Hakan Öztürk: Günden güne emekçinin milli gelirden payını gasp ettiler

EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk, "1970’lerde milli gelirden asgari ücretlinin aldığı pay yüzde 80’i kadar. Bugün ise yüzde 47’si. Günden güne emekçinin payını gasp etmişler" diye konuştu.

Abone ol

DUVAR - Emekçi Hareket Partisi Şirinevler’de EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk’ün de katılımıyla halkla buluşma gerçekleştirdi. EHP ekonomi çadırı önünde konuşma yapan Öztürk, AK Parti’nin ekonomi politikalarını hedef aldı.

AK Parti’nin “Almanya bizi kıskanıyor” söylemlerini eleştiren Öztürk, “Almanya bizim neyimizi kıskansın? Türkiye'deki bir çalışanla Almanya'daki bir çalışan arasında dört kat fark var! Pazara gidiyoruz 3 tane limon alamıyoruz. 3 tane limon alamıyor oluşumuzu Almanlar kıskanmaz” dedi.

EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk’ün konuşmasında şunları söyledi:

“Bizim cebimizden alıp sermayenin cebine, bankada parası olanların cebine nasıl koyuyorlar? İhale vurgunu yapanların cebine nasıl koyuyorlar? Bunun da adına kur korumalı mevduat demişler. Kuru korumalı, emekçiyi korumalı değil. Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan 25 milyar dolar zarar ettik dedi. 25 milyar dolar vermişler. Sizin bankada paranız yok, dolarınız yok. Bu iktidarın tercihi holdingi olanlar, bankada doları olanlar ve ihale vurgunu yapanlar. 85 milyonun cebinden çıkıyor, her seferinde zengin tayfanın cebine giriyor.

Halkımızın ulaşamadığı şehir hastanelerinin maliyeti 37,5 milyar dolar. 2019’da araştırılıyor. Vergi kaçakçılığına göz yumulan miktar 71 milyar dolar. CHP bir ara 128 milyar dolar nerede demişti. AKP'liler utancından 128 milyar dolar nerede yazan pankartları indirtmişti. Buradan da biz diyelim. 133,5 milyar dolar nerede?

Mehmet Şimşek çıkıyor gelirimiz arttı diyor. Eğer milli gelir artıyorsa bu gelir millete mi veriliyor, yandaşa mı veriliyor, zengine mi veriliyor. İşte konu bu. 1970’lerde milli gelirden asgari ücretlinin aldığı pay %80’i kadar. Bugün ise %47’si kadar. Biz milli gelirin %47’sini alıyoruz. Günden güne emekçinin payını gasp etmişler.

AÇLIK SINIRI 19 BİN LİRA

Bu ülkede %75 enflasyon var. Buğday üreticisine %12 zam vermişler. Sütle ilgili de %9 zam. Sen üretici köylünün cebinden alıyorsun, holding sahibinin cebine koyuyorsun demektir.

Açlık sınırı 19 bin lira. Emekçi ücretleri emekli ücretleri bu sınırın altında. Bu tablo karşısında utanıp yerin dibine girmesi gerekenler yerine, yoksulluk çeken çalışanlar söz konusu. Ama biz onlar yerine utanmayacağız. Mücadele edeceğiz. Halkımızı pazar yeri bitince tezgah altındakileri toplamaya zorlayanlardan hesap soracağız.

EMEKLİ ÜCRETLERİ SADAKA DEĞİL, HAKTIR

Emekliler, bu binaları bu yolları yapmış olan insanlar. Emek vermişler emek. Şimdi karşılığını istiyorlar. 10 bin lira nedir yahu! Emekli diye insanlarımızı hor göremezsiniz. Bugün emekli olanlar yıllarca çalışmış olanlardır. Siz onlara herhangi bir şey lütfetmiyorsunuz. Bu sadaka değil. Bu yıllarca emek verenlerin hakkıdır hakkı.

Bu ülkenin şatafatlı konvoylara altın kaplamalı binalara ihtiyacı yok. Sağlık beslenme ve barınmanın kamu hizmeti olarak karşılanmasına ihtiyaç var. Kamu bunun için vardır, bunu layıkıyla yapmak gerekir.

Bankada parası olanlar faizle kazanır. İhale vurgunu yapanlar, o ihalelerle kazanır. Holding, fabrika sahibi olanlar kar elde ederek kazanır. Çalışanlar sadece bu alın teriyle kazanabilir. Sadece bu alın teriyle. Bunun da karşılığı aylık ücretleridir. Bu aylık ücretlerin arttırılması davasından vazgeçemeyiz. Zam ne kadar oluyorsa paralel olarak emekçi, emekli, memur ücretlerine de zam olmalı. Biz bunun mücadelesinde vazgeçmeyeceğiz."