Halkevleri, İçişleri Bakanlığı'na itiraz dilekçesi verdi

Halkevleri, Danıştay’ın kamu yararına dernek statüsünü kaldıran kararında etkisi olduğunu öne sürdüğü İçişleri Bakanlığı’na bir dizi soru ile itiraz dilekçesi verdi.

Abone ol

ANKARA - Kamu yararına dernek statüsü ikinci kez kaldırılan Halkevleri'nin eş başkanları ile yönetim kurulu üyelerinin de aralarında bulunduğu bir grup, İçişleri Bakanlığı'na giderek Bakanlığın yanıtlaması talebiyle 6 sorudan oluşan dilekçelerini teslim ettiler.

Halkevleri Eş Genel Başkanları Dilşat Aktaş ve Nuri Günay ile Halkevleri Genel Sekreteri Özge Ozan, Hukuk Sekreteri Sercan Aran'dan oluşan heyet ayrıca, Halkevleri'nin faaliyetlerini içeren bir dosyayı da Bakanlığa verdiler.

'87 YILLIK TARİHİNDE TEK BİR KARA LEKE BULAMAZSINIZ'

Halkevleri Eş Başkanları İçişleri Bakanlığı’ndan çıktıktan sonra yaptıkları açıklamada, “Halkevleri 87 yıllık tarihinde tek bir kara leke bulamazsınız. Halkevleri’nin kamuya yararlı olmayan tek bir faaliyetini bulamazsınız. Halkevleri’nin savunamayacağı tek bir faaliyetini, açıklayamayacağı tek bir gelir kalemini bulamazsınız. Bugün İçişleri Bakanlığı’na giderek sorularımızı sorduk, bu soruları her yerde sormaya devam edeceğiz. Halkevleri için 'kamu yararı' bir statü değil temel ilkemizdir dedik, kamu yararına çalışmaya, ve mücadele etmeye devam edeceğiz. Hukuksuzluğunuzu, talimatla aldırdığınız kararları kabul etmiyoruz" ifadelerine yer verdiler.

NE OLMUŞTU?

Halkevleri'nin kamu yararına dernek statüsü 2011 yılında Bakanlar Kurulu Kararı ile kaldırılmış, Halkevleri'nin açtığı davanın sonucu Danıştay 10'uncu Dairesi kararı ile statü yeniden kazanılmıştı. Başbakanlık ve İçişleri Bakanlığı'nın kararı temyiz etmesi üzerine Danıştay İdari Dava Daireler Kurulu, oy çokluğu ile 2015'te verdiği kararı bozarak Halkevleri'nin kamu yararına dernek statüsünü kaldırmıştı. İkinci kez statünün kaldırılması 28 Aralık 2018 tarihinde Halkevleri'ne tebliğ edildi.

Halkevleri'nin İçişleri Bakanlığı'nın yanıtlamasını istediği sorular ise şu şekilde sıralandı:

BAKANLIĞINIZIN DOĞRUDAN YARGIYA MÜDAHALESİ Mİ?: 3 yıldır süren temyiz sürecinde bu karar İçişleri Bakanlığı Hukuk Müşaviri Avni Çakır’ın Danıştay İDDK’ya yazdığı “Dava konusu işlem kamu düzeni ve güvenliğini de yakından ilgilendirdiğinden, kurulunuzca dosyanın görüşülmesine öncelik verilmesi hususunda gereğini takdirlerinize arz ederim” yazısı dosyaya girdikten 40 gün sonra alındı. İçeriği ile hüküm belirten ve “bir an önce karar verin” diyen bu yazı Bakanlığınızın doğrudan yargıya müdahalesi midir? Yazının gönderilmesi sürecinden Bakanlığınızın bilgisi var mıdır? Yazının gönderilme tarihinin Danıştay İDDK seçimlerinden 3 gün sonraya rastlaması tesadüf müdür? Danıştay İDDK Başkanı seçimden sonra dosya konusu ile ilgili hukuk müşavirliğince aranmış mıdır? Arandı ise ne konuşulmuştur?

MÜLKİYE MÜFETTİŞİNİN SAHTE RAPORDAN YARGILANDIĞINI BİLİYOR MUSUNUZ?: Halkevleri’nin kamuya yararlı dernek statüsünün kaldırılmasına dayanak olan 11/04/2008 günlü, 98/8 sayılı ve 22/09/2010 günlü, 30/3 sayılı denetim raporlarını hazırlayan mülkiye müfettişleri Mustafa Üçkuyu ve Ahmet Kaya sahte rapor tanzim etmekten yargılandıklarını biliyor musunuz? Mustafa Üçkuyu’nun Hrant Dink davasında kamu görevlilerinin sorumluluğu olmasına rağmen gerçeğe aykırı raporla kamu görevlilerinin sorumsuz olduğunu yazdığı, şimdi ise bu rapor dolayısı ile tutuklu yargılandığı, Ahmet Kaya’nın ise İzmir Casusluk Davası'nda yine gerçeğe aykırı rapor yazarak hiçbir suçu olmayan askerleri suçlu gibi göstermekten yargılandığı basında yer almaktadır. Bu durumda bu kişilerin yazdığı diğer raporların hukuki güvenirliğinden bahsetmek mümkün müdür? Halkevleri hakkında hazırlanan söz konusu raporlara nasıl itimat edilmekte, bunlar nasıl savunulmaktadır? Bakanlığınız bu kişilerin yazdığı bu raporların arkasında durmakta mıdır?

KARAR KAMU GÜVENLİĞİNİ HANGİ AÇIDAN İLGİLENDİRDİ?: Halkevleri, eğitimden sağlığa, barınmadan enerjiye halkın haklarını savunan; yurttaşlık hakları konusunda bilinçlendirme faaliyeti yapan; bu ülkenin ilerici kültür sanat birikiminin yaratılmasına damgasını vurmuş bir örgüttür. Bu örgütün “kamu yararına dernek statüsünün kaldırılması” kamu düzeni ve güvenliğini hangi açıdan “yakından” ilgilendirmektedir?

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI BU DERNEKLERİ DENETLİYOR MU?: Halkevleri’nin “kamu yararına dernek” statüsü kaldırılırken, adı yolsuzlukla anılmış olan Deniz Feneri’nin, Onursal Başkanı Cübbeli Ahmet Hoca isimli kişi olan, İsmailağa Cemaati ile ilişkisi bilinen Hoca Ahmet Yesevi Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin, Menzil tarikatı ile ilişkisi bilinen Beşir Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin, “kamu yararına faaliyeti” Afrika’da dağıtmak için Kuran-ı Kerim toplamak ve cihatçıların yoğunluğu ile bilinen İdlib’e yardım olan Hak İnsani Yardım Sağlık Eğitim Kültür Ve Çevre Koruma Derneği’nin, Kuran-ı Kerim ve Elif Ba dağıtım projeleri ve ana faaliyet alanı Suriye olan Hayrat İnsani Yardım Derneği’nin bu statüde yer almasının nedeni nedir? İçişleri Bakanlığı bu derneklerin faaliyetlerini denetlemekte midir? (DUVAR)