Hantaş zanlısı CİMER yazısıyla tahliye olmuş
Diyarbakır'da 20 yaşındaki Recep Hantaş'ın öldürülmesiyle ilgili tutuklanan polisin tahliye edildiği gün, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi'nden (CİMER) Adalet Bakanlığı'na yazı yollandığı, bakanlığın da yazıyı hemen mahkemeye ulaştırdığı ortaya çıktı. CİMER söz konusu yazıyı, zanlı polisin oğlunun yaptığı başvuru üzerine yollamış.
DUVAR - Diyarbakır'daki Sümerpark'ta otururken polis kurşunuyla vurularak öldürülen Recep Hantaş'ın cinayeti zanlısı polis K.B.'nin 24 Mayıs'taki tahliyesinin, oğlunun CİMER’e yazdığı bir yazı ile gerçekleştiği öne sürüldü. Mezopotamya Ajansı'nda yer alan habere göre, CİMER’in 24 Mayıs’ta Adalet Bakanlığı’na gönderdiği yazı, aynı gün savcılığa iletildi. Avukat hemen tahliye talebiyle başvuruda bulununca savcılık, tahliye yönünde mütalaa verdi ve mahkeme hemen tahliye kararı verdi.
Recep Hantaş cinayeti zanlısı polis K.B.’nin oğlu A.B., babasının tutuklanmasından 12 gün sonra, 26 Nisan’da saat 00:10'da Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER), babasının tahliyesi talebiyle başvuruda bulundu. CİMER, 24 Mayıs’ta talebi Adalet Bakanlığı’na iletti. Bakanlık aynı gün başvuruyu Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirdi. Zanlı polis K.B.’nin avukatı da hemen tutukluluğa itirazda bulundu ve savcılık tahliye talebi yönünde mütalaa verdi. Diyarbakır 5’inci Sulh Ceza Mahkemesi, aynı gün K.B.’nin tahliyesine karar verdi.
YAZIDA BABASININ ANLATTIKLARI VARDI
Şüpheli polis K.B.'nin oğlu, CİMER'e yolladığı metinde, babasının Hantaş'ın maskeli, elinde satır olduğunu ve üzerinde bomba olduğunu söylediğini, tüm uyarılara rağmen kaçması üzerine polisler tarafından öldürüldüğünü, babasının somut delil olmadığı halde tutuklandığını anlattı. CİMER'e şikayetinde, Hantaş'ın ağabeyinin "dağ kadrosunda olmasından dolayı, örgüte yakın çevrelerce sahiplenildiği ve onlarca avukatın davayı takip ettiğini" savunan A.B., babasının tutukluluğunun kendileri için dayanılmaz bir acı olduğunu ifade ederek "Ama ne yazık ki sırf birilerinin gönlü olsun diye ailesi olan bizler düşünülmeden cezaevine konuldu" diye yazdı.
A.B., mağduriyetlerine son verilmesini, babasının yaşadıklarının tüm görev arkadaşlarının yaşayabileceğinin de dikkate alınarak söz konusu olayda gerekli hassasiyetin gösterilmesi ve bu konuda kendilerine yardımcı olunmasını istedi.
HIZLI TRAFİK BAKANLIĞIN SAVCILIĞA MESAJIYLA BAŞLADI
CİMER'e yapılan şikayet çeşitli tarihlerde İçişleri Bakanlığı, Jandarma, Emniyet Genel Müdürlüğü ve ilgili ilin emniyet müdürlüklerine gönderildi. A.B.'nin şikayeti 24 Mayıs 2019'da saat 11. 57'de Adalet Bakanlığı'na sevk edildi. Bakanlık verdiği cevapta, "gönderilen bilgi ve belgeler çerçevesinde polis memuru K.B.'ye sağlanacak adli yardım hususunun değerlendirileceğini" CİMER'e bildirdi. Adalet Bakanlığı'na yapılan şikayet aynı gün saat 17.00'de Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na sevk edildi.
Adalet Bakanlığı'nın Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na CİMER şikayetini gönderdiği 24 Mayıs'ta "bilinçli taksirle ölüme neden olma" suçundan tutuklu bulunan polis K.B.'nin avukatı, müvekkilinin tahliyesi talebinde bulundu.
SAVCILIK ESKİ TUTUMUNDAN VAZGEÇTİ TAHLİYE İSTEDİ
K.B.'nin avukatı, hem tutuklamayı yapan mahkemeye hem de üst mahkemelere defalarca yaptığı taleplere savcılık ret yönünde görüş bildirdi, mahkemeler de savcılığın talebi doğrultusunda karar verdi. Ancak, CİMER'e yapılan başvurunun Adalet Bakanlığı'na ulaştırılarak aynı gün içinde savcılığa bildirilmesi sonrası savcılık önceki tutumundan vazgeçerek bu defa K.B.'nin tahliye edilmesi yönünde mütalaa verdi.
Daha önce yapılan tahliye başvurularına günler sonra yanıt veren Diyarbakır 5’inci Sulh Ceza Hakimliği de aynı gün (24 Mayıs) cinayet şüphelisi polis K.B.'nin tahliyesine karar verdi.
BAŞSAVCILIK: DOĞRUDAN BİLGİ VERİLSİN
Tahliyeden 3 gün sonra ise Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma savcılığından, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı Kurul ve Bakanlık Muhabere Bürosu'nu aracı kılmadan doğrudan başvuran yani K.B.'nin oğlu A.B.'ye bilgi verilmesini istedi.