Güreşçi Kerem Kamal: Coğrafya kaderdir, kaderimizi yaşıyoruz

DUVAR - Milli sporcu Kerem Kamal, başarı basamaklarını emin adımlarla tırmanıyor. 10 yaşında mindere çıkan sporcu, bu yolda pek çok şeyden fedakarlık ettiğini anlatıyor: “Güreşe 10 yaşında başladım yani çocukluğumu hep antrenman yaparak geçirdim. Çok sakatlık geçirdim. Bazen hiç sosyal hayatım olmadı, arkadaşlarım olmadı…” Ancak madalyayı boynuna taktığında ise tüm bu zorlukları unuttuğunu söylüyor.

Gelelim 20 yaşındaki Kamal’ın göğsümüzü kabartan başarısına… Dünya Güreş Birliği (UWW), milli sporcuyu ‘Yılın En Genç Grekoromen Güreşçisi’ seçtiğini duyurdu. Bunun sebebi ise Kamal’ın üçüncü kez Dünya Gençler Şampiyonluğu elde etmesi olarak açıklandı. 2018 yılında U23 Avrupa Güreş Şampiyonası'nda altın madalya kazanan güreşçi, daha önce Avrupa Yıldızlar'da altın, Dünya Şampiyonluğu gibi birçok başarıya imzasını atmıştı.

Kamal ile başarılarını ve spor serüvenini konuştuk.

Güreşle ilk olarak nasıl ve ne zaman tanıştınız?

Güreş ile 10 yaşında tanıştım. Benim hikayem biraz ilginç. Daha önce de spor yapıyordum. Atletizmle uğraşıyordum. Bir gün çok yorucu bir antrenmandan çıkmıştık. Dışarıdaki basket potasının önünde dinleniyordum. Arkadaşım yanıma geldi ve bana “Burada ne yapıyorsun?” dedi. Dinlendiğimi söyledim. O da “Bizim salonda minder var. Gel istersen orada yatarak dinlenirsin” dedi. Gidiş o gidiş bir daha inmedim minderden. Güreş hayatım işte böyle başladı. Yanlışlıkla diyebilirim...

‘YURT DIŞINI GÖRMEK HAYALDİ’

Bu sporun sizin hayatınıza nasıl katkıları oldu?

Güreş benim ikinci hayatım diyebilirim. Oturduğum mahalle çok tekin değildi. Oradan çıkıp yurt dışını görmek hayal gibi bir şeydi benim için. Ama güreş sayesinde bunlar mümkün oldu. Spor sayesinde kendimi güzel bir şekilde ifade edebiliyorum. O yüzden hayatıma katkısı çok büyük bu sporun.

Başarılı bir sporcu olmanın bedeli ya da bedelleri var mı?

Elbette. Başarılı olmak için bazı şeylerden fedakarlık etmek gerekiyor. Güreşe 10 yaşında başladım yani çocukluğumu hep antrenman yaparak geçirdim. Çok sakatlık geçirdim. Bazen hiç sosyal hayatım olmadı, arkadaşlarım olmadı... Okula doğru düzgün gitmedim. Ama tüm bunların sonunda o madalyayı boynunuza taktığınız zaman her şey unutuluyor. Fedakarlık etmeden başarı da çok zor. Bunun bilincindeyim.

‘DAHA İSTEKLERİMİ GERÇEKLEŞTİREDİM’

Kendinizi kariyerinizin neresinde görüyorsunuz?

Çok güzel şeyler başardım. Bunlar sayesinde çok güzel dönüşler alıyorum ama ben hala istediklerimin tamamını gerçekleştirmiş değilim. Umarım bu ilerleyen zamanlarda nasip olur. İstediklerim çok daha farklı şeyler, umarım hepsi olur.

U23 mücadelelerine henüz 18 yaşında olmanıza rağmen doktor raporu ile katıldınız. Bu durum sizin psikolojiniz nasıl etkiledi?

İlk katıldığım zaman inanın bana hiç kimse inanmıyordu. “Gücün, tekniğin yetmez” diyorlardı. Ama ben çok fazla güreş maçı izliyordum ve izlediğim herkesle neredeyse maç yaptım. Rakiplerimi görüyorum, izliyorum, analiz ediyorum. Hiçbirinin benden fazlası yok. Çok şükür doktor raporuyla katıldığım U23 Avrupa Güreş Şampiyonası‘nda şampiyonluk nasip oldu. Hepimiz aynı şekilde çalışıyoruz. Biraz cesaret olduğu zaman hepsi nasip oluyor.

