Havai fişek davasında karar duruşması: Adalet yerini bulsun istiyoruz

Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nda yaşanan ve 7 işçinin öldüğü patlamaya ilişkin devam eden davada karar duruşması görülüyor. Dava öncesi açıklama yapan aileler, müebbet hapis cezası istedi.

Abone ol

ANKARA - Sakarya Hendek’teki Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası'nda yedi işçinin öldüğü patlamaya ilişkin açılan davanın yedinci duruşması başladı. Karar duruşması olan dava, Sakarya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce Ferizli ilçesinde bulunan cezaevi kampüsündeki salonda görülüyor.

Dava öncesi patlamada ölen ve yaralanan işçilerin yakınları, avukatlar ile destek için gelen kurum temsilcileri basın açıklaması yaptı. Dava kapsamında ikisi tutuklu yedi sanık hakkında, "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 22 yıl altı aya kadar hapis cezası isteniyor.

‘KATİL BİZMİŞİZ GİBİ HAKARET YEMEYİ BİLMİYORDUK’

Dava öncesi “Hendek için Adalet” yazılı pankartla gerçekleştirilen basın açıklamasında konuşa, patlamada vefat eden Sebahattin Tepeçınar'ın ablası Hatun Tepeçınar “Davamızın bir Soma Davası, Ermenek Davası, Yurt Yangını Davası olmasını istemiyorum. Yedi kardeşimizin ölümüyle Türkiye’de işçi ve işçi sınıfının öldükleri takdirde de gerçek haklarının verilmesini, adaletin yerini bulmasını istiyorum” dedi. Aile yakınları olarak adaletten umutlarını kesmek üzere olduklarını belirten Tepeçınar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğer ki mahkeme süresi sonunda salondan kötü bir sonuç çıkarsa, artık adalet diye bir şey yok. Herkes kendi cezasını kendisi kesecek. Artık biz öyle diyoruz. İnşallah yüce Türk adaleti bizi yanıltmaz. Tüm Türkiye bu davayı biliyor. Günlerce çağrı yaptık. Gelenlerin ayaklarına sağlık, gelmeyenleri de vicdanlarıyla baş başa bırakıyorum. Biz de bilmiyorduk mahkeme kapılarını, salonlarını. Mahkeme salonlarında hakaret yemeleri biz de bilmiyorduk. Suçlunun kendini pişkin pişkin gülerek mahkemede ‘Sen sus, sen otur’ demesini bilmiyorduk. Katil bizmiş gibi hakaret yemeleri bilmiyorduk. Biz bunların hepsini gördük. Avukatlarımıza parmak sallamalar ve şahsiyetlerimize hakaret etmeler… Biz hepsini bu patlamada gördük. Ali Rıza Coşkun, Kurban Bayramı’na 15 gün kala, yedi kişiyi kurban etti. Fabrikasının kurbanını kesti. Burada olası kasıt var. Ben müebbet istiyorum. Bütün yakınlar, müebbet istiyor. Yedi kişinin canı gitti, yerde mi kalacak bu kanlar? Kimse hesabını sormayacak mı? Eğer bizim davamız aynı davalara dönüşürse, gerçekten söylüyorum adaletimizi biz kendimiz keseceğiz. Bunu isterseniz tehdit olarak kabul edin.”

Aile avukatlarından Can Atalay,  dava öncesi yaptığı açıklamada "Duruşma salonunda işçi aşağılanması, tehdit edilmesi, her türden rezalet sürdürülemez" dedi.

‘ALİ RIZA ÇOŞKUN İŞÇİLERİ ARAYARAK SATIN ALMAYA ÇALIŞTI’

Aile avukatlarından Can Atalay ise konuşmasında havai fişek davasını, işçi sınıfının davası olarak tanımladı. Türkiye’de en ucuz maliyet kaleminin işçi canı olduğunu söyleyen Atalay, şunları kaydetti: “Soma’da, Ermenek’te de böyleydi, burada da böyle. Türkiye’de en ucuz şey işçi canı olmasın diye uğraşıyoruz. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Bu insanların acısı dinmez. Bu insanlar bu ülkenin emekçi halkı için mücadele ediyor. Duruşma salonunda işçi aşağılanması, tehdit edilmesi, her türden rezalet sürdürülemez. Eğer Türkiye’de adalet olacaksa, emeği ile geçinenler için olacak. Ancak o zaman adalet diyeceğiz. Bu cinayet göz göre göre gelen bir cinayet. Görmüşler, ‘ne olursa olsun’ demişler. Daha önce olmuş, başlarına hiçbir iş gelmemiş. ‘olası kast’ dedi Hatun Abla. Olası kasttan aşağısı olmaz. Ali Rıza Coşkun, geçtiğimiz hafta bütün işçileri aradı. Parayla satın almaya çalıştı. Bir sanık düşünün, sadece yaşı gerekçesiyle tutuklanmadı. Geçtiğimiz hafta telefonla işçiler tehdit edildi.  Bu sürdürülemez, taş olsa çatlardı. Hiç bir melanete boyun eğmeyeceğiz. İşçi aşağılanmasına, tehdit edilmesine izin vermeyeceğiz. Türkiye’de bir daha Soma yaşanmasın, Hendek olmasın diye uğraşıyoruz.”

Davaya katılım için duruşma salonuna giriş yapılıyor. 

‘SEVDİKLERİNİZ ADLİYE KORİDORLARINDA ADALET ARAMASIN DİYE KENDİ ADALETİNİZİ ARAYIN’

Patlamada abisi Halis Yılmaz’ı kaybeden Merve Nur Yılmaz ise konuşmasında, “Ben buradan bir işçi olarak, tüm işçilere seslenmek istiyorum. Yarın bir gün sevdikleriniz adliye koridorlarında sizin için adalet aramasın diye bugün siz kendi adaletinizi arayın! Asla güvensiz çalışma koşullarına, emek sömürüsüne sessiz kalmayın. Biz ancak bu cinayete karşı böyle mücadele edebiliriz” ifadelerini kullandı.

'SORUŞTURMA VE DENETİM YAPILSAYDI İŞ CİNAYETİ GERÇEKLEŞMEYECEKTİ’

Basın açıklamasında konuşan CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca ise “İş cinayetinin üzerinden bir buçuk yıl geçti. Nihayet mahkeme sonuçlanacak diye bekliyoruz. Ancak burada yaşam hakkı elinden çalınan, iş cinayetiyle, ihmaller zinciri ile yaşam hakkı elinden çalınan yurttaşlarımız sayı olarak ifade etmeyi doğru bulmuyorum. Yiten canlarımız diye ifade etmek isterim. Burada az önce yakınını kaybetmiş bir yurttaşımız konuştu, ‘olası kast’ dedi. Bu firmada 11 yıllık sürede yedi defa patlama yaşanmış. Yedi patlamada da etkin bir soruşturma yapılsaydı, kamu denetlemesi etkin bir şekilde yapılsaydı, belki de 3 Temmuz 2020 tarihinde yaşam hakkı elinden çalınan yurttaşlarımızın kurban gittikleri iş cinayeti gerçekleşmeyecekti. Siyasi otoritenin kontrolünde, şemsiyesi altında 11 yılda yedi patlamaya sessiz kalındığı için, etkin soruşturma yapılmadığı için, kamu denetimi yerine getirilmediği için patlama yaşandı” dedi.

‘ÖNCEKİ PATLAMALARDA ALDIKLARI CEZANIN BİLE ÜSTÜNE ÇIKMADINIZ’

Duruşmada Kocaeli Barosu Başkanı avukat Bahar Gültekin Candemir, Tekirdağ Barosu adına avukat Sedat Tekneci, Samsun Baro Başkanı avukat Pınar Gürsel Yıldıran, Giresun Barosu Başkanı avukat Soner Karademir katılma talebinde bulundu. Patlamada hayatını kaybeden Halis Yılmaz’ın babası Muammer Yılmaz, mütalaaya karşı itirazı hakkında söz aldı ve savcının mütalaasına asla katılmadığını belirtti. Muammer Yılmaz konuşmasında "Siz nasıl bilinçli taksir dersiniz? Önceki patlamalarda aldıkları cezanın bile üstüne çıkmadınız. Direkt kast bu. Bundan başka söyleyecek bir şey yok. Adalet yerini bulsun. Biz işçiyiz. Hiç bir siyasi partiye ait değiliz. Elinizi vicdanınıza koyun. sizin de çocuğunuz var” dedi.

‘PATLAMA OLDUĞUNDA KIYAMET KOPTU SANDIM’

Patlamada kardeşini kaybeden Rabia Aygün ise patlamaya ilişkin "Tarihini bile hatırlamıyorum. Yaşamaya çalışıyorum. Karşı taraftan empati görmedim” dedi. Hayatını kaybeden işçilerin yakınları olarak tek isteklerinin adalet olduğunu belirten Aygün, “Benim kardeşim merhametli bir insandı. Dünyanın her yerinde adalet var. Burada da adalet istiyoruz. Patlama olduğunda kıyamet koptu sandım. ‘Korkma’ dediler. Nasıl korkmayayım? Benim orada canım var. Benim 26 yaşında kardeşim bize son kez veda edemeden can verdi. Günlerce bekledik gelen yok giden yok haber yok. Ben kardeşimin öldüğüne inanamıyorum. Ben sadece adalet yerini bulsun istiyorum. İhmal var. Kardeşim parçalanarak can verdi. Ben o gülen yüzün parça parça olduğuna inanamıyorum." ifadelerini kullandı.

‘İNSAN HAYATI SÖZ KONUSU SERMAYE, PARA DEĞİL’

Patlamada abisi Halis Yılmaz’ı kaybeden Merve Nur Yılmaz ise konuşmasında, "Bana abin diye et parçası gösterdiler. ‘Bilinçli taksir’ diyorsunuz. Böyle bir dosyada nasıl dersiniz? Olası kasttan ceza vermezseniz, yarın bir gün yine aynısı olacak. Burada insan hayatı söz konusu. Sermaye, para değil. İnsanların hayatına fiyat biçtiler. Bu ilk defa olmadı. Fabrikanın sadece adı değişiyor. İçerdeki düzen hep aynı.” dedi.

‘ÖZGÜVENİN NEDENİ PARA’

Ailelerin avukatları adına konuşan avukat Can Atalay, savcılığın verdiği mütalaanın değiştirilmesini talep ederek “Yaşı nedeniyle tutuklanmayan sanık Ali Rıza Ergenç dosyada beyanda bulunacak katılanları teker teker arıyor. Avukatları varken asilleri arıyor. Bu nasıl özgüven? Burası beş kere patlamış. Önceki İSG uzmanı anlattı. O günden bugüne hiçbir şey değişmemiş.” dedi. Sanık Yaşar Coşkun bağırarak “Bu avukatı konuşturmayın” diyerek araya girdi. Mahkeme başkanı Coşkun’a müdahale etti. Atalay, bunun üzerine, “İşte bu özgüvenin nedeni para. Sayın başkan elinizi vicdanınıza koyun. Dava çok açık olası kast." diye konuştu. 

TUTUKSUZ YARGILANAN COŞKUN, YENİ ŞİRKET KURMUŞ

Davanın tutuksuz sanıklarından, yaşı nedeniyle tutuklanmayan Ali Rıza Coşkun’ un patlamanın ardından akrabaları Hüseyin Can Coşkun ve Abdullah Tekneci ile yeni bir şirket kurduğu öğrenildi. Şirketin, "Feza Konfeti Eğlence Malzemeleri Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi" adıyla sicil kaydının yapıldığı tespit edildi. 

SANIKLARA EK SAVUNMA HAKKI

Duruşmada mahkeme heyeti, sanıkların olası kasıttan ek savunma vermesini istedi. Bunun ardından söz isteyen sanık avukatlarından Abdullah Tekneci “Bu zamana kadar olası kast hiç gündeme getirilmemişti. Bugün HDP’nin milletvekilleri, CHP milletvekilleri, TİP milletvekilleri, EMEP başkanı burada olduğu için bu talep edilmiştir” dedi. Davanın 7’nci duruşmasına yarın devam edilecek. (DUVAR)