HDP Milletvekili Ertan: Hakkari'de ölen ve yaralananlar sivildi
HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe Ertan, Hakkari'nin Oğul Köyü kırsalında 3 gün önce yaşanan olayla ilgili açıklama yaptı. Ertan, olayda ölen ve yaralanan insanların Hakkari Valiliği açıklamasında PKK işbirlikçisi olarak yansıtılmasının doğru olmadığını söyledi.
DUVAR - HDP Van Milletvekilleri Bedia Özgökçe, Lezgin Botan, Hakkari Milletvekili Nihat Akdoğan, Hakkari'nin Oğul Köyü kırsalında 3 gün önce İnsansız Hava Aracı tarafından atılan bombayla ölenler ve 3 kişinin yaralanmasıyla ilgili DBP il binasında basın açıklaması yaptı. HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe Ertan, Hakkari Valiliği ve İçişleri Bakanlığı'nın kamuoyuna ilk gün yapmış olduğu açıklamanın doğru olmadığını ileri sürdü. Oğul köyünde yaşanan olayla ilgili Hakkari'ye geldiklerini söyleyen Ertan şöyle konuştu:
'KÖYLÜLER HEDEF ALINDI'
"İçişleri Bakanlığının ilk elden yaptığı açıklamada 4 örgüt üyesinin etkisiz hale getirildiği şeklinde bir bilgi paylaşımı vardı ve hemen akabinde isimler paylaşılmıştı. Kod isimleri ile beraber örgüt üyesi olduklarına dair bilgi vardı ve hemen akabinde eş zamanlı olarak ulusal basında da bir ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı dil ile 'Özel Harekat Polisinin Kanı Yerde Kalmadı, O Terörist öldürüldü' şeklinde haber başlığıyla derhal yayımlandı. Ancak yerelden gelen bilgiler hava aracından atılan bomba sonucu sivil köylülerin hedef alındığı, ölü ve yaralıların olduğu şeklindeki bilgiydi. Bunun üzerine zaten Hakkari halkı da derhal hastaneye ulaşmış, bilgi almaya çalışmış ve bizler de milletvekilleri olarak sağlıklı bilgi edinip kamuoyu ile paylaşmak üzere bir heyet oluşturmuş durumdayız. Ölen kişi Mehmet Temel 35 yaşında. İş sahibi, evli, sivil bir yurttaş. Yaralanan İbrahim Sak, İsmail Aydın ve Musa Tarhan isimli kişiler de yine bu köyde yaşayan, Hakkari'de yaşayan o köyde de mülk sahibi olan iş sahibi sivil yurttaşlardı. Bahsedilen bu bölgede herhangi bir yasak kararı bulunmamaktadır."
Cenaze için araç verilmediğini de ileri süren Ertan, "Cenaze için cenaze aracı verilmedi, tabut verilmedi ve ayrıca Mehmet Temel'in annesinin çığlık atılması dahi engellendi. Bizler abluka altında, 4 tane zırhlı araç eşliğinde sürekli uyarılara maruz kalarak 'gürültü olmasın, kimse gelmesin' şeklindeki uyarılarla cenazeyi gece yarısı defnetmek durumda kaldık. Görgü tanıkları ile görüştük. Bu olayla ilgili raporumuzu önümüzdeki günlerde açıklayacağız. Görgü tanıklarından aldığımız bilgilere göre ilk gün özellikle giden, koşan yaralı yakınları da ağır ve sert bir müdahaleye maruz kalmıştır" açıklamasında bulundu. (HAKKARİ/DHA)