HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Taşdemir: AKP'nin hamurunda cinsiyetçilik var
Vicdan ve Adalet Nöbeti'nin İzmir durağı devam ediyor. Nöbetin dördüncü gününde kadınlar konuştu. Açıklama yapan HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Dilan Dirayet Taşdemir "AKP, her kesimden kadına nasıl bir hayat yaşayacağını emrediyor" dedi.
DUVAR - İzmir’de devam eden Vicdan ve Adalet Nöbeti'nde bugün HDP Kadın Meclis'i söz aldı. Nöbetin dördüncü gününde konuşan HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Dilan Dirayet Taşdemir, "AKP, her kesimden kadına nasıl bir hayat yaşayacağını emrediyor. Kendi seçmeni olarak gördüğü kadınları dahi hedef alan söylemler üretmekten geri durmuyor" dedi.
Taşdemir'in konuşmasından öne çıkan başlıklar şu şekilde;
CİNSİYETÇİLİK AKP'NİN HAMURUNDA VAR: 15 yıllık AKP iktidarı, cinsiyet eşitliği ve kadın özgürlüğü mücadelesinin ne kadar önemli olduğunu açıkça ortaya koydu. AKP’nin en ilerici, en liberal olarak takdim edildiği günlerde AKP gerici yüzünü her zaman kadınlarla ilgili politikaları üzerinden ortaya koydu. Cinsiyet eşitliği meselesi AKP’nin sinsi yüzüdür, onun aynasıdır. Cinsiyetçilik AKP’nin hamurunda var. Bu iktidar ekonomide kapitalist, hukukta faşist, cinsiyet meselesinde gerici, ne olduğu belirsiz, omurgasız bir iktidardır.
KADINLARI HEDEF ALIYOR: AKP öncelikle siyaseti AKP’ye teslim etmeyerek alanlarda politika üreten kadınları ve kendi seçmeni olarak görmediği kadınları hedef alıyor. AKP, her kesimden kadına nasıl bir hayat yaşayacağını emrediyor. Kendi seçmeni olarak gördüğü kadınları dahi hedef alan söylemler üretmekten geri durmuyor. Kadınların yaşamı herkesin keyfine göre üzerine konuşabileceği bir konu olarak görülüyor. Mesela Hayrettin Kahraman çıktı, başörtülü kadınların sigara içmesini eleştiren bir yazı yazdı. Aslında biz zaten AKP’li Belediyelerin İŞİD’in tecavüz broşürlerini aratmayan eğitim kitapçılarında aynı kesime yönelik, söylemekten mahcubiyet duyduğum telkinlerde bulunuyordu.
MÜFTÜ NİKAHINA KILIF ARANIYOR: Son dönemde çok konuşulan yeni bir düzenleme var. AKP, dini nikahlı kadınların mağduriyetini gidermek için müftülükle ilgili düzenlemeye gittiğini söylüyor. Hükümet mevcut hukuksuzluklara yasal kılıf uydurma oyununu sık sık oynuyor. Çok değil bir kaç ay önce de AKP erken yaşta evliliklerde yaşanan mağduriyetleri öne sürerek çocukların tecavüzcüleri ile evlendirilebilmelerinin önünü açan düzenlemeyi yasallaştırmaya çalıştı. Ancak bu zorbalık kadınların mücadelesi ile geri püskürtüldü.
ERKEN EVLİLİKLERE CESARET VEREN SİZ DEĞİL MİSİNİZ? Vekili olduğum, AKP’nin 12 yıl boyunca iktidar olduğu Ağrı geçtiğimiz hafta erken evliliklerde pilot il seçildi.12 yıl boyunca neredeydiniz? Müftülük düzenlemesinin yarattığı tepkiyi bastırmak için göstermelik 1-2 eğitimle “biz bu sorunla ilgileniyoruz” izlenimi vermek faydasız. Zaten her gün kadını değersizleştiren söylemlerde bulunup, kadınların kazanımlarına göz dikerek erken yaşta evlilikler için cesareti veren siz değil misiniz?
KOLAYSA İZMİRLİ KADINLARA SÖYLEYİN: Bizler ailelerin duygusal ve ekonomik refahını yükseltecek politikalara karşı değiliz. Aile ile kastedilenin sadece erkeklerin refahı ve çıkarları olmasına karşıyız. Bir de çıkmış Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı yaptığı açıklamada “Devletin kurumlarına ve memurlarına güvenin” çağrısında bulunmuş. Kolaysa bu konuşmayı yaptığımız İzmir’de kendilerini taciz eden motosikletliyi şikayet ettiği polis tarafından “Bu kılıkla size az bile yapmış” diyerek darp edilen iki kadının yüzüne söyleyin devlete güvenin diye.
NEREDEYSE 'TECAVÜZE UĞRAMADIĞINIZ İÇİN ŞANSLISINIZ' DİYECEK: Bekir Bozdağ, devletin adalet bakanı, diyor ki "şort giyen kadınlara soruşturma açmadık". Anladık ki şort giyen kadınların gördüğü şiddet yetmemiş bakana, soruşturma açmadık diye övünüyor. Neredeyse kadınlara “tecavüze uğramadığınız için şanslısınız” diyecek, böyle bir yüzsüzlük! Bu kadar kadınlara adaletten uzak bir adalet bakanı. Üstüne üstlük her gün duyduğumuz bu polis şiddeti vakalarına, İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan’ın “Silahınızı kullanmakta tereddüt etmeyin” talimatı verdiği bekçi vakaları eklenecek şimdi. 286 gece bekçisi, kadınların giyiminin, saat kaçta nerede olduğunun muhasebesini yapacak. Peki kadınları bekçilerden kim koruyacak?
AĞLA AKP HALİNE AĞLA: AKP partisiz bir parti haline geldi, Genel Başkanları artık bütün konuşmalarında “AKP nasıl kurtulur?’ dizisi çekiyor. Metal yorgunluğu dediği, liyakat yerine kayırmacılığın geçtiği, herkesin birbirini ispiyonlamaktan iş yapamaz hale geldiği AKP ‘nin çöküşüdür. Yiye yiye şişen AKP’nin hazımsızlık hastalığıdır.
ŞAKRAN'I BİRLİKTE İNCELEYELİM: Cezaevlerindeki kadın yoldaşlarımız, hayatı her gün fethetmek zorunda bırakılıyor. Kurulduğu ilk günden bu yana işkence ile gündeme gelen Tarsus ve Şakran Cezaevlerindeki kadınlar ve aileleri korkunç yaptırımlara maruz kalıyor. Tarsus Cezaevindeki kadınlar saçlarından sürüklenmemek için saçlarını kazıttı, 40 santigrat sıcaklıkta havalandırma çalışmıyor, kirli sular içiyorlar. Şakran Cezaevinde çıplak arama, şiddet, cinsel tehdit uygulanıyor. Buradan kendi twitter hesabında “işkence uygulamak da uygulayanları korumak da onursuzluktur” diyen, Adalet Bakanlığı Cezaevleri Müdürü Enis Yavuz Yıldırım’a sesleniyorum. Hodri Meydan! Buyurun, İzmir’de Şakran’ı hep birlikte inceleyelim, Tarsus Cezaevine gidelim.