HDP: İddiaların her satırına cevap vereceğiz
HDP'nin kapatılması için açılan davada savunma hazırlığını yapan hukuk komisyonu üyesi Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki, çalışmaların geldiği aşamayı ve neden ek süre istediklerini anlattı.
ANKARA - HDP hakkında açılan kapatma davasında ön savunma için verilen sürenin dolmasına 20 gün kaldı. Ek süre talebinde bulunan HDP dosya üzerindeki incelemelerini sürdürüyor. “Yığma bir iddianame” ile karşı karşıya olduklarını söyleyen HDP Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki, “Hem ön savunmada hem de esas savunmada iddiaların her bir satırına yanıt vereceğiz” dedi.
HDP’nin kapatılması istemiyle açılan davada iddianame 9 Temmuz’da tebliğ edildi. HDP’ye ön savunma için verilen 60 günlük süre 7 Eylül’de dolacak. İddianamenin tebliğ edilmesinin ardından HDP yöneticileri ve HDP Hukuk Komisyonu üyeleri İstanbul’da 50’nin üzerinde hukukçu ve akademisyenin katıldığı bir toplantı yaptı. Toplantıda hukukçuların iddianame ile ilgili görüş ve önerileri alındı. Daha sonra HDP Hukuk Komisyonu 10 kişilik bir ekiple çalışmaya başladı. Bu çalışma için Ankara’da ayrı bir de büro kuruldu.
'AYM’NİN EK SÜRE TALEBİNE OLUMLU YANIT VERECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ'
HDP Hukuk Komisyonu üyelerinden Batman Milletvekili Avukat Mehmet Rüştü Tiryaki, HDP’nin kapatılması için hazırlanan 843 sayfalık iddianamenin bugüne kadar hazırlanmış siyasi parti kapatma iddianameleri arasında en uzunu olduğuna dikkat çekti. Daha önceki iddianamelerin yaklaşık 80-120 sayfa olduğunu hatta 7 sayfalık iddianameler bulunduğunu anlatan Tiryaki şunları söyledi:
“843 sayfa iddianamenin yanı sıra 70 klasör ek ve 7 flash bellek içinde de on binlerce sayfa belge var. Yine iddianamede çok fazla kişiye siyaset yasağı isteniyor. Eylemleri kapatma gerekçesi sayılan 69 kişi ve siyaset yasağı istenen 451 kişiyle birlikte toplam 520 kişi var. Her bir kişiye ulaşmaya, iddianamede söylenen bilgiler doğru mu değil mi bunları öğrenmeye çalışıyoruz. Bu kişilerin içinde partiyle ilişkisi kalmamış ya da yurt dışında yaşayanlar var. Sonuç olarak bu kişilere ulaşılması ve tüm dosyanın incelenmesi açısından zamana ihtiyacımız var. Anayasa Mahkemesi’ne bu nedenle 11 Ağustos’ta başvuru yaparak ek süre talep ettik. AYM’nin bu başvuruya olumlu yanıt vereceğini düşünüyoruz.”
'YIĞMA BİR İDDİANAME'
İddianame ve eklerinin incelenmesine başlandığını, ancak henüz dilekçenin yazım aşamasına geçilmediğini anlatan Tiryaki, “Bu iddianame ve ekleri karşı taraf anlasın diye değil de anlamasın, içinden çıkamasınlar diye hazırlanmış gibi” dedi. İddianameyi “Yığma iddianame” olarak nitelendiren Tiryaki bunun nedenini şöyle açıkladı:
“Bu partimize yönelik bir suçlamadan çok, partimizin milletvekilleri, MYK üyeleri, PM üyeleri ve yöneticileri hakkındaki suçlamaları üst üste koyarak hazırladıkları bir iddianame. Doğrudan HDP’ye yönelik bir suçlama yok aslında. HDP’de siyaset yapmış kişiler hakkındaki açılmış tüm soruşturma, kovuşturma, davalar üst üste konularak yapılmış bir iddianame. İl-ilçe başkanlıkları basılıyor. Burada ele geçen afişler, pankartlar konulmuş. “İstanbul Sözleşmesine Hayır” pankartı da var. Yüzde 90’ı suç olarak nitelendirilmesi mümkün olmayan, hatta soruşturma başlatılması mümkün olmayacak şeyler için kapatma davası açılıyor. Gerçekten yığma bir iddianame. HDP ile ilgili Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ne bulduysa hepsini iddianameye koymuş ve kapatılmamızı istemiş.”
