HDP kapatma davası: AYM’de sözlü savunmayı Buldan ve Sancar yapacak

HDP’nin kapatılmasına ilişkin davada parti adına sözlü savunmayı HDP’nin Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar yapacak.

Abone ol

ANKARA – Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) kapatılmasına ilişkin davada esas hakkında yazılı savunma verildi, sırada parti adına yapılacak sözlü savunma var. Anayasa Mahkemesi’nde önümüzdeki haftalarda gerçekleşmesi beklenen savunmayı HDP’nin Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar yapacak.

Sözlü savunmayla ilgili parti avukatlarının hazırlık yaptığını ifade eden HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partinin kapatılması ihtimaline ilişkin, "Hiçbir şekilde seçmenimizi seçeneksiz bırakmayacağız" dedi.

‘SEÇMENİMİZİN OYLARI BOŞA GİTMEYECEK’

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Meclis’te gazetecilerin HDP’nin kapatılmasıyla ilgili davada gelinen son aşama ve hazırlıklarla ilgili sorularını yanıtladı. HDP seçmeninin oylarının asla boşa gitmeyeceğini ifade eden Buldan, “HDP kapanınca seçmenimiz evinde mi oturacak? Biz de boş durmayacağız. Mutlaka B, C planlarımız olacak. Ona göre tedbirlerimizi alacağız, hiçbir şekilde seçmenimizi seçeneksiz bırakmayacağız. Bu konuda kararlıyız” diye konuştu.
Buldan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın HDP’nin banka hesaplarına bloke konulması talebinin Anayasa Mahkemesi tarafından reddedilmesi gerektiğini ifade etti.

HDP’li hukukçular, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın HDP’nin banka hesaplarına bloke konulması talebini "ihsası rey" olarak nitelerken, “Bu Anayasa Mahkemesi’nin kararını etkileme çabasıdır" yorumunu yaptı.

'KAPATMA DAVASI SEÇİM SONRASINA BIRAKILSIN'

Öte yandan HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu, HDP’ye açılan kapatma davası ile ilgili Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunarak, davanın seçim sonrasına bırakılmasını talep etti.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın talebinin kapatma davasına siyasi müdahale olduğunu ifade eden HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Tiryaki, Anayasa Mahkemesi’ne ilettikleri talebin detaylarına ilişkin şu bilgileri verdi:
"Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, seçimlere müdahale anlamına gelecek, seçim yarışının adil bir biçimde yürütülmesinin önüne geçecek bir talepte bulunmuş oldu. Bu talep de iktidarın küçük ortağının çağrısı üzerine yürütüldü. Hem siyasal olarak seçimlere müdahale hem de anti demokratik bir uygulama anlamına geldiğini söyledik. Hukuksal olarak dayanaktan yoksun olduğunu söyledik."

‘AYM HESAPLARA BLOKE TALEBİN İNCELEMEDEN REDDETMELİ’

AYM’nin partinin hesaplarına bloke konulması talebini de reddetmesi gerektiğini ifade eden Tiryaki, “Umarım AYM bu talebi incelemeden reddeder, aksi bir karar AYM’nin seçimlere müdahale etmesi anlamına gelecektir” dedi.

‘ANAYASA AÇIK: DAVA SÜRERKEN HESAPLARA BLOKE KONULAMAZ

HDP’nin Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Eş Sözcüsü Nuray Özdoğan da Anayasa’nın 69. Maddesini hatırlatarak şu değerlendirmelerde bulundu: “Mevcut yasada, anayasada kapatma davası sürerken bir partinin hesaplarına bloke konulması ya da hesaplarının kesilmesi söz konusu olamaz. Anayasa 69/7 açık. Başsavcılık bu maddeyi bilmektedir ve bunu bile bile siyasetçilerin açıklamalarının akabinde bir talepte bulunmaktadır. Siyasetçilerin açıklamalarını takip eden bir Yargıtay Başsavcılığı'yla karşı karşıyayız.”

SÜREÇ NASIL İLERLEYECEK?

Anayasa Mahkemesi, HDP’nin banka hesaplarına bloke konulması talebini 6 Ocak’ta görüşecek. Anayasa Mahkemesi, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın HDP’nin Hazine yardımı bulunan hesaplarına ivedilikle bloke konulmasını talebini 5 Ocak’ta görüşecek. HDP, bu talep kabul edildiği takdirde 2023 seçimleri için Hazine'den alacağı yardımı kullanamayacak.

10 Ocak’ta da Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin sözlü açıklama yapacak. Bu açıklamanın ardından belirlenen bir günde HDP Eş Genel Başkanları savunma yapacak. Savunma tamamlanınca Anayasa Mahkemesi raportörü, esas hakkında rapor hazırlayacak. Raporun üyelere dağıtılmasının ardından mahkeme başkanının belirlediği günde kapatma davası esastan görüşülmeye başlanacak. Kapatma ya da Hazine yardımından mahrum bırakma kararı üyelerin 3’te 2 çoğunluğuyla, yani 15 üyeden 10’unun oyuyla karar verilebilecek.