“Geçen sene burada konuşmak çok zordu. Çünkü kaybetmiştim. 14 yaşımdan beri bu anın hayalini kuruyordum. İlk seti kaybettikten sonra ikinci sette de geriye düşünce ‘Bu iş bitti’ diye düşündüm. Ve bu benim rahatlamamı sağladı. En azından maçtan zevk alayım diye düşündüm. Sonra rahatladım. Geçen sene olan şeyin aynısını yaşamak istemiyordum. Ve yaşamamak için de elimden gelen her şeyi yaptım.” İşte bu cümlelerle özetledi Fransa Açık şampiyonluğunu Simona Halep.
Geçen yıl bu zamanlardı. Mekân aşıklar şehri Paris’ti. Kızıl toprak, kraliçesini arıyordu. Ve tarih bir Leton ile bir Romen’i bir Grand Slam finalinde karşı karşıya getiriyordu. Bir tarafta Jejena Ostapenko, diğer tarafta ise Simona Halep. İlk set tamamlandığında skor tabelasında 6-4’lük Halep üstünlüğü yazıyordu.
Sonra zaman makinesi çalıştı. Tarihler dünü gösterdi. Yer aynıydı. Toprak hâlâ kızıldı. Ve Halep yine finaldeydi. Bu kez karşısında bir Amerikalı Sloane Stephens vardı. Yine ilk set tamamlanmıştı. Bu kez skor tabelasında geride olan taraftı Halep: 6-3.
Sonra yeniden zaman makinesine binelim. Bu kez yolculuğumuz geçen seneye olsun. Halep ilk şampiyonluğu için ilk adımı atmıştı hatırlarsanız. Ama sonra, ne olduysa oldu. Bir anda Paris’te Ostapenko rüzgarı esmeye başladı. Kortta ne istiyorsa yapmaya başladı Leton oyuncu. Rakibini sürklase ettiği ikinci seti 6-2 kazanan Ostopenko, finali de belirleyici sete taşımayı başarmıştı.
Halep için bir kez daha ilk Grand Slam şampiyonluğu şansı gelmişti. Bu kez ilk adımı atamamıştı. Ama 2017’de Ostapenko ona ne yaptıysa, 2018’de o da Stephens’e aynısını yapmaya kararlıydı. Ama Amerikalı oyuncunun da bırakmaya niyeti yoktu kupayı. Netice bir kulpundan yakalamıştı kupayı. Kolay bırakmayacaktı. Lakin Halep’in de hiç sakası yoktu. Önce skoru eşitleyip sonra kaderini son sete taşımak niyetindeydi. Öyle de oldu. 6-4’le ikinci seti kazanıp skoru eşitledi.
HATIRALAR CANLANDI GÖZÜNDE
Sonra hatıralar canlandı büyük ihtimalle gözünde Romen oyuncunun. Geçen sene yüzüp yüzüp kuyruğuna geldiği büyük şampiyonluğa bu sezon sıkı sıkı sarılacaktı. Geçen sene ilk setini kazandıktan sonra Ostapenko karşısında yok olmuştu. Üç set sonunda ikincilik ödülü ile yetinmişti.
Şimdi ise Stephens karşısında geri düşse de mental olarak sağlam kaldı. Üçüncü sette sanki sadece Halep vardı kortta. 6-1’le geçen sene yapamadığını yaptı. 3 kez yaklaşıp ucundan döndüğü Grand Slam şampiyonluğuna sonunda Roland Garros’ta erişmiş oldu. Gözlerinde yaş, kollarında bir efsane Nadia Comaneci vardı. Romenlerin dünya sporuna hediyesi, 5 kez Olimpiyat şampiyonu, yaptıkları tek kağıda sığmayacak Comaneci, dünya 1 numarası olan vatandaşının ilk Grand Slam şampiyonluğunu tabii ki kaçırmamıştı.
EFSANE KUTLAMA
Koca bir şampiyonluktan belki de daha önemli bir an haline gelmişti kutlama spor severler için. Bir tarafta bir Romen efsanesi Comaneci, diğer tarafta ise efsane olmaya doğru merdivenleri tırmanan Halep. Yani en kötü anda umut devşirdi kendisine Simona Halep kendine. 'T A M A M' dedi adeta kabus gibi çöken setlere. İlk şampiyonluğuna biraz da en karanlık andan çıkıp ulaştı kısacası. Darısı başımıza.