HAYTAP: Yetkililerden umudumuzu kestik

Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP ), hayvan hakları yasasının Meclis gündemine gelmediği, hayvanlara yönelik şiddetin ise devam ettiği sürece dair açıklama yaptı. “Bu defa her zamanki rutinin dışına çıkmaya ve HAYTAP olarak umudumuzu kestiğimiz yetkililere değil, sizlere bir çağrıda bulunmaya karar verdik” diyen federasyon kadınlara, ailelere, hak savunucularına ve kamuoyuna seslendi.

Abone ol

ANKARA - Türkiye’de hayvanlara yönelik şiddet suçları işlenmeye devam ediyor. Hayvan hakları savunucularının ısrarlı yasal düzenleme talebine karşılık AK Parti, hayvan hakları yasasının Covid-19 salgını nedeniyle ancak ekim ayı itibariyle Meclis gündemine gelebileceğini açıkladı.

Açık mektup yayınlayan Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP), “Baştan söylemeliyiz ki, bizler bilimin ve insanlık bilincinin bu derece ilerlediği 2020 yılında karanlık çağları andıran bu açıklamayı yapmaktan utanıyoruz” ifadelerine yer vererek kamuoyuna çağrıda bulundu.

‘AKIL SAĞLIĞINIZI KORUYUN’

Kadınlara, ailelere, hayvan hakları savunucularına açık mektupla çağrıda bulunan HAYTAP, kamuoyuna ise, “Bizler, mevcut kanunları değiştirmek için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da canla başla çalışmaya devam edeceğiz. Sizler de bu süreçte lütfen akıl sağlığınızı koruyun. Çünkü mevcut kanunlar ve yaşanılanlar onu da korumanıza müsaade etmez” ifadeleriyle seslendi ve şunları belirtti:

HAYVANLARI KORUYAMAZSAK DEZAVANTAJLI GRUPLARI DA KORUYAMAYIZ: Kadın cinayetlerinden köpek tecavüzlerine, hayvanların canının peşkeş çekildiği avcılık ihalelerinden, işkenceyle öldürülüp yumruklanan, köpeklere parçalatılan ayılara kadar gelinen süreçte sessiz kalınamayacağı zaten hepimizin malumu. Bu tip olaylar yaşanınca gazeteler ve televizyon kanalları tarafından aranıp görüşlerimiz istenir. Bizler de daha önceden de aynı veya çok benzer olaylar sıklıkla yaşandığı için görüşlerimizi neredeyse ezberden bildiririz. "Hayvan mal değil, candır. Hayvanları koruma kanunu değiştirilmelidir. Hayvana şiddet Kabahatler Kanunu kapsamından çıkıp Ceza Kanunu kapsamına girmelidir. Toplumun en zayıf halkası olan hayvanları koruyamazsak toplumun diğer dezavantajlı gruplarını da koruyamayız. Bugün hayvana tecavüz eden yarın kadına, çocuğa, engelliye tecavüz eder, işkence eder." deriz. Adli tıp uzmanı Prof. Dr. Sevil Atasoy'un dünyadaki meşhur seri katillerin ilk denemelerini hayvanlar üzerine yaptığına dair raporu başta olmak üzere birçok bilimsel çalışmayı örnek gösteririz ve konuşmamızın sonunda yetkililere yasanın değişmesi için çağrı yaparız.

TECAVÜZCÜ İLE İÇ İÇE YAŞAMAYA DEVAM EDECEKTİK: Bir iki gün gündemde kalan bu tip vahşetler, bir daha yaşanana kadar unutulur ve hatta olmamış gibi davranılır. Siyasiler her seferinde "yasayı ha çıkarttık ha çıkartıyoruz" minvalinde sözler verir. Senelerdir çıkmayan yasalar, uygulanmayan kanun maddeleri adeta bu vahşete zemin hazırlarken, bir sonraki felaket haberini bekler vaziyette buluruz kendimizi. Geçtiğimiz günlerde kaburgaları kırılana, anüsü yırtılana kadar tecavüz edilen bir yavru köpeğin katili nasıl oldu da tutuklandı derseniz; ne yazık ki şahıs bu suçundan ötürü değil, sabıkalı olduğu için, daha önce işlediği başka suçlardan dolayı tutuklandı. Hayvanın sahipli olmasının bu noktada bir etkisi oldu; çünkü bir hayvan sahipli "mal" statüsünde ise ve sahibi şikâyetçi olursa katiller hakkında TCK madde 151 mala zarar verme suçundan işlem yapılıp siciline işletilebilir, onun da cezaları çok düşüktür, suçlu çoğunlukla hapis cezası bile almaz. Söz konusu sokaktaki sahipsiz bir hayvan olsaydı, suçlu şahıs Savcı karşısına dahi çıkmaksızın kendisine idari para cezası tutanağı tebliğ edilecek ve bizler bu tecavüzcü ile içi içe yaşamaya devam edecektik. Bundan önceki yüzlerce örnekte olduğu gibi ve şu an yaşadığımız gibi.

İLK ÇAĞRI KADINLARA: Bu defa her zamanki rutinin dışına çıkmaya ve Hayvan Hakları Federasyonu olarak umudumuzu kestiğimiz yetkililere değil, sizlere bir çağrıda bulunmaya karar verdik. İlk çağrımız ülkemizde yaşayan kadınlara: Lütfen kendinizi koruyun, çünkü mevcut kanunlar ve mevcut sistem sizleri koruyamıyor. Hapishanelerde yeterli yer olmadığı gerekçesiyle katillerle, tecavüzcülerle, sapıklarla iç içe yaşıyoruz. İkinci çağrımız ailelere: Lütfen çocuklarınızı koruyun. Çocuğunuzu emanet ettiğiniz kişi, önceki gün bir hayvana tecavüz etmiş, patilerini kesmiş, gözlerini oymuş, diri diri yakmış olabilir. Bundan sizin haberiniz olamaz, çocuğunuz güvende değil.

SON ÇAĞRI HERKESE: Üçüncü çağrımız hayvan hakları savunucularına: Lütfen etrafınızdaki can dostlarınızı çok iyi koruyun. Yarın bir gün sokaktaki dostunuzun başına bir iş geldiğinde siz o garibanlar için saçınızı başınızı yolup gözyaşı dökerken; katiller yaptıkları katliamın karşılığı, kapalı alanda sigara içmiş gibi muamele görüp, kesilen para cezasını 4 taksitle ödeyerek kurtulacaklar. Son çağrımız da hepinize: Bizler, mevcut kanunları değiştirmek için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da canla başla çalışmaya devam edeceğiz. Sizler de bu süreçte lütfen akıl sağlığınızı koruyun. Çünkü mevcut kanunlar ve yaşanılanlar onu da korumanıza müsaade etmez. (DUVAR)