Gülmen ve Özakça için tutukluluğa devam kararı

DUVAR -  Açlık grevinde 190'ıncı günü geride bırakan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça bugün yapılan ilk duruşması sırasında Ankara Adliye'sinde arbede çıktı. Duruşma sonunda mahkeme Gülmen ve Özakça'nın tutukluluğunun devamına karar verdi.

Sabah saatlerinde davanın görüldüğü duruşma salonu önünde başlayan arbedenin ardından çok sayıda kişi gözaltına alındı. Polisin adliye içerisinde biber gazı kullanması nedeniyle fenalaşanlar var.

Adliye içerisindeki polis müdahalesi sırasında birçok kişi yaralandı.

Polis aralarında gazetecilerin de bulunduğu 10 kişiyi bir süre tadilatı yapılan savcılık odasında bekletti.

Davayı takip edenlerin adliyeden çıkarıldığı sırada polis kimlik gösteren gazetecileri de darp etti.

Adliye binasının boşaltılmasının ardından polis kimsenin adliye çevresinde beklemesine izin vermedi.

SAVCI TUTUKLULUK HALLERİNİN DEVAMINI İSTEDİ

Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın ilk duruşmasında Savcı, mütalaasında Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın tutukluluk hâllerinin devamını istedi.

Davada tutuksuz yargılanan Acun Karadağ'a hakim "Hala çalışıyor musunuz?" sorusunu yöneltti. Karadağ ise "KHK ile ihraç edildim" yanıtını verdi.

'3 DAKİKALIK AÇIKLAMA YAPACAKTIK'

Gülmen ve Özakça'nın avukatlarının gözaltına alınmasının ardından davayı üstlenen Av. Murat Yılmaz, "Duruşma salonu önünde adliye önünde saldırıya uğradık" dedi. Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu yüzden sinirliyiz. sert olacağız! Davaya 1130 avukat yetki verdi ve 100'ün üzerinde avukatla basına 3 dakikalık açıklama yapacaktık. 3 dakika, 18 meslektaşımızın gözaltına alınmasını anlatacaktık. Ben ve pek çok avukat tekme yedi."

'GERÇEK GEREKÇE GÜVENLİK DEĞİL'

Gülmen ve Özakça'nın tahliyesini talep eden Yılmaz şöyle devam etti: "Personel yetersiz deyip duruşmaya getirmiyorlar. Yüksel Caddesi'ni yüzlerce çevikle kapatan, adliyeyi ablukaya alanlan, güvenlik gerekçesi ve personel yetersizliği sebebi ile Nuriye ve Semih’i duruşmaya getirmiyor. Biz bunun gerçek neden olmadığını biliyoruz. Nuriye ve Semih’e yöneltilen suçlardan biri de 'kamuoyu yaratacakları', 'Gezi benzeri eylemlere yol açacakları' iddiaları. Geziyi yaratan devlettir. Eğer devlet haklara saldırı yaparsa buna karşı itiraz da olur. Defalarca saldırdılar olmadı en son tutukladılar. Baktılar olmuyor İçişleri Bakanı direk devreye girdi ve dedi ki 'hakkında verilmiş örgüt üyeliği kararı var.' Ama böyle bir şey yoktu. 7 Şubat'tan beri teknik takip yapılmış ancak tekbir suç unsuru bulunmamıştır. çünkü yoktur. AYM'nin kararında Açlık Grevi korunması gereken bir hak olarak yorumlanmıştır. Nuriye ve Semih'in duruşmaya getirilmemesi, duyulan korkunun göstergesidir."

'SAVUNMALARINI HAZIRLAYAN AVUKATLAR GÖZALTINDA'

Duruşmada söz alan Avukat Betül Vangölü Kozağaçlı ise şunları söyledi: "Nuriye ve Semih’in avukatlığını yapan, ziyaret eden savunmasını hazırlayan bir kısmı büro arkadaşım gözaltında. KHK’ler ve OHAL üzerinden bedelleri ödettirilmeye çalışılıyor. Tüm bu saldırılara direnenler var, itiraz edenler var. Neden Nuriye ve Semih tutuklu? Çünkü işlerini geri istedikleri için açlık grevi kararı aldılar. Sesleri tüm dünya tarafından duyuldu. Nuriye ve Semih için bugün yüzlerce insan burada. Hepsi aynı dünya görüşüne mi sahip, hepsi Nuriye ve Semih gibi mi düşünüyor? Hayır. Bu kadar insanı bir ara getiren Nuriye ve Semih'in haklı ve meşru talepleri. Avukat arkadaşlarım gözaltında fakat biz buradayız, olacağız. Birlikte yargılandığım meslektaşım duruşmada söylemişti 'Hukuk diye helvadan put yapmışsınız acıkınca yiyorsunuz.' Durum aynen böyle."

Avukat Betül Vangölü Kozağaçlı, ise "Bugün Nuriye ve Semih’in buraya getirilmemesinin nedeni 'yiyorlar' yalanlarının ortaya çıkacak olmasıdır" dedi.

TAHLİYE TALEPLERİNE RET, DURUŞMA 28 EYLÜL'E ERTELENDİ

Gülmen ve Özakça'nın tahliyesini isteyen avukatların savunmasının ardından, savcı, tutukluluğun devamını talep etti. Mahkeme heyeti  ara karar için duruşmaya ara verdi. Daha sonra devam edilen duruşmada kararını açıklayan mahkeme, Gülmen ve Özakça'nın tutuklu hallerinin devamına karar vererek duruşmayı 28 Eylül'e erteledi.