Gülcemal soldu: Park olacaktı, hafriyat ve çöp dökme alanı oldu

Trabzon sahiline park projesi 'Gülcemal' 2015'ten beri yerinde sayıyor. Alana vahşi depolama yapılıyor, hafriyat denize karışıyor. Çöp de döküldüğü için bölge sakinleri kokudan şikayet ediyor.

Abone ol

TRABZON - Trabzon’daki sahili park alanı yaparak halka açmayı hedefleyen Gülcemal Projesi, bir türlü tamamlanamıyor. 2014 yerel seçimlerinde AK Parti'nin, Trabzon için ortaya koyduğu 'vizyon' projeleri arasında yer alan proje için çalışmalar, 2015 yılında başladı ancak zaman içinde bölge, hafriyat alanına döndü.

Alana dökülen hafriyat nedeniyle denizi görmek güçleşti. 

HAFRİYAT DENİZE KARIŞIYOR

Proje, Karadeniz Sahil Yolu sebebiyle büyük ölçüde kıyı şeridini kaybeden kentte, ‘Trabzon'u yeniden denizle buluşturuyoruz’ sloganıyla 2015 yılında başladı. Proje, deniz üzerine dolgu işlemiyle 700 dönümlük alana park, sosyal tesisler, yeşil alanlar, konser alanları ve sahil düzenlemesini içeriyordu.

Üzerinden 8 yıl geçse de dolgu işlemleri tamamlanamadı. Denize dolgu işlemleri, hafriyat ve toprakla sağlanıyor. Denize karşı set görevi gören tahkimatın yapılmaması, toprak ve hafriyatın denize karışmasına sebep oluyor.

Projeyi sunan dönemin Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, projenin ilk etabının 2019 yılında tamamlanacağını açıklamıştı. Aynı yıl başkanlık görevine seçilen Murat Zorluoğlu ise projeyi benimsemediğini geçtiğimiz yıl verdiği bir röportajda dile getirmişti. Projenin bir türlü içine sinmediğini kaydeden Zorluoğlu, "Benim içime sinmediği gibi kimsenin içine sinmedi. Bu projeyi kucağımda buldum. Ben olsam o projeyi yapmazdım" demişti. Zorluoğlu, geçtiğimiz ay verdiği bir başka demecinde de projenin 2024 sonunda tamamlanacağını söylemişti.

Proje için çalışmalar 2015 yılında başladı ama tamamlanamadı. 

‘VAHŞİ DEPOLAMA YAPILDI’

Trabzon İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Mustafa Tiryaki, Gülcemal Projesi'nde yapılan dolgu işleminin niteliğinin yanlış olduğu konusunda uyardıklarını ifade etti. Kıyı dolgularında öncelikle tahkimat (kazı çalışması ile açılan boşluklara toprak ya da başka bir şey düşmesini önleyen set) işleminin yapılması gerektiğini kaydeden Tiryaki, "Proje, bize dolgu ve rekreasyon alanı olarak sunulmuştu. Ama uygulamada tamamıyla hafriyat döküm sahası gibi kullanıldı. Maalesef denize vahşi depolama yapıldı. Kazılardan çıkan toprağın dökülmesini bile doğru bulmuyoruz" dedi.

Deniz taşkınlarında dökülen toprağın suya karıştığını belirten Tiryaki, "Bu tür imalatın doğru olmadığını belirtiyoruz. Projelendirilerek yapılması gereken bir işti. Çok hatalı imalatlar yapıldı. Batı tarafındaki bölümde bu yanlıştan vazgeçildi ve tahkimat yapıldı. Çok geç kalınmadan hafriyat döküm sahası oluşturulması gerekiyor. Dökülen malzemenin nitelikli olmaması sebebiyle ileriden sorun yaratması da muhtemel. Üst yapıyla ilgili de bilgimiz yok. Henüz paylaşılmadı" diye konuştu.

CHP Ortahisar Belediye Meclis Üyesi Ömer Dayı

‘KATI ATIK DÖKÜLMESİ KOKU YAPIYOR’

Kenarı yürüyüş yolu olan proje sahasında, sık sık koku oluşması da halkı rahatsız ediyor. Daha önce kıyıya akan atık sular kesilse de proje sahasına dökülen çöplerin koku oluşturduğu öne sürülüyor.

Projenin yapıldığı mahallede yaşayan CHP Ortahisar Belediye Meclis Üyesi Ömer Dayı, Gülcemal Projesi'nin Trabzon'un ‘başına dert’ olduğunu söyledi. Alana hafriyat ve toprak dışında çöp döküldüğü yönünde de şikayetler aldığını dile getiren Dayı, "Gittim, yerinde gözlemledim. Alana eskiden çöplük olan bölgeden çıkarılan katı atıklar da dökülüyor. Bu alanda yürüyüş parkuru var. İnsanlar kokudan rahatsız oluyor. Ne olduğu belli olmayan, yedi yıldır toprak ve hafriyat dökülen bir alan insanları denizden daha da uzaklaştırdı" ifadelerini kullandı.

Trabzon Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Cemil Pehlevan
‘TARIM TOPRAĞI DÖKÜLMESİ TAM BİR GARABET’

Proje alanına verimli tarım toprağı dökülmesi de tepki alıyor. Trabzon Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Cemil Pehlevan, dolgu alanına tarım toprağı dökülmesini 'garabet' olarak nitelendirdi. Deniz dolgusunun kıyı habitatını bozan bir uygulama olduğunu dile getiren Pehlevan, "Tarım faaliyeti yapılabilmesi için ihtiyaç duyulan 40 santimetrelik toprak, 12 bin senede oluşuyor. Fakat biz onu alıp denize döküyoruz. Bundan daha büyük bir kötülük olabilir mi gelecek nesillerimiz için? Bu toprakların tarıma elverişli alanlarda, atıl alanlarda kullanılması için çok defa görüş belirttik. Trabzon'un şu an her yeri işgal ediliyor. İklimler değişiyor. 2050 yılında buranın iklimi, Akdeniz iklimine yanaşacak. O zaman deniz bizim için daha önemli hale gelecek. Fakat kıyıyı korumak yerine, işgal ediyor ve dolduruyoruz" şeklinde konuştu.

Karadeniz Teknik Üniversitesi'nden Doç. Dr. Coşkun Erüz
‘KIYIDA EKOLOJİK YIKIM YAPILIYOR’

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Coşkun Erüz, denize karışan dolgu malzemesinin kıyı ekosistemini yok ettiğini dile getirdi. Karadeniz'de ilk 5 ve sonraki 20 metrelik derinliğin ekolojik olarak çok önemli olduğunu kaydeden Doç. Dr. Erüz, şunları söyledi: "Ekolojik olarak da balıkların en çok beslendiği bölge, bu seviyedir. Toprak dökülünce bu alandaki bitkisel ve hayvansal organizma ile balık yumurtalarının üzeri kil ile kaplanıyor. Kıyıdaki yaşamda ekolojik yıkım meydana geliyor. Dolgu devam ettikçe de bu sürüyor."