HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen: Ekranlarınızı kapatın, Tolstoy okuyun
HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, basın toplantısı düzenledi. Bilgen'in gündeminde Afrin'e başlatılan operasyon vardı. Bilgen "Barışa inananlara ekranlarını kapatmalarını, Tolstoy okumalarını tavsiye ediyoruz” dedi. Bilgen aynı zamanda gazetecilerin gözaltına alınmasını da kınadı.
DUVAR - HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, Arfin operasyonunun dördüncü gününde açıklamalarda bulundu. Bilgen, "Barışa inananlara, televizyonlardaki manipülasyonlar karşısında ekranlarını kapatmalarını, bu çılgınlığa ortak olmak yerine çocuklarıyla Tolstoy okumalarını tavsiye ediyoruz” dedi.
HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında HDP yöneticilerine ve gazetecilere yönelik gözaltıları da kınadı.
ADAYLAR NE ZAMAN AÇIKLANACAK?
Basın toplantısının sonunda da Ayhan Bilgen'e 'HDP Eş Genel Başkan adayları ne zaman belli olacak?' sorusu yöneltildi. Bilgen "Bir kongre komisyonumuz var, kongrenin bütün sürecini yürütüyor. Bu iki gün boyunca MYK üyeleri ve kongre komisyon üyeleri tartışılacak. İsimlerle ilgili de bir uzlaşma komisyonu çalışacak. Bizim parti kurullarımızda şu ana kadar bir isim tartışılmadı. Bu komisyon önce yöntemi netleştirecek sonra da isimlerin değerlendirilmesine geçilecek. Şu anda yöntem tartışması yapılıyor" cevabını verdi.
Bilgen'in konuşmasından öne çıkan başlıklar şu şekilde;
OPERASYONUN GERÇEK AMACI NEDİR? Bu sürecin, bu saldırının, bu operasyonun gerçek amacı nedir? Biz anlamakta zorlanıyoruz. Asıl amaç ÖSO’yu korumak, ÖSO’nun alan hakimiyetini sağlamak mı, yoksa Türkiye’ye yönelik bir tehdit var da ÖSO mu Türkiye’ye yardımcı oluyor? Açıklamalar son derece çelişkili. Saldırının hedefi ile ilgili de ciddi çelişkiler var. Örneğin Genelkurmay Başkanlığı saldırının hedefinin IŞİD olduğunu söylüyor. Efrîn neresinde IŞİD var, açıklama yapılırsa kamuoyu da öğrenmiş olur. Görünen o ki TSK, ÖSO’nun her yaptığına kefil. Oysa ÖSO’ya verilen silahların başkalarına satıldığına, ÖSO’nun yaptığı hak ihlallerine ilişkin ciddi tartışmalar var. Çelişkilerden birisi de Kilis ve Reyhanlı’ya atılan roketlerle ilgili. Bu silahların mesafeleri nedir, nereden atıldığında buralara yetişebilir? Reyhanlı ve Kilis’e yakın bölgelerde kimin bulunduğuna dair sorular bir gün mutlaka cevaplanacaktır.
KİMSE BİZDEN SUÇ ORTAĞI OLMAMIZI BEKLEMESİN: Bir ülkenin çıkarlarıyla şirket, cemaat, parti hatta aile işleri birbirine karıştığında kimse bizden vatanseverlik namına suç ortağı olmamızı beklemesin. Eğer bir şirket silah üretimi yapıp pazarlamak istiyorsa gayet tabi kurallarına uygun olarak bunu yürütebilir. Ama devlet ve cemaat işlerini karıştırmanın bedelini Türkiye çok ağır bir şekilde ödedi. Devlet ve parti işlerini karıştırmanın bedelini çok partili hayata geçmeden önce ödedi. Devlet ve aile işlerini karıştırmanın bedelini 80’den sonra ödedi. Dolayısıyla kimse bizi dar grup hesaplarının, aile hesaplarının içine karıştırmaya kalkmasın. HDP toplum yararının yanında olmaya devam edecektir. Ama ülkeyi tehdit eden her girişimin de karşısında olmaya devam edecektir.
GAZETECİLERİN SADECE KALEMLER VARDIR: Ama herhalde barışın savunulmasından çok korkuluyor ki barışı savunanlar, evleri sanki içeride ordu varmış gibi kapıları kırılarak basılıyor, gözaltına alınıyor. Gazetecilerin sadece kalemleri, klavyeleri vardır. Bu yöntem, kalemden nasıl korkulduğunu ortaya koyuyor. Nurcan Baysal, Hayri Demir, Sibel Hürtaş ve sosyal medyada yurttaş gazeteciliği yapan pek çok insan bu yöntemle gözaltına alındı.
ONLAR KONUŞTUKÇA BİZ KAZANACAĞIZ: Bir uyarıda bulunmak istiyorum. Akşam televizyon kanallarını açtıklarında hala demokrasiden umudu olanlar HDP tartışılırken ekranlarda hiçbir HDP’linin olmamasından rahatsız olmasınlar. Çünkü onlar konuştukça biz kazanacağız. Onlar savaşın ne kadar iyi olduğunu birlikte anlatsınlar. Barışa dair talep bastırılsa da mutlaka karşılığını bulacaktır.
HUKUK AYAKLAR ALTINA ALINDI: Partimize yönelik gözaltı uygulamaları da devam ediyor. Siirt ve Bismil’de parti binalarımız basıldı. İzmir, Aydın’da İl Eş Başkanlarımız gözaltına alındı. Ankara’da Parti Meclisi üyelerimiz gözaltına allındı. Milletvekillerimiz ile ilgili de hukuk ayaklar altına alınarak tutuklama kararı çıkarıldı. Nadir Yıldırım daha önce KCK dosyasından zaten 5 yıl tutukluydu. O dosyadan bir isim seçip, Afrin için diye farklı bilgilendirme yapıp farklı nedenle tutuklama kararı çıkarmanın Türkiye’de hukukun geldiği hali göstermesinden başka anlamı yoktur.
ERDOĞAN'I KHK'YLA GAZİ İLAN EDEBİLİRSİNİZ: Bu süreci atlatacağız. HDP bu süreci aşmayı başaracak. İktidar bütün gündemini Cumhurbaşkanı’nı gazi ilan etmek üzerine kurmuş olabilir. Bunun için Meclis’i toplamanıza gerek yok. Meclis’i kar tatiline göndererek Efrîn’in tartışılmasını engellediniz. Meclis’i hiç açmadan bir KHK ile gazi ilan edebilirsiniz.
CHP LİDERİ TARİHİ KARIŞTIRIYOR: Bize “sokağa çıkmayın” ayarı vermek isteyenler Kobanî eylemlerini hatırlatıyorlar. Ben de hatırlatıyorum, Kobanî eylemleri 7 Haziran seçimlerinden bir yıl önceydi. Biz 7 Haziran başarısından şımarıp halkı sokağa dökmedik. Ama sadece iktidar değil, muhalefet de tarihleri karıştırıyor. CHP lideri de Yenikapı buluşması ile OHAL ilanının tarihlerini karıştırıyor. Diyor ki “biz Yenikapı’ya gittik sizinle birlikteydik, ama siz OHAL’i ilan ettiniz” öyle olmadı. Siz OHAL ilan edildikten sonra Yenikapı’ya gittiniz.