Hapishanelerde ifade özgürlüğü çalıştayı 

Cezaevlerinde yaşanan ifade özgürlüğü sorunları İstanbul'da yapılan çalıştayla ele alındı. Çalıştayda çözüm önerileri de sunuldu.

Abone ol

DUVAR - İstanbul'da düzenlenen 'Hapishanelerde ifade özgürlüğü' çalıştayında mahpusların yaşadığı sorunlar tartışılarak çözüm önerileri sunuldu.

İsveç Konsolosluğu'nun desteğiyle, Bağımsız İletişim Ağı, Ceza İnfaz Sistemimde Sivil Toplum Derneği veTürkiye Hapishane Çalışmaları Merkezi'rn düzenlediği çalıştay İstanbul'daki Cezayir toplantı salonunda yapıldı.

Çalıştayda, mahpusların ifade özgürlüğü alanında yaşadıkları sorunlar, mektupla iletişimin sınırlandırılması, kitap ve yazılı diğer basına ulaşmada yaşanan engeller, haber alma araçlarına getirilen kısıtlamalar, aile görüşlerinde yaşanan aksaklıklar, adalete erişim kapsamında avukat görüşleri ve dilekçelerle ilgili yaşanan sorunlar ile sosyal aktivitelere katılımın asgariye indirilmesi gibi başlıklar altında ele alındı.

Çalıştayda gazeteci Nadire Mater, '1980'lerde hapishanelerde ifade özgürlüğünü anlattı. Görülmüştür'den Gamze Yentür 'Tecridi Kırmak; Dışarıdan İçeriye Köprü Olmak' konulu bir sunum yaptı. Sibel Öz, Hapishanelerde İletişim Sorunları'nı Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği Hasta Mahpuslar Ağı Temsilcisi Berivan Korkut ise 2017-2018 Yıllarında Hapishanelerde İfade Özgürlüğü konusunu anlattı.

OHAL SÜRECİNDE SORUNLAR ARTTI

Korkut, özellikle olağanüstü halin devam ettiği sürede cezaevlerinde ciddi ifade özgürlüğü kısıtlamaları yaşandığının altınız çizerek, bu kısıtlamaları şöyle sıraladı:

Kitap kısıtlamaları, süreli yayın kısıtlamaları, radyo-tv alanında kısıtlamalar, mektup kısıtlamaları, dilekçe kısıtlamaları, mahpusların yazdığı belgelere el konulması, görüş ve telefona getirilen kısıtlamalar, sosyal sportif aktivitelerin ve atölyelerin kısıtlanması.

Korkut, yasal olarak cezaevi idaresinin mahpusların yazdığı dilekçeleri kısıtlama yetkisi olmadığını, disiplin cezalarının da keyfi verildiğini söyledi. Korkut ayrıca mahpuslara verilen disiplin cezalarının nedenlerini de şöyle anlattı: "Ayakta sayım, kimlik kartı taşıma, tek sıra yürüme gibi yeni başlatılan birçok uygulamanın mahpuslar tarafından kabul edilmemesi ve bu nedenle mahpuslara disiplin cezası verilerek iletişim haklarından faydalanmalarının engellenmesi."

KİTAP KISITLAMALARI NEDEN YAPILIYOR?

Çalıştayda kitaplara getirilen kısıtlamalar şöyle sıralandı:

-Kitaplara sayı sınırlaması getirilmesi

-Posta veya koli yoluyla gelen kitapların alınmaması

-Yabancı dilde yazılan kitapların mahpuslara verilmemesi veya çevirmen ücreti talep edilmesi

-Daha önce Mahpuslara verilen kitaplara aramalarda el konulması

-Yasaklama ve toplatılma kararı olmamasına rağmen kitaplara el konulması

BİR MAHPUSUN YAŞADIKLARI...

Çalıştayda daha önce İstanbul Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi'nde kalan bir kişi yaşadığı sorunları şöyle anlattı: "Demirtaş'ın TRT'deki seçim propagandası yaptığı dönem televizyon kullanımı kısıtılanıyordu. Oy kullanma döneminde siyasi mahpuslara üzerinde yargılandıkları suçların yazıldığı kimlik kartları verildi. Cezaevinde fotoğraf çekmek yasaklanmıştı."

Çalıştayda tartışılan başka konular şunlar oldu: Mahpusların tutukluluk süreci, mahpus koşullarının düzeltilmesi, sivil toplum kuruluşlarının temsilci sayılarının artırılaması, mahpus görüşlerine getirilen engellemeler.

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Çalıştayda çözüm önerileri şöyle sıralandı:

- Sivil toplum kuruluşları ve avukatların iletişim halinde olması

- Kurumlar arası iletişim

- Hapishanelerin denetime ve incelemeye açılmasında şeffaflık sağlanması

- STK'lere gönderilen mektupların kapalı zarflar üzerinden gönderilmesi

- Öğrenci mahpusların kitaba ulaşımlarının kolaylaştırılması

- Öğrenci mahpusların bulunduğu şehirlerdeki bütün kütüphanelerden yararlanabilmesi

- Mektup engellenmesinin son bulması bu konuda gerekli hukuksal başvuruların yapılması