birçok varsayım var: Güçlü ve başarılı insanların parlak hayatları gözlerimizi kamaştırıyor, onlara gıptayla yaklaşıp, yaptıkları kötülükleri ve hataları görmezden gelebiliyoruz. Para ve statü bizleri öyle bağımlı hale getiriyor ki, zalimlerin zalimliklerinin de bir şekilde bağımlısı olabiliyoruz. Para her şeyden üstün ve tüm pisliklerin üzerini örtebiliyor; çünkü parayı, objektiflikten bağımsız bir şekilde, yetki ve önem olarak kodluyoruz. Başarıyı bir totem haline getirdiğimiz ve başarılı insanları hep haklı gördüğümüz için, onların kötülüklerine göz yumuyor, başarıyı asla sorgulamıyoruz!
Belki Weinstein'ın cinsel taciz ve suistimaline maruz kalan kadınlar da bu güçten kendilerini koparmayı başaramadıkları için yıllarca sustular.