Hatay: Saatler ilerliyor, yardım çağrıları dinmiyor
Maraş merkezli 10 ili etkileyen depremin yıkıcılığını en derinden yaşayan kentlerden Hatay’da, geçen saatlere rağmen hâlâ en çok duyulan ses, yardım feryadı.
HATAY – Türkiye, 6 Şubat sabahı ülke tarihinin en büyük depremine uyandı. Merkez üssü Maraş'ın Pazarcık ilçesi olarak belirlenen depremin büyüklüğü 7,7 idi. Maraş ile birlikte Hatay, Antep, Osmaniye, Malatya, Adana, Diyarbakır, Urfa, Adıyaman ve Kilis’te binlerce binayı yerle bir eden afette, saatler ilerledikçe hasarın bilançosu büyüyor. Yaşanan şiddetli sarsıntıların büyük bir yıkıma yol açtığı, son resmi verilere göre 872 can kaybıyla depremden en ağır darbeyi alan Hatay’dan aralıksız yardım çağrıları yapılıyor. Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’tan ünlü isimlere bölgeden yapılan çok sayıda çağrı etkili oldu. Ağır hasarlı şehir için, geniş bir yardım seferberliği oluştu. Yurdun her yerinden yola çıkan özel arama kurtarma ekipleri ve yardım tırları, hava muhalefetine, çöken, yarılan yollara ve lojistik sıkıntılara rağmen afet bölgelerine ulaşmaya çalışıyor. Arama kurtarma çalışmalarının kısmen başladığı bölgede, yıkıntılar arasında umutlu bekleyiş sürüyor. Ancak enkaz altındakileri canlı çıkarabilmek için zaman daralıyor.
'YIKIMIN BOYUTU KORKUNÇ'
Hatay’ın Defne ilçesinde arama kurtarma çalışmalarına katılan Selman Altınöz’ün verdiği bilgilere göre, dün gün boyunca yıkıntıların arasında arama kurtarma ekibi ve yardım bekleyen insanların bugün itibariyle bölgeye yardıma gelen birkaç ekip görebildi. Gelen ekiplerin enkaz alanlarına müdahale için yeterli olmadığını söyleyen Altınöz, Hatay’ın genelinde yıkımın boyutunu korkunç olduğunu vurgulayarak özel kurtarma ekiplerinin yardımına ihtiyaç olduğunu belirtti. Defne Kaymakamlığı tarafından T.C. kimlik numaraları ile çorba ve battaniye dağıtımı yapılacağını duyduklarını aktaran Altınöz, ancak depremin ikinci gününde şu ana kadar herhangi bir çadır dağıtımının olmadığını ve Armutlu, Gültepe ve Sümerler mahallelerinde kurtarma çalışmalarının yeterli olmadığını belirtti.
'BİNALAR KUM GİBİ DAĞILDI'
Hatay İskenderun’da internet ve telefon hatlarının çok kötü durumda olduğunu belirterek bu durumun yaşadıkları mağduriyeti daha da arttırdığına vurgu yapan Ali Aydın, bölgeye mobil istasyon gönderilmesini istedi. İskenderun sahil yolunda kum gibi dağılıp enkaz yığını haline gelen 8 katlı binaların yıkıntısında ölü ya da yaralı çok sayıda insan olduğunu bildiklerini söyleyen Aydın, ilçenin merkezinde kolonları patlayan yaklaşık 30 yıllık binaların yan yattığını, hala birçok insanın göçük altında olduğunu ve yakınlarının onları kurtarmak için mücadele ettiğini anlattı. Deprem felaketinden sonra Nihat Özdemir Limanı’nda çıkan yangının bölgede paniği artırdığını ifade eden Aydın, "AFAD arama kurtarma ve UMKE sağlık ekipleri, bu sabah çalışmaya başladı ama sayılar çok yetersiz. Göçük altında yardım bekleyen çok sayıda insan var. Daha çok ekip lazım" dedi.
‘AFAD EKİPLERİNE ULAŞMAK HÂLÂ ZOR’
Hatay Milletvekili Barış Atay ve İstanbul Milletvekili Ahmet Şık ile depremde ağır hasar alan şehirde bölge bölge ihtiyaçları tespit ettiklerini ve ihtiyaçların ulaştırılması için koordinasyon sağladıklarını söyleyen Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay İl Başkanı Timuçin Türüç ise şu bilgileri verdi: “Bugün hava şartları düne göre daha iyi. İnsanlara ulaşmaya çalışıyoruz. AFAD ekiplerine ulaşmakta hala çok zorlanıyoruz. Bölgeye yardım konusunda ciddi eksiklikler var. Hatay’ın birçok ilçesinde büyük bir felaket yaşanıyor. Özellikle Defne ilçesine afet yardımları girmiyor. Burada büyük bir kaos var. Elektrik, Sümerler, Armutlu mahalleleri en ağır hasarın olduğu mahalleler. Güzelburç mevkiinde de büyük yıkım yaşandı. Burada şu anda büyükşehir belediyelerinden yardımlar var. Türkiye İşçi Partisi ihtiyaçların ulaştırılması için koordinasyon kurmuş durumda. Hızlı hareket edebilmek, gelen yardımları doğru yönlendirebilmek için burada bir merkez oluşturduk. Şehrin her yerinde insanlar enkazların başında arama kurtarma ekiplerine ulaşmaya çalışıyor. Battaniye, powerbank ve gıdaya çok ihtiyaç var. Çoğu mahallede insanlar yakınları enkazdan kendi imkanlarıyla çıkarmaya çalışıyor. Karanlıkta çalışabilmek için ışığa ihtiyaçlar oluyor. Aydınlatma, el feneri, pil gibi malzemeler gerekiyor.”
Defne'den gelen görüntüler felaketin boyutlarını ortaya koyuyor: