HDP yeni yol haritası için toplandı
HDP MYK ve Meclis grubu Diyarbakır'da bugün toplandı. Toplantı öncesinde DBP il binası önünde bir eylem düzelendi. Eylemde konuşan Sırrı Süreyya Önder, "Bu mesele HDP ve Kürtlerin meselesi olmaktan çıkmıştır. Mahkeme kadıya mülk değildir, zulüm ilelebet değildir" dedi. DTK Eş Başkanı Leyla Güven ise, "hükümetin Kürtleri tamamen tasfiye etmek istediğini" söyledi.
DİYARBAKIR - Eş başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile birlikte milletvekilleri tutuklanan Halkların Demokratik Partisi (HDP), konuyla ilgili ilk değerlendirmeyi Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Diyarbakır il binasının önünde gerçekleştirdi.
İnsanlar il binasının önünde toplanmadan çok önce polis TOMA ve zırhlı araçlarla binanın etrafını sarmıştı. Buna rağmen hatırı sayılır bir kalabalık birikmeye başladı il binasının önünde.
'TUTUKLAMALAR TALİMATLA YAPILDI'
Kalabalığın içinde HDP Gaziantep milletvekili Mahmut Toğrul da vardı. Beklenen açıklamadan önce Toğrul ile ayak üstü de olsa konuşma fırsatı bulduk. Toğrul, “Herkes şunu iyi bilmeli ki eş başkanlarımız ile milletvekillerimizin tutuklanması hukuki bir süreçle ilgili değildir. Bu siyasi bir karardır. Her şey talimatla gerçekleştiği için mahkemelerin aldığı kararları da bu şekilde değerlendirmek gerekiyor” dedi.
Toğrul, 7 Haziran seçiminden bu yana partilerine yönelik baskılara başka hiçbir partinin dayanamayacağını belirterek, “Tahammül edemedikleri de budur zaten. 'Bu kadar çok rengi barındıran bir parti, bu kadar baskıya nasıl direnir ve nasıl olur da dağılamaz' diye öfkeleniyorlar. Son hamleleri eş başkanlarımızı ve milletvekillerimizi tutuklamak oldu. Ama biz mücadele etmeye devam ediyoruz” dedi. Toğrul, MYK’nın Diyarbakır’da toplanacağını ve bundan sonraki süreçle ilgili kararlar alacağını söyledi.
'IŞİD SALDIRISI PLANLIYDI'
Dün gece serbest bırakılan HDP Ankara milletvekili Sırrı Süreyya Önder, milletvekili ve parti yöneticileriyle birlikte, il binasının önünde toplanan kitleye seslendi. Önder, konuşmasına IŞİD’in Diyarbakır'da gerçekleştirdiği bombalı saldırıyı kınayarak başladı.
Bombalı saldırı olduğu esnada Selahattin Demirtaş’ın henüz Adliye’ye götürüldüğünü, kendilerinin de emniyete getirildiklerini anlatan Önder, şunları söyledi: “Biz o binaya girdikten sonra ve o binanın içindeyken bu patlama gerçekleştirildi. 26 gündür parti yöneticilerimiz, eş başkanlarımız orada gözaltında tutuluyordu. Bu operasyon ince planlanarak düzenlenmişti. Hapishanelerle, sürgünlerle, katliamlarla yıldırmaya çalışıyorlar bizi, fakat bilmedikleri bir şey var, tarih. Siz tarihin gördüğü en zalim yönetim değilsiniz. Bu topraklar sizden çok daha zalimlerini gördü, ama dizi toprağa değmedi, baş eğmedi, boyun eğmedi, bundan sonrada eğmeyecek.”
Diyarbakır’daki eylem yasağına da değinen Önder şunları söyledi: “Diyarbakır halkın demokratik tepkisini göstermeye kapalı, ama bombalamalara açık. Buraya gelen bütün yollarda denetlemeler, kontroller yapılıyor ama ne hikmetse bombalı araçlar o barajlara hiç takılmadan şehrin içine kadar girebiliyor.”
