HDP'de kongre günü: Yeni yönetim seçildi

HDP 3'üncü Büyük Olağan Kongresi'ni başladı. HDP milletvekili Sırrı Süreyya Önde, kongreye 32 bin kişinin katıldığını açıkladı. Kongrede konuşan HDP Eş Genel Başkanı Kemalbay, "Demokratik siyasetin genişlemesini sağlamakta yeterince başarılı olamadık" diye özeleştiri yaptı. Kongreye mesaj gönderen Demirtaş, 8 yıllık eş genel başkanlığı döneminde kendisine destek verenlere teşekkür ederken, "Bütün içtenliğimle söylemek isterim ki; halen sizlere karşı mahcup ve borçlu hissediyorum kendimi" dedi. Kongrede Pervin Buldan ve Sezai Temelli eş genel başkan seçilirken, parti meclisi üyeleri de belirlendi.

Abone ol

Nergis Demirkaya  ndemirkaya@gazeteduvar.com.tr

Serkan Alan  salan@gazeteduvar.com.tr

ANKARA - HDP'nin 3'üncü Olağan Kongresi, Ankara Arena'da yapıldı. Kongre salonuna giden yollar iş makineleri ve polis araçlarıyla kapatıldı. Polis helikopteri de salon üzerinde güvenlik uçuşu yaptı.

Salona girişte partililer 3 noktada aramadan geçirildi. Çanta, powerbank, çakmak, kulaklık, kalem, şarj aleti içeri alınamadı.

Uygulama basın mensuplarını da etkiledi. Gazetecilerin bilgisayarla salona girişine izin verilmedi. Güvenlik görevlileri bu kararın HDP ile yapılan güvenlik toplantısında alındığını söyledi.

Kongre salonuna giden yollar iş makinaları ve polis araçlarıyla kapatıldı.

Kongrede görevi devredecek olan HDP Eş Başkanı Serpil Kemalbay, yeni eş başkan adayları Pervin Buldan ve Sezai Temelli ile milletvekilleri salona birlikte girdi.

Parti yöneticileri ve milletvekileri salonda tur atarak partileri selamladı. Selamlamaya "İnadına beraber inadına HDP" şarkısı eşlik etti.

EN ÇOK KATILIM CİZRE'DEN

Kongreye çok sayıda ilden katılım oldu. En çok katılımın Cizre'den gerçekleştiği açıklandı.

10 Ekim Gar katliamında hayatını kaybedenlerin yakınları adına Kurultay Divanı’na bir kırmızı karanfil gönderildi.

Kongreye Avrupa Parlamentosu, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi ve çok sayıda ülkedeki sol partilerden temsilci katıldı. Yabancı katılımcıların isimleri tek tek kürsüde okundu. Yabancı siyasetçiler ayakta alkışlandı.

Kongreye Akın Birdal, Ayşe Erzan, Baskın Oran, Ayla Akat, Ziya Halis ve Fikret Başkaya’nın aralarında bulunduğu çok sayıda siyasetçi yazar katıldı. Cizre’deki sokağa çıkma yasakları sürecinde bodrumda kalan insanları duyuran ve kendisi de hayatını yitiren Mehmet Tunç’un ailesi de Kongre’deydi. Gezi eylemleri sırasında öldürülen Ahmet Atakan’ın annesi de Kongre’ye katıldı.

HDP Eşbaşkanı Serpil Kemalbay ile yeni eşbaşkan adayları Pervin Buldan, Sezai Temelli ve parti yöneticileri salondakileri birlikte selamladı.

DİVAN EŞ BAŞKANLIĞINA BEŞTAŞ VE ÖNDER SEÇİLDİ

Kongre Divan Eşbaşkanlığı'na Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ve Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, seçildi. Divan üyeliklerine ise Feleknas Uca, Garo Paylan ve Müslüm Doğan getirildi.

Beştaş Kürtçe, Önder Türkçe birer konuşma yaptı. İki konuşmada da cezaevinde bulunan eş başkanlar ve milletvekilleri hatırlatıldı. Demirtaş’ın ismi büyük alkış aldı. Önder konuşmasında ayrıca “Öcalan’ı saygıyla sevgiyle selamlıyoruz” dedi. Önder’in bu sözleri de alkış aldı.

