HDP: Sürü bağışıklığından vazgeçin

HDP Sağlık ve Sosyal Politikalar Komisyonu Eş Sözcüsü Dr. Samet Mengüç, salgının artmasından iktidarın politikalarını sorumlu tutarak pandemiyle mücadele için kısa ve uzun vadeli önerilerini açıkladı.

Abone ol

DUVAR - HDP Sağlık ve Sosyal Politikalar Komisyonu Eş Sözcüsü Dr. Samet Mengüç, HDP İstanbul İl Örgütünde pandemi gündemine ilişkin bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Yoksul ve kalabalık ortamlarda yaşayan temaslı veya şüpheliler kamu kuruluşlarında izolasyon mekanizmaları ile istihdam edilmeli ve her türlü ihtiyaçları kamu tarafından karşılanmalıdır "denildi.

'SAKLADIKLARI BİLGİLERİ KENDİ AÇIKLAMALARI ELE VERİYOR'

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu korona virüsü nedeniyle İstanbul'da 186 kişinin öldüğünü açıkladı. Dr. Samet Mengüç, İmamoğlu'nun paylaştığı verilere dikkat çekerek; "Hükümet başından beri pandemiyi fırsat bildiği için buradan bir başarı hikayesi yazmayı kararlaştırdı. Verileri hem kamudan hem bilim dünyasından sakladı. Sn. İmamoğlu'nun açıklamış olduğu veriler gerçek veriler. Sağlık Bakanı geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada İstanbul nüfusunun yüzde 25'inin bağışık olduğunu söyledi. Siz bir tarafta toplam vaka sayısını 400 bin olduğunu açıklıyorsunuz, bir taraftan da 4 milyon insanın bağışık olduğunu söylüyorsunuz. Sakladıkları bilgileri kendi açıklamaları ele veriyor" diye konuştu.

'EN ÖNEMLİ ŞEY VERİLERİ TOPLUMLA PAYLAŞMAK'

Pandemiyle mücadelenin bir bütünlük arz ettiğinin altını çizen Mengüç şunları söyledi: "Nüfus hareketlerinin minimuma indirilmesi gerekiyor. Yoksa pandemiyle baş etmek mümkün değildir. Sadece tıbbi müdahale yeterli değildir. En önemli şey şu: verileri siz toplumla paylaştığınızda, bilimsel olarak kapanmaya gidebilirsiniz. Ama bu verilerin çok net ortada olması lazım. Pansuman mahiyetindeki yaklaşımlar pandemiyle mücadelede yeterli değildir. Zorunlu istihdam, zorunlu üretim yani insan ihtiyaçlarına yönelik yerleri açık tutarsınız diğerlerini bir süreliğine kapatırsınız."

Dr. Samet Mengüç'ün okuduğu basın açıklamasının satırbaşları şöyle:

VERİLER BİLİM DÜNYASINDA GİZLİ TUTULMUŞ: Pandemi ile mücadele; ciddiyet, sorumluluk ve ekonomik düzenlemeler ister. Türkiye de başlangıçta tercih edilen 'Sürü Bağışıklığı' stratejisi gereğince veriler kamuoyundan ve bilim dünyasından gizli tutulmuş, alınması gereken tıbbi, sosyal ve ekonomik önlemler alınmamış ve pandemi ile mücadele daha başlangıçta başarısızlığa mahkum edilmiştir. Yaygın hasta sayısı ve ölümler sürpriz değil göre göre gelmiştir, artmaya devam etmektedir ve ne yazık ki bütün bu olumsuzluklar bilinçli bir tercihin kaçınılmaz sonucudur. Peki pandemide yaşanan bu durumun bir sorumlusu yok mu? Tek sorumlusu ‘'Sürü bağışıklığını' tercih eden ve pandemi ile mücadelede gelinen noktada başarısız olan mevcut hükümet ve Sağlık Bakanlığıdır. Pandemi ile mücadele de ne yapmalı? Toplum sağlığı ve hayatı söz konusu olunca acil ve radikal önlemler de kaçınılmazdır. Bu nedenle acilen yapılması gerekenler ve süreç içerisinde yapılması gerekenler vardır.

Mengüç, salgın karşısında acilen alınması gereken tedbirler ve yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

* Pandemi ile mücadele tıbbi, sosyal ve ekonomik önlemlerle birlikte ele alınmalı, bu yönde kamuoyuna bilgilendirme yapılmalıdır. Sürü bağışıklığından vazgeçildiği, insan ve toplum sağlığını her şeyin üstünde tutan bir stratejiye geçildiği kamuoyuna bildirilmeli.
 
