HDP Yerel Yönetim Sorumlusu Özsökmenler: 7 Haziran'da yaptık, yine yapabiliriz

HDP 200 bin kişilik bir ekiple seçimin güvenli geçmesi için çalışmaya hazırlanıyor. Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Yurdusev Özsökmenler’le seçimi ve sandık güvenliğini konuştuk.

Abone ol

ANKARA - Halkların Demokratik Partisi (HDP), 14 Mayıs Pazartesi günü cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş'ın manifestosunu ve partinin seçim bildirgesini açıklayacak. HDP’nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Yurdusev Özsökmenler ile seçimi ve sandık güvenliği için neler yapacaklarını konuştuk. Özsökmenler, 200 bin kişilik bir ekiple seçimin güvenli geçmesi için çalışacaklarını söyledi.

'200 BİN KİŞİLİK BİR EKİPLE SEÇİM GÜVENLİĞİNİ ALACAĞIZ'

HDP seçim güvenliği için ne tür çalışmalar yürütüyor?

Seçim güvenliği konusunda bizim için  önemli olan yurttaşın sandığa attığı oyun sonuç olarak çıkmasıdır. Bu konuda pek çok kaygı var çeşitli hileler yapılabilir diye. Geçmişten beri bu alanda ciddi çalışmalarımız var. 2015 seçimlerinde en çok oy alan ilk beş parti içerisinde olduğumuz için sandık kurulu üyesi verebiliyoruz. 180 bin sandık var ve bunun 100 binine sandık kurulu üyesi vereceğiz. Örgütlü olduğumuz her yerde sandık güvenliğini sağlamaya yönelik çalışmalar yapıyoruz. İl, ilçe seçim kurulu, okul sorumluları, alan sorumluları ve sandık kurulu üyeleri olmak üzere görevlileri kademeli olarak eğitimlere alıyoruz. Yasa değiştiği için sandık kurulu başkanı veremiyoruz artık. Sandık kurulu başkanları o il ve ilçenin bütün memurları arasında çekilen kurayla belirleniyor. Bu eğitimlerin dışında nelere dikkat etmeleri gerektiğine dair kitapçıklar da hazırladık. Yasal problemlerde takıldıkları yerlere bakmaları gerekirse bunlardan yararlanacaklar.

YSK'nın sonuçlarıyla sandık sonuçlarını karşılaştırma sistemimiz var. Bunun yazılımını yeniledik ve sistemini kurduk.  Eksik kaldığımız noktalarda bu alanda çalışan sivil toplum örgütlerinden, barolardan katkı alabilir, biz de onları destekleyebiliriz. Yurt dışı ve gümrük sandıklarında da gerekli önlemlerimizi alıyoruz. Her yerde bir görevli bulundurmayı ve sonuçları YSK ile karşılaştırmayı, bir problem varsa itiraz etmeyi sağlayacak bir çalışma yürütüyoruz. Örgütlenmemiz Karadeniz ve İç Anadolu'da biraz zayıf ama oradaki arkadaşlarımız da canla başla çalışmalarına devam ediyorlar. Sandık kurulu üyeleri, okul sorumluları, eğitmenleri ve gönüllülerle birlikte  200 bin kişilik bir ekiple seçim güvenliğini alacağız. Bütün bölgelerde hukukçu arkadaşlarımızdan da destek alacağız.

‘ÖNCEKİ SEÇİMLERDE GİZLİ OY/AÇIK SAYIM İLKESİ İHLAL EDİLDİ’

Hem 2015’teki genel seçimlerde hem de 16 Nisan Referandumunda HDP’nin güçlü olduğu bazı bölgelerdeki sandıklarda güvenlik güçleriyle sorunlar yaşanmıştı. Bu sandıklarda ne gibi önlemler alınacak?