Divan Eşbaşkanlığı'na seçilen Önder, Türkçe, Beştaş Kürtçe konuşma yaptı.

KURULTAY'A 32 BİN KATILIM

Ankara Milletvekili Önder, Kurultay’a katılımla ilgili de bilgi verdi. “Kimileri çok sevinecek, kimileri çok üzülecek ama katılımcıların sayısı 32 bine ulaşmıştır” dedi.

Kongreda yapılan sinevizyon gösterisi sırasında Edirne Cezaevi'nde tutuklu bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın konuşmasının bölümüne de yer verildi.

KEMALBAY: KONGREMİZ ÇOK STRATEJİK BİR DÖNEMDE GERÇEKLEŞİYOR

Daha sonra HDP Eş Genel Başkanlık görevini kongrede devredecek olan Serpil Kemalbay bir konuşma yaptı. Sözlerine "3'üncü Büyük Kongremiz çok stratejik çok önemli bir dönemde gerçekleşiyor. Bugün burada bu tarihsel anın değerini tam olarak karşılayacak şekilde buradasınız" diye başlayan Kemalbay, "Zindanlarda rehin olan binlerce yoldaşımızı selamlıyorum. İçeride yükseltilen direniş bu salonda karşılığını buluyor" dedi.

Kemalbay, şöyle devam etti: "7 Haziran’da o kadar büyük bir adım attık ki, egemenler kendi siyasi yok oluşlarını gördüler. Bizlere halklarımıza HDP’ye eş genel başkanlarımız başta olmak üzere belediye eş başkanlarımıza bütün seçilmişlerimize yönelik topyekûn bir saldırı başlattılar. Fakat Eş Genel Başkanlarımız, partililerimiz, zindanları mücadele alanına çevirdi. Onlar içeride, bizler dışarıda mücadelemizi sürdürdük. Zindanların mücadelesi bizlere güç veriyor, onur veriyor."

Serpil Kemalbay, kongredeki konuşmasında özeleştiri yaptı.

'TÜRKİYE YOL AYRIMINDA'

Türkiye’nin bir yol ayrımında olduğunu savunan Kemalbay, şöyle dedi: "Bu yol ayrımında halklarımızın şu sorunun cevabını vermesi gerekiyor: Yaklaşık 100 yıldır süren inkarcı, sömürücü, tekçi politikalar devam mı edecek? Faşizm kurumsallaşarak kendini sürdürecek mi yoksa halklar bahçesi olan coğrafyamızda eşit, laik çoğulcu demokrasiyi el birliği ile inşa mı edeceğiz. Biz 7 Haziran’dan bu yana bu sorunun cevabını arıyoruz.

Onlar faşizmle, OHAL ile, KHK’larla halklarımızı sindirmeye çalışarak kendi tek adam rejimlerini bize dayatıyorlar. Fakat biz hayır demeye devam ediyoruz. Özgürlük mücadelemizi inatla, kararlılıkla sürdürüyoruz. 2018 böyle bir yıl olacak. Tek adam mı halklar mı kazanacak sorusunun cevabını aradığımız yıl olacak."

'BARIŞI SAVUNMAK İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ'

Muhalefete birlik çağrısı yapan Kemalbay, şunları kaydetti: "Faşizm ancak onun karşısında güç birliği yaparak omuz omuza vererek, direnerek yenilir. O yüzden bizler de direniş yolunu seçtik. Bütün toplumsal muhalefeti, tüm ezilenleri hele hele kadınların gençlerin mücadelelerini, taleplerini birleştirmek bizim boynumuzun borcu olsun. Bizler barışı savunmak için herkesin inancıyla, kimliğiyle, beraber yaşayabileceği bir toplumu inşa etmek için mücadele edeceğiz."