* Pandemi ile mücadeleye kamusal ve özel tüm kurumların müdahil olması sağlanmalıdır.
 
* İnsan hareketleri ve yer değiştirmeler en aza indirilmeli, toplu ulaşım da hızla düzenlemeler yapılmalı, yoğun nüfus hareketleri olan alış-veriş ve iş mekânları minimum kapasiteye indirilmeli hatta zorunlu üretim dışındaki tüm çalışma ortamları kapatılmalıdır.
 
*  Sağlık alt yapısı güçlendirilerek, ihtiyaç duyulan oranda sağlık çalışanı istihdamı hızla sağlanmalıdır. Sağlık çalışanlarının kişisel korunmaları eksiksiz sağlanmalı, çalışma koşulları ve çalışma süreleri yeniden düzenlenmelidir.
 
* Tüm toplum hızla test kontrolünden geçirilmeli, karantina ve izolasyon eksiksiz uygulanmalıdır.
 
* YoksuI ve kalabalık ortamlarda yaşayan temaslı veya şüpheliler kamu kuruluşlarında izolasyon mekanizmaları ile istihdam edilmeli ve her türlü ihtiyaçları kamu tarafından karşılanmalıdır.
 
* Gıda, beslenme ve barınma ihtiyacı olan tüm insanların ihtiyaçları devlet tarafından karşılanmalıdır.
 
* Kamu-özel ayırmaksızın tüm medya araçları, pandemi ile mücadele konusunda toplumu bilgilendiren yayınlar ve programlar yapmalıdır.
 
* Mevcut durum bilimsel yaklaşımlarla derhal tespit edilmeli ve tüm veriler aralıksız olarak güncellenerek kamuoyu ile paylaşılmalıdır.

ORTA VE UZUN VADEDE YAPILMASI GEREKENLER

Pandeminin bundan sonra benzer süreçlerin yaşanacağını somut bir şekilde gösterdiğini ifade eden Mengüç, bu nedenle orta ve uzun sürede yapılması gereken önlemleri ise şu şekilde sıraladı:
 
 * Öncelikle Sağlık Bakanı ve hükümet şimdiye kadar yürüttükleri pandemi ile mücadele stratejilerinin yanlış olduğunu kabul etmeli, topumdan özür dilemeli ve istifa etmelidir.
 
* Pandemi ile mücadeleye insan ve toplum sağlığını yaşam hakkı çerçevesinde ele alan bir strateji ile başlanmalıdır.
 
* Genel bütçe den sağlığa ve pandemi ile mücadeleye ciddi bir pay ayrılmalı, ya da ek bütçe hazırlanmalıdır. Ülkenin tüm ekonomik gücü pandemi ile mücadelede seferber edilmelidir. Kapitalist acımasız neoliberal ekonomik politikalar terk edilmelidir.
 
* Kamu-özel ortaklığına dayalı başta Şehir Hastaneleri olmak üzere tüm projelerin antlaşmaları iptal edilmeli ve kamulaştırılmalıdır.
 
* Pandeminin ana kaynaklarından olan ve gelecekte de pandemilere yol açacak olan ekolojik tahribatlardan vazgeçilmeli bu tür projeler derhal durdurulmalıdır.
 
* Aşı üretim çalışmalarına ülke olarak müdahil olmalıyız. Ayrıca ilaç ve aşı üretimi için çalışmalara bir an önce başlanmalıdır.
 
* Toplum yeni bir yaşam düzeninin kaçınılmaz olduğu yönünde hızla bilgilendirilmeli, Milli Eğitim Politikaları bu nedenle yeniden yapılandırılmalıdır.
 
Bunların hepsi güzel de 'ekonomik kaynak nereden' sorusu akla gelebilir.

Ülke olarak bunları yapmayı önünüze koyduğunuzda kaynakların nereden sağlanabileceği çok net görülecektir. Örneğin Cumhurbaşkanı'nın kişisel harcama bütçesi, ya da sermayeye konacak gelir vergisi kalemi bile tüm bunları karşılayacak kaynağı sağlayabilir.  Halkaların Demokratik Partisi olarak asıl amacımız; İnsan, doğa birlikteliğini kabullenen, eşitsizliklerin, haksızlıkların, adaletsizliklerin olmadığı, paylaşımcı, dayanışmacı, kolektif ve barış içinde yeni bir dünya düzenidir.