‘Hayır da çıksa evet de çıksa yüzleşme şart’

Kadıköy mahalle meclislerinin düzenlediği ‘hayır’ buluşmasında konuşan yazar Latife Tekin, Gezi’den bu yana yoğun bir biçimde şiddet uygulandığını belirterek, “Hayır çıksa da evet çıksa da bizim bu şiddetle yüzleşmemiz gerekiyor” dedi.

Abone ol

DUVAR - 'Kadıköy Mahalle Meclisleri', Göztepe Özgürlük Parkı’nda düzenlenen ‘hayır’ buluşmasında bir araya geldi. Konuşmacılar, etkinlikte yaptıkları konuşmalarda, referandumda neden ‘Hayır’ diyeceklerini anlattılar.

Mahalle meclislerinin yanı sıra etkinliğe yazar Latife Tekin, mimar Mücella Yapıcı ve yazar Erdoğan Aydın ile 24. Dönem İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt de katıldı.

Yazar Latife Tekin, 'referandumun sonucu ne olursa olsun, Gezi Parkı eylemlerinden bu yana uygulanan şiddetle Türkiye’nin yüzleşmesi gerektiğini' söyledi. “Çok insan öldü. Bazı bölgelerde ölen insanların sayısını bile bilmiyoruz. Biz bir zaman sonra bununla yüzleşmek zorunda kalacağız. Yüzleşmemiz gereken şey ‘hayır’ da çıksa önümüzde duruyor. Bu toplum kendi içinden bu kadar kötülük, bu kadar ayrıştırıcı bir dil çıkardı. ‘Hayır’ oyları öne geçti ve biz güçlü çıktık diye bununla yüzleşmiş sayılmayız. Çok kültürlü çok renkli bir toplumu, çok küfürlü çok şiddeti bir toplum haline getirmiş bir coğrafyadan bir insan topluluğundan söz ediyoruz: İşte biziz o. Kendimizi iyi bir yerde tarifleyip karşımızdaki insanları kötü bir yerde tariflemek bizi düze çıkarmıyor. Eğer iyi bir yüzleşmeden geçersek ben bu ülkenin çok güzel bir ülke olacağına inanıyorum. Savaşmaktan ve kötülükten yorulduk" diyen Tekin, "Barış gelsin. Kendi bedenlerimizin ve hayatlarımızn sahibi olalım” temennisinde bulundu.

'BÜTÜN İKTİDARLARA KUŞKUYLA BAKIYORUM'

Bütün iktidarlara kuşkuyla baktığını belirten Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü: “İleride CHP de iktidar olsa HDP de iktidar olsa benim iktidarlarla aramda hep bir mesafe olacak; çünkü gücü ele geçiren insan her yerde çok tehlikeli. Ben sadece erkeklerin olduğu bir meclise de güvenmiyorum, o erkekler tarafından yapılan anayasaya da. Meclisin yarısı kadın olmalı. Aynı zamanda gençler de olmalı. Dünyaya bakıyoruz bütün yeşil ve muhalif hareketler genç liderler çıkarabiliyorlar; çünkü gençlikte enerji var. Bizim politik hareketlerimiz ihtiyar. Biraz gençleşmesi ve biraz dişileşmesi gerekiyor diye düşünüyorum.”

Tekin, sivil örgütlenmelerin önemine de vurgu yaparak, "Mahallelerdeki örgütlenmeler, farklı farklı meslek örgütlenmeleri, kadın dayanışması, gençlik dayanışması çeşitlilik bence çok önemli” diye konuştu.

'ASTIĞIMIZ PANKARTLAR KALDIRILIYOR'

24. Dönem milletvekilli Kadir Gökmen Öğüt de, konuşmasında ‘Hayır’ diyenler üzerinden ‘Bunlar her şeye karşı çıkıyor’ algısı oluşturulduğunu söyledi. ‘Hayır’ ve ‘Evet’ kampanyalarının eşit bir biçimde yapılamadığını anlatan Öğüt, “Akşam 23'te astığımız pankartlar sabah 4'te itinayla kaldırılıyor. Hayır pankartları gündüz bile toplatılıyor. Ayrıca, ‘Hayır’ toplantısına katılımlar yasaklanıyor” dedi.

Öğüt ayrıca, özellikle sosyal medyada ayrıştırıcı bir dil kullanmaktan uzak durulması gerektiğini anlattı.

'BU BİR SİYASİ SEÇİM DEĞİL'

Oturumun moderatörü Prof. Dr. Ayşe Durakbaşa ise niçin ‘hayır’ diyeceğini şöyle ifade etti: “Bu bir siyasi seçim değil. Türkiye’nin anayasal sisteminin bir hukuk devleti olarak devam etmesi için hayır oylarımız gerekli. Bu nedenle hayır diyoruz; çünkü hukuk devletinde yaşayan yurttaşlar olmak istiyoruz. Yurttaşlık haklarımızın, temel hak ve özgürlüklerimizin kısıtlanmadığı bir ülkede yaşamak istiyoruz.”

'OHAL NORMAL GÖRÜLMEYE BAŞLANDI'

Mimar Mücella Yapıcı, referandumun OHAL koşullarında ve baskı altında yapılmasına kimsenin şaşırmadığını ifade etti ve bugün gelinen noktada insanların adalet duygusunu kaybettiğini söyledi. Yapıcı, “Evet diyenler bizden daha beter bir durumda. En çok onlar hayat bağlarını kesiyorlar. Biz toplum olarak bir psikolojik travma içindeyiz. Hep birlikte, her türlü baskıyı ve hukuksuzluğu makul görmeye başladık, farkında mısınız?” dedi.

TELEVİZYONU KAPATTIRAN PROPAGANDA

Özgürlük Parkı’ndaki toplantıya katılan yurttaşlar da oturumdan sonra söz aldı ve fikirlerini paylaştı. Hem forum sırasında hem de aralarda en çok konuşulan konulardan biri kampanyalardaki eşitsizlik oldu. Öne çıkan söylemlere göre; hemen her kanalda bir ‘evet’ propagandasına denk geliniyor. Bu yüzden televizyon izlemeyi bırakanlar var. ‘Hayır’ı televizyonlarda görmek ise pek olası değil. ‘Hayır’ yayınları birkaç kanalla sınırlı kalıyor.

Foruma katılanlardan eğitimci Sema Çelik Yıldırım, milletvekili seçilme yaşının 18’e indirilmesinin doğru olmadığını belirterek, şöyle konuştu: “Ömrümün 30 yılını liselerde eğitimci olarak geçirdim, 18 yaş çocuğunun bütün olumlu ve olumsuz davranışlarına şahit oldum. ‘18 yaşındaki çocuğunuza tapularınızı, banka hesabınızı verir misiniz’ diye sorduğumda cevap ‘hayır’ oluyor. Bu yüzden 18 yaş konusu çok çok önemli, dikkate alınmalı.”

Emekli Fatma Çınar, hiçbir partiye üye olmadığını belirterek başladığı konuşmasını şöyle tamamladı: “İçinde bulunduğumuz durum çocuklarımızı, torunlarımızı korumamız için yapabileceğimiz en iyi şey olacak. Ekranlarda olan biteni seyretmek benim için çok lüks. ‘Hayır’ oylarını arttırmak için çalışmamız ve kafası karışık olanlarla konuşmamız lazım.”

Mahalle meclisleri, ‘Hayır Kadıköy’ bünyesinde bireysel katılımla ve yerel inisiyatifler üzerinden organize oluyor. Haftalık toplantılar yapıyor ve her bölge özelinde mahalle sakinleriyle bire bir görüşüyor.