'DEMOKRATİK SİYASETİ GENİŞLETMEKTE BAŞARILI OLAMADIK'

Kemalbay, sözlerini şöyle sürdürdü: "Dönemin ruhuna denk gelecek, bir mücadeleyi gerçekleştiremediğimizin özeleştirisini veriyoruz. Sur’da, Cizre’de, Nusaybin’de direnişlerde yaşamını yitirenleri saygıyla anıyoruz. Demokratik siyasetin genişlemesini sağlamakta yeterince başarılı olamadığımızı değerlendirdik. Bütün zorluklara rağmen halklarımızın bizlere gösterdiği bu büyük bağlılığı ve bize verdiği cesareti çok daha iyi değerlendirebiliriz. Faşizm varsa onun karşısında demokrasi mücadelesi vardır. Faşizm karşısında büyük bir direnişi, halkları birleştirerek gerçekleştirebiliriz. Bizler 3. Büyük Kongremizden sonra hem politik hem örgütsel olarak mücadelemizi çok daha ileriye taşıyacağız. HDP büyük bir değişimin gücü olmaya devam edecek. Bu gemi limana varacak.Mutlaka kazanacağız!"

DEMİRTAŞ: CİDDİ BİR UMUT VE YENİ BİR HEYECAN YARATACAK

Kongrede Demirtaş'ın Edirne Cezaevi'nden gönderdiği mesaj okundu.

Daha sonra HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, tutuklu bulunduğu Edirne Cezaevi'nden gönderdiği mesajı okundu. "Halklarımızın ve ülkemizin derin krizler ve ağır sorunlar yaşadığı bu kritik dönemde gerçekleştirdiğimiz Kongremize, ciddi bir umut ve yeni bir heyecan yaratacağına olan inancımla şimdiden hayırlı olsun diyorum" diyorum diyen Demirtaş, şu mesajları verdi:

"15 aydan bu yana binlerce arkadaşımla birlikte rehin alınıp cezaevine konulmuş olmamız fiziken bizi ayırmış olsa da duygularımız ve düşüncelerimiz eskisinden daha güçlü bir şekilde yek vücut olmuştur. Bilmenizi isterim ki, kalbim olanca sıcaklığıyla Kongre salonunda atıyor. Eş Genel Başkanımız ve yeni Eş Genel Başkan adaylarımız kapsamlı değerlendirmeler yapacağı için ben sizlere sadece kısa bir mesaj iletmekle yetineceğim."

'EN BÜYÜK KAYGIM SİZLERİ MAHCUP ETMEMEKTİR'

8 yıllık eş genel başkanlığı döneminde kendisine destek veren partililerle ailesine teşekkür eden Demirtaş, şöyle dedi: "Sizlerin mücadelesi, emeği, morali ve desteği beni her zaman ayakta tuttu ve güç verdi. En büyük kaygım bu anlamlı desteğe layık olmak ve sizleri mahcup etmemektir. Bunun için gecemi gündüzüme katarak, bu mücadelenin bir parçası ve öncülerinden biri olmaya çalıştım. Fakat buna rağmen bütün içtenliğimle söylemek isterim ki; halen sizlere karşı mahcup ve borçlu hissediyorum kendimi. Çünkü bizler 'mezar taşıma halkına borçlu gitti' diye yazın inancına sahip olanların geleneğinden geliyoruz. Halkımıza olan borcumuz öylesine bir borçtur ki, yaşam boyu ödeyerek de bitirilemez. Tam anlamıyla özgürlük ve tam anlamıyla demokrasi sağlanıncaya kadar bu borç ödenmiş sayılmaz. Hele hele yüreği evlat acısı ile dağlanmış olan bütün anne-babalara karşı henüz onurlu bir barışı armağan edememiş olmamızın mahcubiyetini de yaşıyoruz."

'HATALARIMIZI DÜZELTMEK İÇİN'

Kongrede eş genel başkanlık görevini devredeceğini hatırlatan Demirtaş, şunları kaydetti: "Bütün bu eksikliklerimizi, yetmezliklerimizi, hatalarımızı düzeltmek için de yeni Eş Genel Başkanlarımızın öncülüğünde, yeni yönetimimiz ile birlikte sizlere layık bir mücadeleyi ortaya koyma adına her yerde elimden geleni yapmaya devam edeceğimin sözünü veriyorum.

HDP’de birlikte Eş Genel Başkanlık yapmaktan onur ve mutluluk duyduğum ve şu dakikaya kadar da seçilmiş Eş Genel Başkan olan Figen Başkanımıza, onun şahsında cezaevindeki bütün siyasi tutsaklara selam ve sevgilerimi gönderiyorum. İçerideki bütün arkadaşlarım adına da en büyük direnme ve dayanışma mesajını sizlere iletmek istiyorum."

