Hakkari'de karar çıktı: 19 yıl 6 ay hapis cezası

Yerine kayyım atanan Hakkari Belediye Eşbaşkanı Mehmet Sıddık Akış'ın yargılandığı dava görüldü. Akış'a 19 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Akış, kararın ardından tutuklandı.

Abone ol

HAKKARİ - Hakkari Belediye Eşbaşkanı Mehmet Sıddık Akış'ın gözaltına alınmasının ve yerine kayyım atanmasının üzerinden iki gün geçti. İki gündür kentte devam eden, oturma eylemi ise dün gece sona erdi. Hakkari, Türkiye'de üçüncü kez kayyım atanan ilk şehir olarak, üçüncü güne uyandı.

Akış hakkında 2014 yılında açılan davanın 61'inci duruşması bugün Hakkari 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. İki gündür adliye binası önündeki polis yoğunluğu bu sabah daha da artırıldı. Adliyenin bulunduğu caddede çok sayıda zırhlı polis aracı konuşlandırıldı.

Mahkeme heyeti duruşma sonunda Akış'a 19 yıl 6 ay hapis cezası verdi. 

DURUŞMA BAŞLADI

Hakkari Belediye Eş Başkanı Mehmet Sıddık Akış, 2013'te başlatılan KCK soruşturması ile yargılandı. Sıddık'ın yargılandığı 14 sanıklı dava bugün saat 10.30'da gerçekleşecekti. Ancak daha sonra duruşma saatinin 09.30'a güncellendiği duyurulmuştu. Duruşma 10.04'te başladı. 

VEKİLLERİN ADLİYEYE ULAŞMASI ENGELLENDİ

Duruşmanın görüleceği Hakkari Adliyesi'ne ulaşmak isteyen DEM Parti milletvekilleri ve belediye eş başkanlarının önü polis tarafından kesildi. Hakkari Valiliği'nin kentte uyguladığı 10 günlük eylem, etkinlik, toplantı ve gösteri yürüyüşü yasağı gerekçe gösterilecek, heyetin geçişine izin verilmedi.

Heyet, yapılan uygulamayı alkış ve sloganlarla protesto etti. Ardından adliyeye gelen vekiller bu kez de duruşma salonuna alınmadı. 

AVUKATLAR İLK BAŞTA ENGELLENDİ

Sabah saatlerinde Adliye binasına gelenler de içeri alınmadı. Hakkari Belediye Eşbaşkan’ı Akış’ın avukatı Azad Özer; "Dosyanın avukatı olmama rağmen kolluk engeline takılıyorum ve içeri giremiyoruz. Yargılama nasıl yapılacak?" diyerek tepki gösterdi.

Akış'ın yargılandığı davanın 61'inci duruşması, adliye koridorlarında yaşanan tartışmaların ardından 10.04'te başladı.

Duruşmaya katılmak isteyen avukatların listede isimleri olmadıkları gerekçe gösterilerek izin verilmedi. İsmi bulunan yalnızca 6 avukatın salona alınabileceğinin belirtilmesi üzerine tartışmalar yaşandı. Yapılan görüşmelerin ardından avukatların salona girişine izin verildi.

Duruşmada söz alan Akış, iddianameyi hazırlayan dönemin savcısının, polisinin ve hakiminin FETÖ'cü olduklarını, hazırladıkları dosyanın siyasi olduğunu, bugün gündeme alınan dosyanın da siyasi olduğunu söyledi.

'BENİM BAŞIM DİK'

Akış'ın savunması şöyle: "Benim başım dik. 53 yaşındayım, bunca yıldır mücadele ediyorum ve mücadele etmeye devam edeceğim. Benim kaçtığıma ilişkin haberlerin yapıldığını duydum. Ben asla kaçma girişiminde bulunmadım. Ben yaptığım her şeyin arkasındayım. Siyasi olarak ne yapmam gerekiyorsa onu yaptım. Karşınızda başı dik bir şekilde duruyorum. Ben 'barış' dedim, 'kardeşlik' dedim, 'adalet' dedim, 'eşitlik' dedim, 'özgürlük' dedim. Halen de diyorum. Tüm yaşamımı bunların etrafında ördüm, bundan sonrada öyle yapacağım. Tutuklanmaktan, cezaevine girmekten korkmuyorum. Başım dik bir şekilde karşınızdayım. Yeniden iddianame hazırlanmasını talep ediyorum. FETÖ'cü bir savcının hazırladığı iddianame ile yargılanmak istemiyorum. Sizden tahliye ya da beraat talep etmiyorum. Sadece vicdanınıza bırakıyorum kararı. Ben bugüne kadar şerefimle, bu halkın tek kuruşuna dokunmadan görev yaptım."

