Değerli okurlar, spor elbette çok güzel, çok tatlı, çok latif ve lüzumlu. Ama yani… Aması da var. Çünkü:
1-Ay vallahi insan yoruluyor.
Bazen öyle ki düşüncesi bile yoruyor. Geçen gün oturduğum yerden pek çok spor dalı üzerine düşündüm. İlk başta bu çok canlandırıcı bir düşünce gibi geldi ancak üzerine biraz daha düşündükçe hafiften içim geçmeye başlayıvermiş ki şöyle bir uzandım. Koyun sayar gibi art arda cirit atan, peşi sıra engeller atlayan insanları düşünürken uyumuşum.
2-Gün bölünüyor, vakit alıyor.
Spor insanın gününü bölüyor, vaktini alıyor. Gerçi benim günümün yaklaşık 3-4 saati boş boş duvara bakarak geçiyor. Yine de bu dakikalar haldır huldur bir spor aktivitesiyle bölünsün istemem. Yani o da bir konsantrasyon, bir tür meditasyon değil tabii kimi kandırıyorum ama... Herkes ben değil sonuçta. Pek çok kişinin işi gücü var ve ya erken kalkıp ya gün ortasında ya da iş sonrasında spor yapıyorlar. Yahu nasıl yapıyorlar ben anlamıyorum. Onlara hepimize vaat edildiğinden çok daha başka güzellikler ve saadetler vaat edildiğinden şüpheleniyorum. İşin içinde sadece kilo kaybı, fit görünüm falan değil para dahi olabilir. Bu konuyu araştıracağım. Ancak istiyorum ki önce biraz istirahat edip, uzanayım. Zira spor hakkında bu kadar uzun soluklu konuşup düşünmek beni feci halde yordu.
3-Tam spor yapacağım bir gülme geliyor.
Sizi bilmem ama ben tam spor yapacağım güleceğim geliyor.
4-Kilo aldırıyor!
Evet kilo aldırıyor. Belki niyeti o değil, o niyetle yapmıyor bunu spor, o da muhakkak benim iyiliğimi istiyor ama neticede kilo aldırıyor. En azından bana aldırıyor. Çünkü es kaza bir kendime çeki düzen verip haydi şimdi spor yapayım dediğimde, spor yaptıktan sonra kendimle öyle bir gurur duyuyorum ki hemen kendimi ödüllendiresim geliyor. İstediğim kadar pasta, İskender ve patates salatası yiyebilirmişim ve hatta yemeliymişim gibi geliyor. Eh, ben de yiyorum.
5-İnsan üşeniyor.
Eh, spor nereden bakarsak bakalım hareket etmeyi gerektiriyor. Bir defa insanın oturduğu yerden kalkmasını gerektiren bir şey spor. Bazen insan kumandayı sehpadan almak için bile eşinden dostundan, ev ahalisinden, o an evde kumandaya yakın kim varsa ondan yardım istiyor. Ne bileyim ben istiyorum. Hazır ayaktaysam da mutlaka birine kumandayı veririm. Hazır ayaktayken insan bütün getir götür işlerini halletmeli ve daha uzun soluklu yatıp uzanmak için manevi olarak da hazır hale gelmeliymiş gibi geliyor. Bana hep öyle geliyor. Sonra da uykum geliyor. Uyku sersemi de spor yapılmaz ki canım.
Not: Çok da Fifi Hatunlar Stand up gösterimiz için bu hafta mekan ve saatlerimiz şöyle:
Bu akşam 13 Mayıs Cumartesi 20:30 Living Room “Art Cafe & Social” Kadıköy, 18 Mayıs Perşembe 20:30 Bahane Kültür, Kadıköy. Gelin, gülüşelim.