'BİZLER DEVASA BİR ÇINAR GİBİYİZ'

Demirtaş, şöyle devam etti: "Bizler her türlü faşist baskıyı göğüsleyecek, bedelini ödeyecek devasa bir halk hareketine dönüşmüş, köklerini yüzyıllık direniş geçmişine salmış, dallarını ve yapraklarını sınırsız gökyüzüne ulaştırmayı başarmış devasa bir çınar gibiyiz. Çınarımızın her bir dalında Türkiye’nin büzün ezilen halkları, sınıfları ve cinsiyetleri özgürce yerini almıştır. Bu haliyle HDP, Kürt, Türk, Ermeni, Arap, Çerkez, Alevi, Süryani, Êzîdî, Hıristiyan, Müslüman bütün kimlik ve inançların ortak partisine dönüşmüştür. Yine kadınların kendi kimlikleri ve mücadeleleriyle var ettikleri HDP, gerçek bir kadın partisine dönüşmüştür. Kapitalizmin en ağır sömürüye tabi tuttuğu işçinin, işsizin, köylünün ve bütün emekçilerin ortak taleplerini buluşturan gerçek bir emekçi partisi olmuştur. Neoliberal düzenin her gün adım adım vahşice yok ettiği doğanın savunulması için en güçlü ekolojik çizgilerden biri haline gelmiştir.

HDP artık Türkiye’nin ana siyasi çizgilerinden birisi olarak kalıcı bir siyasi kuruma dönüşmüştür. Kişilere bağımlı olmayan kurumsal bir kimlik ortaya çıkarabilmiştir. Şimdi hepimize düşen şey, bu kurumsal siyasi aygıtı etkili bir mücadele alanı olarak kullanarak direnişi büyütmek, faşizmi alt etmek ve demokratik bir iktidar alternatifini halka sunmaktır."

'BİZİ DOLDURACAK YER BULAMAMALILAR'

HDP'nin parlamento dışı mücadeleye de önem vereceğini belirten Demirtaş, şunları dile getirdi: "Partimiz, parlamentarizme boğulmadan, meşru direniş hattından sapmadan, şiddet dışı yer, yol ve yöntemle alan-alan, meydan-meydan demokratik mücadeleyi büyütmek sorumluluğu ile karşı karşıyadır. Yeni yönetimimizin bunu en cesur, en hızlı ve kararlı şekilde örgütleyeceğine inanıyorum. Direnişe faşizmin cevabı tutuklama olacaksa, bin tane daha yeni hapishane yapsalar, bizi dolduracak yer bulamamalılar. HDP böylesi bir kararlı ve cesur duruşu, geç kalınmış öncülüğü derhal üstlenmelidir."

Barış ve diyalog vurgusu yapan Demirtaş, şöyle dedi: "Bizler canlıların meşru savunma çerçevesinde direnmesine saygı duyarız ve yanlarında oluruz. Bunun dışında her türlü şiddete tereddütsüz şekilde karşı çıkar ve ilkesel olarak kimden gelirse gelsin, açıkça eleştiririz. Savaş kışkırtıcılığının büyük övgülere mazhar olduğu bu günlerde korkmadan ve ısrarla 'barış hemen şimdi' demeye ısrar edeceğiz. AKP-MHP faşizminin hiçbir makul gerekçe olmadan, Kürt halkına karşı yürüttüğü imha savaşını her yerde teşhir edip, diyaloğu ve barışçıl çözümleri savunmaya devam edeceğiz."

'HDP GERÇEK BİR TÜRKİYE PARTİSİDİR'

"HDP Türkiye’nin partisi midir, değil midir?" diye soran Demirtaş, şöyle devam etti: "Buna halklarımız karar veriyor zaten. Ama şunu herkes bilsin ki; HDP, AKP-MHP’nin kurmak istediği faşist Türkiye’nin partisi değildir. Türkiye’nin hırsızlarının partisi de değildir. Türkiye kalantorlarının, rüşvetçilerinin, kan emicilerinin partisi hiç değildir. HDP, Türkiye ezilenlerinin partisidir. Türkiye’nin yoksullarının, yok sayılanlarının partisidir. Evet, HDP bu yönüyle gerçek bir Türkiye partisidir."

