Hakan Bayrakçı'dan 'tırnak kesme' açıklaması: İşin içine siyaset girdi

CNN Türk yayınında tırnaklarını kesen Hakan Bayrakçı, muhaliflerin tepki gösterdiğini iktidara yakın kesimlerin ise hoş gördüğünü belirterek "Buradan anlıyorum işin içine siyasetin girdiğini" dedi.

Abone ol

DUVAR - CNN Türk'te Ahmet Hakan'ın sunduğu Tarafsız Bölge programında tırnaklarını keserken kameralara yakalanan Hakan Bayrakçı, yaşadıklarını Ahmet Hakan'a anlattı. Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan bugünkü köşesini Hakan Bayrakçı'ya ayırdı. Tepkilere siyasetin karıştığını söyleyen Bayrakçı'nın sorulara verdiği yanıtlar özetle şöyle: 

Ben görmedim programda ne yaptığını. Sonra sosyal medyaya yansıyınca fark ettim. Mumlu falan bir açıklama yaptın. Benim kafama pek yatmadı. Nedir işin aslı? Neden böyle bir şey yaptın?

Akşama doğru yayınlar için hazırlanırım. O gün eşim evde eşyaların yerlerini değiştiriyordu. Değişiklikleri beğendim. Şamdanlara mum koydu, yaktı. İki ufak köpeğimiz var. Biz salonda değilken yaklaşırlar falan diye mumları söndürmeye başladık. Söndürürken şamdan devrildi, sehpaya bulaştı. Bir yandan köpeklerimizin havlamaları, bir yandan bulaşmasın falan diye mumları toparlarken hem ellerime bulaştı hem de sehpayı sileyim dedim, çıkmayınca parmaklarla kazıdım. İlk hatam burada galiba. Bırak, sonra bir biçimde halledilir değil mi? Sonra elimi yıkayıp alelacele CNN Türk’ün otomobiline bindim. Gerçi yolda elimdeki sıkıntıyı fark ettim. Ama arabada telefonlar geldi, müdahale edemedim. Neyse... Zaten zor yetişmiştim, hemen stüdyoya girdim. Yayın başladı. Tırnağımın arasında bir şey olması çok rahatsız eder beni. O esnada çıkarıp kesmeye başladım. Bu da büyük hata oldu.

Çok eleştirildin. İnsanlar haklı olarak tepki gösterdi. Tepkileri haklı buluyor musun?

Tepkiler elbette haklı. Hoş olmadı. Ama önemli bir husus var. Hakaret ederek her türlü şeyi yazanlar genelde aynı siyasi görüşte olan insanlar. Farklı bir siyasi görüşü olanlar ise teselli etmiş, hoş görmüş bu olayı. Tabii böyle olunca şunu düşünüyorum. Fikirlerimden rahatsız olanlar, bu olayı fırsat bilip her türlü hakareti ettiler. Tamam, olay tabii ki kötü. Ama niye hep aynı görüşteki insanlar demediğini bırakmamış? Ve neden hep farklı siyasi eğilimi olanlar hoş görmüş, teselli etmiş? Buradan anlıyorum işin içine siyasetin girdiğini.

Kişisel tarihinin en büyük krizi bu mudur?

Bu ciddi bir krizdi. Fakat çok teselli eden de oldu. Ben de biraz teselli oldum. Kişisel krizlerimin en büyüğü bu değildi. Sanırım ikincidir.

Bir özeleştiri vermek gerekiyor sanırım. Bu açıdan ne demek istersin?

Her şekilde canlı yayınlarda dikkatli olmak gerekir. İstersen haftada yüz saatin yirmi saatinde değil yarısında bile canlı yayında olsan dikkati elden bırakmayacaksın. Biz siyaset konuşan insanlarız. Bazı siyasetçileri yoğun biçimde eleştirebiliyoruz. Bu da birilerinde bir birikim yapıyor. Herhangi bir açığını arıyorlar, seni linç edip sana nefret kusmak için fırsat kolluyorlar. Maalesef ben de onlara bir fırsat vermiş oldum. Üzgünüm tabii ki.

YAZININ TAMAMI