Geçtiğimiz seçimlerde de özellikle bazı bölgelerde yaşadığımız sorunlar var. Referandumda sandık kurulu başkanı olarak gösterdiğimiz arkadaşların, her nedense ve nasıl tespit ettilerse “muteber vatandaş” değil diye sandık kurulu başkanlıklarını düşürdüler. Bizim sandık kurulundaki arkadaşlarımıza karşı bir tavır var. Bu üyeleri dışarıya atmaya çalıştılar ve bazı bölgelerde de attılar. Muradiye(Van), Bitlis, Şemdinli gibi yerlerde bunları yaşadık. Güvenlik güçleri sandıkları ablukaya alarak hem vatandaşın hem de bizim sandık kurulu üyelerimizin girmesini engelledi. Bu durum pek çok yerde fiili bir engellemeye  dönüştü. Silahın gölgesinde bir seçim oldu. Özellikle kırsal bölgelerde vekillerimiz gitmesine  rağmen sorunlar yaşandı. Seçimin esası gizli oy/açık sayım iken, Kürdistan'daki yerlerde sayımda okullardaki vatandaşları boşaltıyorlar. Sandık görevlilerinin dışında açık sayım olmuyor. Bu ilke ihlal ediliyor. OHAL altında seçimin yapılması benzer uygulamaların genel olarak yaygınlaşabileceğinin kaygısını uyandırıyor bizde. Vatandaşın o sayımı izlemeye, sonucu anında  öğrenmeye  hakkı var ama bu hak ellerinden alınıyor. Okullar boşaltılıp çevresine güvenlik yığılıyor ve vatandaşın bilgi alma hakkı ile Anayasa'da açık şekilde yazan açık sayım ilkesi ihlal ediliyor. Bu tarz uygulamaların olmamasını temenni ediyoruz. Olduğu zaman da avukatlarımızla, sorumlu kişilerle itiraz edip anında müdahale etmeye çalışacağız.

'O GÜN DİĞER PARTİLERLER YARDIMLAŞMA OLABİLİR'

Cumhur ve Millet İttifakı HDP'siz kuruldu. Ancak muhalefet partileriyle seçim güvenliğine dair ilkesel bir anlaşma yapılmıştı. Birlikte nasıl bir çalışma yürütülecek?

İttifak sürecinde herkes kendi tercihini yaptı. Biz tek adam rejimine karşı ortaklaşabilecek bütün toplumsal güçlerin ortak hareket etmesi için elimizden geleni yapacağımızı söyledik, yaptık da. Bu konuda oldukça esnek davranarak bu güçlerin ortak hareket etmesinden yana olduğumuzu söyledik. Biz çalışmalarımızı kendi gücümüze güvenerek sürdürüyoruz. Örgütlü olduğumuz her yerde sandık güvenliği konusunda  garanti veriyoruz. Diğer partilerin de örgütlü oldukları yerlerde bunlara dikkat etmesini ve seçmenin iradesinin sandıktan çıkması için çaba göstermesini bekliyoruz. O gün diğer partilerle yardımlaşma olabilir. Nitekim önceki seçimlerde de biz CHP'nin  istediği bilgi ve belgeleri iletmiştik. Bundan sonra yapılacak çalışmalar bir ittifak değildir. Herkes ittifak seçimini yaptı ve sonuçlarına da katlanacak.

'PARTİSİNE EN BAĞLI SEÇMEN, HDP SEÇMENİDİR'

Cumhurbaşkanı adayınız Selahattin Demirtaş yaklaşık bir buçuk yıldır cezaevinde tutuluyor. Barış bildirisi imzacısı olduğu için KHK ile üniversitedeki akademisyenlik görevinden ihraç edilen ve pasaportu iptal edilen Eş Genel Başkanı Sezai Temelli ile Eş Genel Başkan Pervin Buldan seçim çalışmaları sırasında çeşitli engellemelerle karşılaşıyorlar. Bu koşullarda HDP nasıl seçim çalışması yapacak?

Biz kendi örgütümüze ve halka güveniyoruz. Araştırmalarda görünüyor ki partisine en bağlı seçmen HDP seçmenidir. İnanın son yıllarda  HDP'ye yapılan baskılar başka bir partiye yapılsaydı genel merkezi bile açık olmazdı. Eş başkanlarımızın, milletvekillerimizin yanında 12 bin arkadaşımızın tutuklanmasına rağmen bütün örgütlerimiz açıktır ve büyük bir heyecanla seçime hazırlanmaktalar. Parti, bütün örgütüyle dimdik ayakta. Biz mücadeleden ne bir geri adım atmak ne de halka karşı verdiğimiz sözlerden vazgeçmek niyetindeyiz. Propagandamızı da yapacağız. Televizyonlar tek sesli oldu ama bütün evlerin kapısını çalarak sokaklarda, mahallelerde, çarşı pazarlarda çalışarak  propagandamızı ileteceğiz. Selahattin Demirtaş ile kendisi cezaevinde olmasına rağmen avukatlar aracılığıyla çeşitli görüş alışverişinde bulunuyoruz. Kendi kampanyamızı öneriyoruz, onun önerilerini alıyoruz. Engeller çok ama bizim de bu engelleri tüm arkadaşlarımızla aşma azmimiz oldukça yüksek. Halka, örgütümüze, kadınlarımıza ve gençlerimize sonuna kadar güveniyoruz.

Hükümet kanadından son günlerde HDP'nin Kürtlerin siyasi partisi olmadığına dönük açıklamalar yapılıyor. Seçimin sonucunu Kürtlerin belirleyeceğine dönük de açıklamalar var. Bu açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?

