Haydi çocuklar okula... Roman olanlar konteynıra!

ANKARA - CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu, Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında, 10 milyon Euro'luk bütçeye sahip "Romanların Yoğun Olarak Yaşadığı Yerlerde Sosyal İçermenin Desteklenmesi" (SİROMA) projesinden, Roman çocuklarının yararlanamadığını söyledi.

Projeye göre, 12 pilot ilde, okul bahçesine kurulan konteynırlarda, Roman çocukların eğitim görmesi de öngörülüyor. Projeyi 'saçma sapan' olarak nitelendiren Purçu, “Bu tam bir ayrımcılık projesi, düşünün, bir okul bahçesine konteynırlar konuluyor. Burada Roman çocuklarına eğitim veriyorsunuz. Bu tam bir ayrımcılıktır” dedi.

Purçu, ailelerin konteynır projesine tepki duyduklarını ve çocuklarını göndermediklerini ifade etti.

TBMM Katip Üyesi ve CHP’nin Roman Milletvekili Özcan Purçu, AB ve Türkiye hükümeti arasında imzalanan ve 2015 yılı kasım ayında uygulamaya konulan SİROMA projesiyle ilgili yaşananları ve projenin Romanlar üzerinde yarattığı etkiyi Duvar’a değerlendirdi.

'PARANIN YÜZDE 70’İ PERSONEL MAAŞINA HARCANDI'

35 trilyona yakın Roman bütçesinin nereye harcandığı sorusuna Purçu şu yanıtı verdi, “Bizim proje hakkında yaptığımız bazı görüşmelerde bana ‘Özcan bey bu projeden bir şey beklemeyin. Bu paranın yüzde 70’i insan kaynaklarına yani bizim hiç tanımadığımız, bilmediğimiz projede çalışanlarına gitti' dediler.”

'SAHADA TEK KURUŞUNU GÖRMEDİK'

Roman projesinin saha uygulamasını görmediklerini belirten Purçu, “Güya AB ile hükümet arasında Roman projesi uygulanıyor. 10 milyon Euro yani 35 trilyon lira para var. Biz bunun birazının bile sahada uygulandığını görmedik. Roman çocuklarımız bir gramından yararlanmadı” şeklinde konuştu.

ROMAN ÇOCUKLARINA AYRIMCILIK

Projede çalışanların maaşlarını aldığını aktaran Purçu, iki firmaya konteynır ihalesi verildiğini söyledi. Okul bahçelerine konteynırlar kurulduğunu kaydeden Purçu, "Roman çocuklarını toplayıp içine koyacaklar. Roman çocukları başı eğik gezecek. Bu projenin kendisi saçma sapan bir proje. Böyle saçma bir proje olamaz. Roman çocuklara yapılan bir ayrımcılıktır. Bunu nefret söylemi olarak görüyorum" ifadelerini kullandı.

Purçu, 35 trilyon lira ile çok daha iyi şeyler yapılabileceğini belirtti.

DEZAVANTAJLI GRUPLAR KONUSUNDA ÇALIŞMA YETERSİZ

Dezavantajlı gruplar konusunda planlama, uygulama ve çalışmaların yetersiz olduğunu dile getiren Özcan Purçu şunları kaydetti:

"Nisan ayı sonunda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, 2016-2021 Roman Vatandaşlara Yönelik Eylem Planı ve Strateji Belgesi’ni açıkladı. Belgenin eğitimle ilgili kısmında, 'okullarda Roman öğrencilerin meclislere yönlendirilmesi, kulüplere etkin katılımının sağlanması, 21 Eylül 2016 itibariyle başlayacak' deniyor. Takipçisiyim. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları tarafından yapılan sosyal yardımlar konusunda Roman velilere bilgilendirme ise, 21 Eylül 2017 tarihine ertelenmiş. Milli Eğitim Bakanlığı, tüm bu hedeflerden sorumlu kurum olarak belirtiliyor."

SİROMA PROJESİ NEDİR?

AB ile Türkiye'nin imzaladığı, "Romanların Yoğun Olarak Yaşadığı Yerlerde Sosyal İçermenin Desteklenmesi Operasyonu" başlıklı proje 24 aylık dönemi öngörüyor. 9 Kasım 2015'te başlayan proje, 9 Kasım 2017’de bitecek.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı'nın katılımı ve işbirliği ile yürütülen projenin koordinasyonu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılıyor.

AB ve Türkiye tarafından finanse edilen projenin hedef grubu Romanlar, Romanların yoğun olarak bulunduğu gecekondu bölgelerinde yaşayanlar ve göçmenler ile yoksulluk içinde yaşayan ya da yoksulluk riski ile karşı karşıya olan dezavantajlı kişiler.

Projenin amacı, “Romanların/dezavantajlı bireylerin topluma entegrasyonunun kolaylaştırılması hedefiyle sosyal koruma alanındaki kurumların kapasitelerinin artırılması, mekanizmaların işleyişine destek verilmesi ve koordinasyonun sağlanması” olarak yer alıyor.

Proje hedefleri ise şu şekilde belirtiliyor:

- Hedef gruplara sunulan eğitim/mesleki eğitim, hayat boyu öğrenme kapsamındaki eğitimler, sağlık, istihdam, sosyal koruma ve sosyal yardım hizmetlerinin kalitesini artırmak,

- Kamu hizmeti sağlayan farklı kurumlar arasındaki koordinasyonu artırmak,

- Hedef grupların sosyal içermelerine yönelik bilgi ve farkındalık düzeyini geliştirerek, sosyal uyumu artırmak,

- Hedef grupların, kamu hizmetlerine erişimlerini ve bu hizmetlere taleplerini artırmak,

- Hedef grupların istihdam edilebilirliklerini artırmak. (DUVAR)