YENİ EŞBAŞKANLARA MESAJ

Demirtaş, gelecek döneme ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: "Önümüzdeki dönem bir yandan faşizm ile mücadele, bir yandan da kritik seçimlere hazırlanmak gibi tarihi sorumluluklarımız vardır. Bu Kongre ile birlikte tarihi rol ve misyonlarımıza layık olacak bir çalışmayı hep birlikte ortaya koyacağız. Yeni Eş Genel Başkanlar ve yeni yönetimimiz etrafında kenetlenecek, tam bir yoldaşlık ve dayanışma ruhuyla mücadeleyi büyüteceğiz.

Bu Kongre vesilesi ile beni yeniden Eş Genel Başkan olarak öneren bütün arkadaşlarıma ve halkımıza özel olarak teşekkür ederim. Beni bir kez daha onurlandırdığınız için şükranlarımı sunuyorum. Ancak daha önce izah ettiğim gerekçelerle görevimi yeni arkadaşlara devretmeyi siyasi ve ahlaki sorumluluğumun gereği olarak görüyorum. Sizlerin desteği ile seçilecek yeni Eş Genel Başkanlarımızı şimdiden kutluyor, başarı ve dayanışma duygularımı iletiyorum."

DAYANIŞMA ÇAĞRISI

Dayanışma çağrısı yapan Demirtaş, mesajında şunlara yer verdi: "HDP’yi oluşturan bütün bileşenlerini, emekçilerimizi, partimizin tüm il-ilçe yönetimlerini, Kadın ve Gençlik Meclisimize yeni yönetim etrafında en güçlü dayanışma ağını örmeye çağırıyorum. Bugüne kadar partimizde görev yapmış bütün arkadaşlarımıza şükranlarımı sunuyor, parti şehitlerini rahmetle anıyor, anılarına bağlılık sözümüzü yineliyorum.

Kongremizin büyük bir başarı, coşku ve heyecan ile tamamlanacağına olan inancımla büyük bir hasretle hepinizi kucaklıyorum. Hücre arkadaşım Abdullah Zeydan ile birlikte hepinize selam ve sevgilerimizi gönderiyoruz."

FİGEN YÜKSEKDAĞ: DİRENÇLE, ÖZLEMLE, YOLDAŞÇA... 

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ yolladığı mesajda, "Memleketin dört bir yanından bütün renkleriyle, kimlikleriyle kongrede buluşan halklarımızı, kadınları, gençleri, emekçileri, inançları ve tüm demokratik bileşenlerimizi coşkuyla selamlıyorum.

Biliyorum ve biliyoruz ki; ne yaparlarsa yapsınlar bu coşkuyu elimizden, yüreğimizden alamazlar. İçeride olalım ya da dışarı; bedenimiz tutsak olsun ya da özgür, birlikte direnmeyi de biliriz, birlikte sevinmeyi de… Coşkumuz zindanlara da sığmaz, salonlara da… İşte bugün bütün duvarları, barajları, engelleri aşmış bir partinin kabına sığmayan ruhu ve hareketiyle bir aradayız. İnanıyorum ki; 3. Olağan Kongremizde halklarımızı kuşatan faşizmin aşıldığı, demokratik direnişe derin soluk verildiği bir dönemeç olacak.

Uzun zamandır süren partimize yönelik siyasi soykırım operasyonlarının ortasında 3. Kongreyi gerçekleştiriyoruz. Bu nedenle bugün toplanan kongre sadece bir kongre değildir. Boyun eğmeyen, vazgeçmeyen demokratik halk iradesidir. Saldırıları aşa aşa yürüme kararlılığıdır. Hayatta ve siyasette silahtan, savaştan, yalandan, baskıdan, paradan büyük güçler olduğuna inanmak ve onlara sarılmaktır. Bugün HDP en ağır saldırılar ve olanaksızlıklar karşısında dimdik ayakta ise, enerjisini, güvenini yitirmiyorsa insanlığın büyük değerlerine dayanan büyük bir gücü kuşandığı içindir. Özgürlük, emek, demokrasi, barış, adalet, eşitlik, doğa ve herkes için insanca yaşam değerleri bizi bizler yapan, yenilmez yapan güçtür.