‘DÜNYA ŞAMPİYONU OLMANIN NASIL BİR DUYGU OLDUĞUNU MERAK EDİYORDUM’

Dünya Gençler Güreş Şampiyonası’nda şampiyonluk elde ettiniz. Nasıl bir yarış deneyimiydi?

U23 Avrupa Şampiyonası’nda başardığımı aynı şekilde Dünya Şampiyonası’nda da başarmıştım. Gençlerde ilk senemdi. Üç sene üst üste dünya finaline çıkıp ikincilik elde etmiştim. Dünya Şampiyonu olmanın nasıl bir duygu olduğunu çok merak ediyordum. Hep istemişimdir. Çok şükür 2017’de ilk kez Gençler Dünya Şampiyonu oldum. Sonra peş peşe 2018 ve 2019’da da şampiyon oldum. Uzun bir aradan sonra ilk defa Türkiye ve dünyada böyle bir başarı elde etmiş olduk.

Bu sizin üçüncü dünya şampiyonluğunuz oldu. İstikrarınızı korumayı nasıl başarıyorsunuz?

Her sporcunun hayalidir Avrupa, Dünya Şampiyonu olup orada İstiklal Marşı’nı okutmak. Biz bunun için çalışıp ter döküyoruz. Kendimiz, ülkemiz ve ailemiz için… Bütün uğraşımız İstiklal Marşı’nı orada okutmak ve ülkemiz için yararlı bir insan olabilmek.

Yarışın içinde yenmek de yenilmek de var. Yenilgilerle başa çıkma yöntemleriniz var mı?

Maça çıkmadan önce kendimi hep iyi şeylerle motive etmeye çalışıyorum. Kazanırsam çok şey kazanırım ama kaybedersem hiçbir şey kaybetmem diyorum kendi kendime. Kendimi motive ederek maça çıkıyorum. Bunun da bana katkısı büyük oluyor.

‘DÜNYANIN EN İYİSİ OLMAK İÇİN ÇALIŞIYORUM’

Yılın en iyi genç grekoromen güreşçisi seçildiniz. Bu ödülün sizin için anlamı nedir?

Önceden hayalini gerçekleştirdiğiniz şeyler gerçek olunca inanın insan çok mutlu oluyor. Biz bunları küçükken hayal ediyorduk. "Bir gün dünyanın en iyi güreşçisi olacağım, Avrupa Dünya Şampiyonu olacağız" diyorduk. Çok şükür bana nasip oldu. Hem kendi adıma hem de ülkem adına çok onurlu ve gururluyum. İnşallah ileride de büyükler kategorisinde görülürüm. Dünyanın en iyisi olmak için tüm gayretimle çalışmaya devam edeceğim.

Türkiye güreşte dünyaya göre nerede?

Artık dünyada Avrupa’nın birçok ülkesi güreş yapmaya başladı. Bu sebepten çok zor bir spor haline geldi. Ama Türkiye güreşte 5 iyi ülke arasında sayılabilir.

Dünyaya adınızı duyuran bir sporcu olarak Türkiye’de yeterince tanındığınızı ve kıymet gördüğünüzü düşünüyor musunuz?

Hep bundan yakınırdım ben. Türk spor tarihinde benim kadar madalya alan bir sporcu yok. Ben 14 tane Avrupa, Dünya madalyasına sahibim ama adımı bilmeyen çok kişi var. Sadece spor camiası biliyor. Çok kıymet gördüğümü düşünmüyorum. Başka bir ülkede olsam eminim çok farklı olurdu. Derler ya coğrafya kaderdir diye. Biz de kaderimizi yaşıyoruz.

'OLİMPİYAT ŞAMPİYONU OLMAK İSTİYORUM'

Gelecekle ilgili planlarınız neler?

Sporda bir efsane olmak istiyorum. Olimpiyat Şampiyonu olmak istiyorum. Umarım bunları gerçekleştirebilirim. Bu gücümün olduğunu düşünüyorum. Çalışarak başaracağıma inanıyorum. Umarım her şey güzel olur.