2015’TEN BU YANA HDP MİLLETVEKİLİ OLMUŞ 123 KİŞİ HAKKINDA SİYASET YASAĞI İSTENİYOR
Türkiye’nin yüzde 13 oy almış, 6 milyon kişinin desteklediği 3. büyük partisinin kapatılmaya çalışılmasının tarihi bir durum olduğunu belirten Tiryaki, “Politikalarımız yargılanmaya çalışıyor. Yönetim, siyaset yargılanmaya çalışılıyor. Hepsine cevap vereceğiz. HDP’nin ilk katıldığı 7 Haziran 2015’teki seçimden bu güne milletvekili olarak seçilmiş 123 kişiyle ilgili siyaset yasağı isteniyor. Bu siyasetçilere istenen bir yasak değil aslında. HDP fikriyatının mahkum edilmesi anlamına geliyor. HDP’de bir biçimde siyaset yapmış neredeyse herkes hakkında siyaset yasağı isteniyor. Bu tarihi bir durum" dedi.
'HER İDDİAYA KARŞI CEVAP KULLANACAĞIZ'
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının iddianamesinin aksine, daha derli toplu, karşıdakinin okuduğunda anlayacağı bir savunma yapacaklarını anlatan Tiryaki, “İddianamede yer alan her iddiaya karşı cevap hakkımızı kullanacağız. O iddiaların her bir satırına cevap vereceğiz. Hem ön savunmada hem de daha sonraki esas hakkında savunmada her suçlamaya yönelik savunma yapacağız” dedi.
SÖZLÜ SAVUNMA DA YAPILABİLECEK
HDP yönetimi AYM’nin ek süre vereceği görüşünde, ancak bu süre verilmezse 7 Eylül tarihine kadar ön savunmanın sunulması gerekiyor. Ön savunma verildikten sonra yüksek Mahkeme bunu Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderecek. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da ön savunmaya göre bir anlamda esas hakkında mütalaasını vererek bunu AYM üzerinden HDP’ye gönderecek. Bunun tebliğ edilmesinin ardından esas savunma süreci başlayacak. Mevzuata göre parti kapatma davalarında sözlü savunma hakkı da bulunuyor. HDP bu hakkı da kullanmayı planlıyor. Mevzuatta sürelerle ilgili net ifadeler olmadığı için davanın ne kadar sürede sonuçlanacağını kestirmenin güç olduğunu belirten HDP’li Tiryaki, “Geçmiş siyasi parti kapatma davalarına bakılınca da bunun ortalama süresini kestirmek mümkün değil. Adalet ve Kalkınma Partisi hakkında açılan kapatma davası 6 ay gibi sürede sonuçlanmış ama 4-5 yılda karara bağlanmış kapatma davaları da var” dedi.
'KAPATMA EVRENSEL HUKUK BİR YANA TÜRKİYE’DEKİ HUKUK AÇISINDAN DA BÜYÜK BİR SORUN'
Bir hukukçu olarak böyle bir iddianame ile parti kapatılamayacağını söyleyen Tiryaki, “Siyasi partiler demokratik yaşamın vazgeçilmez unsuru ise siyasi partilerin kapatılması için bu kadar kolay dava açılmamalı. Ne yazık ki bu davalar açılıyor ve çok kolay kapatma kararları da verilebiliyor. Bir hukukçu olarak şunu söyleyeyim: Bu dava güçlü bir dava değil. Bu sadece partinin üyelerinin hakkında, yüzde 80-90’ı konuşmalar üzerinden açılmış soruşturma, kovuşturmaların üst üste konulmasıyla oluşturulmuş bir dava. Salt bu gerekçeyle bir siyasi partinin kapatılması gerçekten örgütlenme özgürlüğünün ihlali anlamına gelecektir. Türkiye’de demokrasinin ciddi yara almasına neden olacaktır. HDP’nin kapatılmasının evrensel hukuk bir yana Türkiye’deki hukuk açısından bile büyük bir sorun olduğunu düşünüyorum. AYM ne karar verir bilemem ama kapatılmaması gerekir” dedi.
'HDP DUVARLARDAN İBARET DEĞİL, BU FİKRİYAT AKACAK BİR MECRA BULUR'
HDP hakkında kapatma kararı çıkması durumunda atılacak adımlar da parti içinde konuşuluyor. HDP’li Tiryaki kapatma kararı çıkması durumunda ne yapılacağı ile ilgili soruya, “HDP bir fikriyat, bir düşünce. Duvarlardan ibaret bir parti olmadığını söylüyoruz. Dolayısıyla HDP kapatılarak ne bu fikriyat ne de bu siyasal düşünce ortadan kaldırılamaz. Bu düşünce kendisine akacak bir mecra bulacaktır. Bu başka bir partiyle mi olur, mevcut partilerden biri mi olur. Başka bir yöntem mi olur, ama bunun her zaman bir yolu vardır. Bugüne kadar kapatmalar demokrasinin yara alması dışında bir anlam ifade etmediyse bundan sonra da anlam ifade etmeyecek” yanıtı verdi.