‘TARİH HİÇBİR ŞEYİ AFFETMEZ’
Önder, konuşmasının devamında şunları söyledi: “Egemenlerin sık kullandığı bir söylem var. Edirne’den Van’a. Edirne’den Van’a onlar için sadece rantın, hırsızlığın, yağmanın temsil edildiği bir yer manasına geliyor. Edirne’den Van’a bize reva görülen ise bu illerin hapishaneleri. Eş başkanımızı Edirne’ye sürgün ettiler. Edirne’den Van’a bu topraklar bizim topraklarımızdır. Hapishaneler hiçbir şekilde yıldıramaz. Başbakan, Adalet Bakanı diyor ki 'mahkemeler çağırmışsa saygı duyacaksınız, gideceksiniz'... Daha kısa bir süre önce, ‘Bu mahkemeleri tanımıyoruz, bu mahkemelere güvenmiyoruz, Anayasa Mahkemesi’ni de tanımıyoruz’ diyen siz değil miydiniz? O mahkemelere gitmemek için meclisi 25 saat çalıştırdınız. Niye? İddialar hırsızlıktı, iddialar vurgundu, talandı, bundan kurtulmak için. Anayasayı, yasaları kırk takla attırarak bir gecede değiştirdiğiniz. Bizim kasabın bıçağının altına boynunu uzatan koyun gibi boynumuzu uzatmamızı istiyorsanız, çok beklersiniz. Bütün bölge ateş çemberi içinde kaldıysa bunda en büyük vebal size aittir. Uluslararası mahkemelerde bulunan dosyalar sizin boyunuzu aştı. Bunların hesabı görülmeyecek mi sanıyorsunuz? Tarih hiçbir şeyi unutmaz, hiçbir şeyi affetmez. Bugün gasp ile bunları engellemiş olabilirsiniz, ama bu devran hep böyle gitmeyecek. Sürdürülemez olduğu için her gün bu zulüm kantarına bir balya daha ekliyorsunuz. Bu terazinin çekeceği bir ağırlık vardır, ondan sonra ne yapacaksınız? Bunun cevabı kocaman bir hiç ve sizin korkunuz, telaşınız bu yüzdendir.”
‘MESELE KÜRTLERİN MESELESİ OLMAKTAN ÇIKMIŞTIR’
Eş Başkanlar için düzenlenecek eylemlerin duyurusunu da yapan Önder, "Diyarbakır’da yeni yol haritamızı belirlemek için kapalı bir toplantı yapacağız. Yarın saat 13:00’da, Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) önünde, bugün engellenen halk toplantısını yapacağız. Hiç merak etmeyin, bu mücadele sizleri ve bütün ülkeyi özgürleştirene kadar devam edecek. Bu mesele HDP ve Kürtlerin meselesi olmaktan çıkmıştır. Mahkeme kadıya mülk değildir, zulüm ilelebet değildir” dedi.
'KÜRTLERİ TASFİYE PLANI'
Sırrı Süreyya Önder’den sonra bir konuşma yapan DTK Eş Başkanı Leyla Güven ise, "hükümetin Kürtleri tamamen tasfiye etmek istediğini" söyleyerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “AKP tarafından verilen bu tasfiye kararı daha önce de çok defa verilmişti. 2009’u hatırlayın, KCK davalarında 10 binlerce arkadaşımızı aldılar. Ben de aralarındaydım, 5 yıl cezaevlerinde kaldık, onların bizi cezaevlerine koymasının üzerimizde hiçbir etkisi olmadı. Biz her zaman, her koşulda direneceğimizi söyledik. AKP karşısında HDP dışında hiçbir güç yok. Sadece HDP halkı adına AKP karşısında güçlü bir direniş gösteriyor. Bu yüzden AKP’nin kirli politikalarının hedefi oldular. AKP şu an bitmiş durumda, bu yüzden Kürtler üzerinden katliam yaparak zaman kazanmaya çalışıyor, buna izin vermeyeceğiz. Belki yarın bizleri de tutuklarlar ama sizler varsınız, siz olduğunuz sürece direniş devam edecek.”