Akış ayrıca "Neden 4 ay önce değil, neden 1 yıl önce değil? Neden 4 yıl önce yapılmadı bu yargılama? Bu yargılamanın siyasi olduğunu biliyorum" ifadelerini kullandı. 

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, önceki dönem Eş Genel Başkanı ve Van Milletvekili Pervin Buldan, Leyla Zana, Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Hakkari Milletvekili Vezir Coşkun Parlak, Ağrı Milletvekili Sırrı Sakık ve Mardin Milletvekili Kamuran Tanhan'ın İçinde bulunduğu DEM Parti heyetinin bugün Hakkari'ye gelmesi bekleniyor.

Duruşmaya mahkeme heyeti tarafından yarım saat ara verildi. Dışarıdaki bekleyiş ise sürüyor. Adliye binasının bulunduğu caddeye girişleri izin verilmeyenler, Defterdarlık Müdürlüğü'nün girişindeki merdivenlerde oturmaya başladı.

Dünden beri kentte bulunan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları da buraya geldi. 

Mahkemeden karar çıktı. Akış'a 19 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Davada diğer sandıkların almış olduğu cezalar şöyle: Abdulbaki Özbuğanlı, Bahattin Kaya'nın beraatine karar verilirken, Mikail Atan, Seyhan Şahin, Faruk Yıldız, İzzet Belge, Hıfzullah Kansu ve Kadriye İlbaş'a neticeten 8 yıl 9 ay, Tahir Koç, Hüsna Sağın ve Hamdiye Çiftçi Öksüz'e neticeten 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Ayrıca Emine Akboğa, Fatma Duman ve Emrullah Öztürk'ün dosyalarının davadan çıkarılmasına hükmedildi.

Kararı bekleyen ve adliyenin bulunduğu caddeye girişi izin verilmeyen grup, "Hırsız kayyım hesap verecek" ve "Savcı istifa" sloganları ile yürüyüşe geçti. Polis gruba engel olmak için müdahalede bulundu. 

Eş Genel Başkan Tuncer Bakırhan'ın da aralarında bulunduğu DEM Parti heyeti, parti binasından çıktı. Ancak ziyarete gelen KESK Genel Merkezi üyeleri ile heyet arasına kurulan polis barikatı kaldırılmadı. Hakkari Belediye binasına yürüyüş yapmak isteyen heyetin sokaktan çıkmasına izin verilmiyor. Heyet ile yapılacak olan müzakereden sorumlu polis amiri, müzakereyi reddederek görüşmeden çekildi. DEM Parti Hakkari Milletvekili Onur Düşünmez, müzakereden çekilen polis amirinin ardından polislere seslenerek, "Bakın amiriniz bile müzakereden kaçtı" diyerek hukuka uymaları çağrısında bulundu. 

SIRRI SAKIK'TAN POLİSE: BU HALKA DÜŞMANCA BAKMAYIN

DEM Parti'nin bulunduğu sokaktaki ablukada bir saatin geride kalmasıyla DEM Partili milletvekilleri, polis kalkanlarını yıkmaya çalıştı. 

DEM Parti Ağrı Milletvekili Sırrı Sakık, kalkanlarla sokağı sokağı kapatan polis memurlarına seslendi: "Bu beyefendiler iki maaş, üç maaş almak için sizi, bizi, kenti ateşe verebilirler. Hepsinin derdi bu. Halkın iradesine saygı göstermeyen bir yönetim burada adaleti inşa edebilir mi? Polisi getiriyor, seçim sonuçlarını etkileyemiyor. Askeri getiriyor, etkileyemiyor. Sonra ne yapıyor? Belediyeyi gasp ediyor. Peki bu halk ne yapacak? Tepkisini koyacak. Bu anayasal hakkımızdır. Sizin kentinizde olsa, siz tepki göstermez misiniz? Bizim sizinle bir sorunumuz yok. Sizi buraya gönderenler suç işliyorlar. Bu halka da düşmanca bakmayın. Bu halk da sizin gibi bu toprakların sahibi, bu toprakların evladıdır. Sizi öyle yetiştirmeye çalışıyorlar. İktidarlarını sürdürmeye çalışıyorlar."