7 Haziran ve 1 Kasım 2015 seçimlerinde de HDP'nin baraj altı kalması için bazı çevreler ellerinden geleni yaptı ama onların bu oyunu tutmadı. Bütün seçimlerde siyasi partiler sandık kurulu başkanı verebiliyorlardı. Ne zaman HDP de vermeye başladı bunu bile ortadan kaldırdılar. HDP'yi engellemek için her şeyi yapıyorlar. Biz daha önceki seçimlerde linç girişimiyle karşılaştık, bürolarımız yakıldı. Bütün bunlar ne bizim halka inancımıza ne de halkın bize sahip çıkmasına engel olabildi. Bütün provokasyonlara, engellemelere rağmen barajı aşmayı başardık. İnanıyoruz ki bu seçimde de hangi engellemeleri, açıklamaları yaparlarsa yapsınlar halkımız HDP'ye olan teveccühünü gösterecektir.

HDP'nin baraj sorunu var mı?

Biz barajı aşacağımıza inanıyoruz. Bugün  hangi inançtan olursa olsun insanların inançlarını özgürce ve güven içinde gerçekleştirmesinin garantisi HDP'dir. Kadınların yaşam tarzlarına müdahale edilmesine karşı mücadelesinin garantisi HDP'dir. Gençlerin iyi bir geleceğe sahip olmasının, insan hakları savunucularının rahatça çalışmalarının, kısaca demokrasinin, eşit yurttaşlığın garantisi ve güvencesi HDP'dir. Biz genel olarak halkımızın buna önem verdiğine ve HDP’nin barajı aşması için elinden geleni yapacağına inanıyoruz.

'DEMİRTAŞ'IN İKİNCİ TURA ÇIKMASI İÇİN ÇALIŞACAĞIZ'

Cumhurbaşkanlığı seçiminde olası bir ikinci turda Demirtaş dışında adaylar kalırsa HDP seçmeninin tavrı ne olacak?

Biz kendi adayımızın yani Selahattin Demirtaş'ın ikinci tura çıkması için çalışacağız. Diğer partilere soruyoruz: ikinci tura Selahattin Demirtaş çıkarsa ne siz yapacaksınız? Bizim sorumuz bu.

CHP'nin adayı Muharrem İnce ilk günden itibaren Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılması çağrısı yapıyor. Edirne’den sonra ikinci mitingini Hakkari’de yaptı. Son olarak seçildiği takdirde Roboski Katliamı'nın emrini vereni bulacağını söyledi. İnce'nin söylemlerini nasıl buluyorsunuz?

Biz ikinci tura kendi adayımızın çıkması için çaba gösteriyoruz. O gün geldiğinde düşünürüz. Kürt sorununa dair her adımı elbette ki olumlu karşılarız. Bunun seçim süreçlerinde yapılmasını biz de düşünürüz, halkımız da düşünür. Çünkü bugün eş başkanlarımız, milletvekillerimiz cezaevindeyse bunun sadece AKP ve MHP’nin oylarıyla olmadığını herkes biliyor.

Muharrem İnce HDP milletvekillerinin tutuklanmasının önünü açan ve dokunulmazlıkların kaldırılması sürecinde karşı oy kullandığını söylüyor.

İyi bir şey, olumlu bir şey. CHP içerisinde hayır diyen milletvekilleri çıktı. Tabii ki bunu olumlu karşıladık.

'YAPABİLİRİZ!'

Seçmene bir çağrınız var mı?

24 Haziran kritik bir seçim. Bundan sonraki sadece beş yılı değil birkaç beş yılı ilgilendiren bir seçim. AKP-MHP ittifakını düşürme şansı önümüzde. Yapabiliriz! 7 Haziran'da bunu yaptık, yine yapabiliriz. Biz bu inançla çalışıyoruz ve halkın da seçime bu gözle bakmasını istiyoruz. Demokrasiyi, insan haklarını, herkesin kendi kimlikleriyle özgürce ve barış içinde yaşamasını istiyorlarsa buna göre tavır almalarını bekliyoruz. Ama her şeyin de bu seçimle son bulmayacağını, bizim esas mücadelemizin bu topraklarda barışın hâkim olduğu, Kürt sorunun barışçıl yollarla çözülmesi, Alevilerin eşit yurttaşlık hakkını alması, Ermenilerin, Süryanilerin bu topraklardan sürülmemesi, kadınların ve gençlerin özgürce yaşayabileceği bir ülke olması mücadelemiz seçimden sonra da devam edecektir. Bunu isteyen bütün toplumsal güçlerle ortaklığımız seçimden sonra da devam edecektir. Seçimden başarıyla çıkarsak yolumuz kısalacaktır.