“Burası harita üstünde yaratılmış bir ilçe” diye anlatıyor Başkan. 'Harita üstünde yaratılmış' bir belediyenin aslında sınırları masa başında çizilmiş devletlerden farklı yok. Bunu Karabağlar'da görüyoruz.
“Burası harita üstünde yaratılmış bir ilçe” diye anlatıyor Başkan. 'Harita üstünde yaratılmış' bir belediyenin aslında sınırları masa başında çizilmiş devletlerden farklı yok. Bunu Karabağlar'da görüyoruz.
Harita üstünde ilçe yaratma operasyonu 2008'de gerçekleşmiş. Bakanlar Kurulu Kararıyla İzmir'de belediye sınırları değiştirilmiş. Bu kararın altında yatan temel sebep yerel siyasetin dengelerini değiştirmek. O zaman gazeteler bunu 'AKP, CHP'nin kalelerini bölüyor' diye haber yapmış. Konak'tan alınan 55 mahalleye TOKİ konutları alanı ve iki de köy eklenmiş. Böylece, içine çoğu göçmenlerin ve yoksul insanların yaşadığı semtleri, sanayi bölgelerini, köyleri alan İzmir'in en büyük ilçesi doğmuş: Karabağlar.
Çok eskiden bağlık bahçelik alanlarıyla kentin kentin sayfiyesi olan, sonraki yıllarda başta Girit göçmenleri olmak üzere kentin yeni sakinlerini ağırlayan Karabağlar, 80'lerde orta sınıfların yaşadığı ama en çok mobilyacılarıyla bilinen bir semtti. Şimdi, ilçeye adını veren bu semtten çok daha fazlasını ifade ediyor. Karabağlar'ın nüfusu yaklaşık 500 bin. Bu nüfusuyla Türkiye'deki 50'den fazla il merkezinden daha büyük. Yedi bin yüz hektarlık devasa bir alana yayılan ilçenin, ormanları ve köyleri var ama mesela bir meydanı yok...
Belediyenin resmi sitesinde Karabağlar için “sosyolojik, kültürel, coğrafi, doğa sınırlar gözetilmeden harita başında yapılan bir çalışma” diye söz ediliyor. Ortak bir kimliği, tarihi olmayan bir yer. Daha da kötüsü, bir kentin ihtiyaç duyduğu özellikle sosyal imkanların neredeyse hiçbiri yok. Şimdiki belediyenin en önemli meselelerinden biri de bu gibi görünüyor: Bir meydanı, kültür merkezi hatta oteli bile olmayan bu devasa ilçede yaşam kalitesini artırmak.
Benim de konuşmacıları arasında yer aldığım Reşat Nuri Güntekin Edebiyat Günleri bu kapsamda düzenlenen etkinliklerden biri. Bu yıl yedincisi düzenlenen edebiyat günlerinin programını yazar Gülşah Elikbank hazırlamış. Her etkinlikten önce Onur Caymaz hem konuyu takdim edip hem de Reşat Nuri'den söz eden, yaşamını kitaplarını hatırlatan kısa konuşmalar yaptı. Onur Caymaz'ı dinlerken Cumhuriyet dönemi edebiyatımızın bu ünlü yazarını aslında çok da fazla tanımadığımızı düşündüm. Bir dönem İzmir'de yaşadığı ve bazı eserlerini burada kaleme aldığını bilen pek yoktur. Karabağlar'da onun da kaldığı düşünülen bir eski yapı yenilenmiş ve Reşat Nuri Güntekin adıyla çocuk kütüphanesine dönüştürülmüş. Reşat Nuri Güntekin Edebiyat günlerinin bazı etkinlikleri de burada düzenlendi.
Çoğu etkinlik ise hem kültür merkezi hem nikah salonu olarak kullanılan bir mekanda gerçekleşti. Bozyaka Kültür Merkezi adını taşıyan mekanın düğün salonu olarak bile günümüz standartlarının altında olduğunu söyleyebiliriz. Tiyatro ya da konser gibi etkinlikler içinse pek kullanılabilir değil...
CHP'li Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, altyapısı ve sosyal imkanlarıyla İzmir'in diğer semtlerinden farkı olmayan bir Karabağlar hayal ediyor. Yedi yıldır düzenlenen edebiyat günlerinin gelişerek sürdürülmesinin bir nedeni bu. İlçenin adını kültürel etkinliklerle duyurmak gibi güzel bir yöntem benimsemişler. Tabii bir an önce yeni bir kültür merkezinin de faaliyete geçmesi gerekiyor. Belediye, ilçe sınırları içindeki çocuklar, kadınlar ve dezavantajlı gruplar için pek çok program yürütüyor. Semt Merkezleri'nde toplanan kadınlarla Meral Erdoğan gibi uzmanlar çalışıyor. Hatta belediyenin 'Kadın Erkek Eşitliği Merkezi' diye bir birimi bile var.
Benim de konuşmacılarından biri olduğum oturumda Semt Merkezleri'ndeki kadınlar ve öğrenciler tüm salonu doldurmuştu. Çocukların soru sormak, yazar Nermin Bezmen'le diyalog kurmak için gösterdikleri çaba hakikaten etkileyiciydi. 25-26 Kasım'da gerçekleşen Reşat Nuri Güntekin Edebiyat Günleri'ne Gülşah Elikbank, Nermin Bezmen, Canan Tan, İnci Aral, Ülkü Burhan Meral, Haluk Oral, Gündüz Öğüt, Barış İnce Sami Menteş, Onur Behramaoğlu, Hakan Urgancı katıldı.
Belli ki zamanla hem izleyicisi hem katılımcısı çok daha kalabalıklaşacak, çok daha meşhur bir etkinliğe dönüşecek Reşat Nuri Güntekin Edebiyat Günleri. Bir semtin kültürü böyle böyle oluşacak. Hiç değilse 'gidiş yolu' doğru görünüyor. Emeği geçenlere teşekkürler.