Halkların tarihsel haklılığına dayananlar mutlaka kazanacaklar. Kobane’den Afrin’e, Afrin’den Amed’e, Amed’den İstanbul’a yeni bir yaşam için direnenler çağın zafer hakikati olarak tarihe adına yazdıranlardır. Cizre’de yakılıp Afrin’de bombalansa da Türkiye’nin her yanında zindanlara doldurulsa da halklarımızın direniş ve zafer hakikati yeni çağın kapısında bir kutup gibi parlıyor. Bugün bölgeyi savaş cehennemine çeviren bütün zalim, sömürücü, işgalci iktidarlar karşısında yeni bir demokratik siyasi model, yeni bir ufuk yükseliyor. Ankara’dan Afrin’e bizleri birleştiren aynı ufka bakıyor olmaktır. Halkların ve büyük insanlığın eşit, özgür, gönüllü, demokratik birliğine ve yaşam modeline inanmaktır.

İşte yeni ufka baktığımızda toprağı, birliği, geleceği için direnen Afrin halkının kazanacağını görüyoruz. Çocukların bombalarla öldürülmediği, annelerin ağıt yakmadığı, kadınların cansız bedenine işkence yapılmadığı, Kobane’nin bedenine çiçeklerin, zeytin ağaçlarının selam durduğu bir özgürlük ve kardeşlik yurdu görüyoruz. Ve bütün inancımızla bir kez daha söylüyoruz: Savaşa karşı, ölüme karşı yaşam zaferimiz olacak.

Şimdi, kazanma iradesini kuşanarak ilerlemenin ve tüm bölge ve Türkiye halklarının faşizme, savaşa, OHAL’e karşı birleşeceği yeni yollar açmanın zamanıdır. Partimiz bütün demokrasi güçleri ile faşizme ve darbe rejimine karşı ittifaka dün olduğu gibi bugün de hazır. Herkes çok iyi bilmeli ki; bu ağır zulüm ve saldırganlık karşısında ancak direnerek ve birleşerek kazanabiliriz.

Bizler İmralı’dan F tiplerine devam eden tecride, yaşamın ve siyasetin tek tipleştirilmesine ve tırmandırılan savaşa rağmen kazanmanın mümkün olduğunu biliyoruz. Dirençle, özlemle, yoldaşça kucaklıyoruz hepinizi. Yolumuz açık olsun…" dedi.

Kongreye en çok katılım Cizre'den gerçekleşti.

BARZANİ’DEN HDP KONGRESİNE MESAJ

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani de Kongre’ye mesaj gönderdi. Siyasi gelişmelerden dolayı Kongre’ye katılamadığını söyleyen Barzani başarılar diledi. Kongreye YNK Genel Sekreterliği adına da bir mesaj gönderildi.

'TERÖRLE MÜCADELE'DEN KONGREYE MESAJ

Kongrede cezaevinde bulunan milletvekillerinin yanı sıra Kongre’nin hemen öncesinde gözaltına alınan HDP bileşenlerinin yöneticilerinin avukatları aracılığıyla gönderdiği mesajlar da okundu. Divan Eş Başkanı Meral Danış Beştaş gözaltında tutulan yöneticilerin mesajlarını “Terörle Mücadele Şubesinden mesajlar var” diyerek okudu. Beştaş mesajları okuduktan sonra, “Biz de emniyete selam gönderiyoruz, ama Emniyet’te tutulan arkadaşlarımıza. Bizimlesiniz” dedi.

CHP'DEN KURULTAYA TEMSİLCİ

HDP Kongresi için Meclis'te grubu bulunan partilerden sadece CHP'ye davetiye gönderildi. CHP adına da Grup Başkanvekili Engin Altay katıldı.

BALUKEN: ÖZGÜRLÜK İRADESİNİ HAPSEDEBİLECEK 4 DUVAR HENÜZ KEŞFEDİLMEDİ

Sincan Cezaevi'nde tutuklu bulunan HDP Diyarbakır Milletvekili İdris Balukan de kongreye bir mesaj gönderdi. Balukan, şunları söyledi: "Üçüncü Büyük Kongremiz demokrasi, barış ve özgürlük adına yürüttüğümüz tarihi mücadelenin yaşandığı bir dönemde gerçekleşmektedir. Bu tarihi kongremizin gerçekleşmemesi için üç yıla yakın bir süredir yürütülen siyasi soykırım operasyonlarının amacı siyasi mücadelemizi tamamen tasfiye etmekti. Bugün gerçekleştireceğimiz kongre siyasi soykırım operasyonlarının sonuca varamadığının kanıtıdır. Aynı şekilde halklarımızın kongremize yönelik taşıdığı coşkunun kendisi siyasi soykırım operasyonlarına en büyük cevaptır.

İçerideki koşullar ne olursa olsun, mücadelemizin zafere ulaşacağı güne kadar kararlı irademizi tereddüt etmeden sürdüreceğimizi tüm halkımızın bilmesini isteriz.

Özgürlük iradesini hapsedebilecek dört duvarı tarih henüz keşfetmemiştir. Bizler de fiziksel esaret altında olabiliriz, ama düşünsel olarak özgürüz ve hiç olmadığı kadar özgürlük iradesini taşımaya devam ediyoruz. Bilinmelidir ki, bu tarihi süreçte aydınlığa çıkacağımız günler de yakındır."

LEYLA HALİD DE KONGREDE

Filistin Halk Kurtuluş Cephesi üyesi Leyla Halid (sağda) kongrede dayanışma mesajı verdi.

Filistin Halk Kurtuluş Cephesi üyesi Leyla Halid de Kongre’ye katılarak bir konuşma yaptı. Halid, “Sizlere Filistin halkının selamını getirdim. Bu salondan yükselen sesler bütün zindanlardaki zincirlerin sesini bastıran, her taraftan yankılanan halkların sesidir. Bizler sizlerle dayanışma içinde tüm zindanları yıkarak onların yerine kültür merkezi ve okullar açacağız. Bizler, Afrin’deki savaşa karşı sesimizi sizlerle yükseltiyoruz. Savaşlar her zaman hayatı değil ölümü yaratır. Halklar yaşamı ve geleceği yaratırlar. Bu salondan dünyadaki mücadele eden tüm halklara selam olsun” dedi.

DEMİRTAŞ ADAYLIK ÖNERGESİ İŞLEME ALINMADI

HDP Eş Başkanları, Parti Meclisi, Disiplin ve Uzlaşma Kurulu üyelerinin seçimi yapılacak Kongrede aralarında çok sayıda milletvekili ve parti yöneticisinin imzasıyla Eş Başkanlık için Pervin Buldan ve Sezai Temelli önerildi.

Bazı delegelerin imzasıyla da HDP Eş Başkanlığı için Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş önerildi. Divan Eş Başkanı Önder, kendilerine HDP Eş Başkanı Demirtaş’ın gönderdiği ıslak imzalı bir dilekçe olduğunu söyledi. 10 Şubat tarihli ıslak imzalı dilekçe sinevizyon aracılığıyla salona da yansıtıldı. Demirtaş dilekçede, “Siyasi rehine olarak tutulmam nedeniyle salonda bulunamıyorum. Eş Başkanlık için adaylık başvurusu yapılmasına güven ve dayanışma anlamında teşekkür ediyorum ama adaylık iradem ve kabulümün olmadığını belirtmek istiyorum. Bunun dışında parti organında görev almayı kabul ediyorum” dedi.

Önder bu dilekçeyi okuduktan sonra adaylık için verilen önergenin işleme alınmayacağını söyledi. Önder, Demirtaş’ın Parti Meclisi 1. sıra üyesi olacağını söyledi.

BULDAN: BÜYÜK İNSANLIK KAZANACAK

Daha sonra HDP'nin eşbaşkan adayları Pervin Buldan ve Sezai Temelli kürsüye çıktı.

İlk olarak söz alan Pervin Buldan, sözlerine "Ey insanlığı tüketenler! Savaşı yüceltenler! İşte umudu ve barışı çoğaltanlar olarak buradayız. Bir aradayız. Bizim insanlığa ve özgürlüğe olan inancımız, tutkumuz sizin körüklediğiniz korku ve nefretten daha büyüktür. Her zaman olduğu gibi biz kazanacağız, büyük insanlık kazanacak!" diye başladı. Buldan, konuşmasında şu mesajları verdi:

Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'a teşekkür ederek, tutuklu HDP milletvekili, yönetici ve üyelerine selamlarını gönderen Buldan, şöyle devam etti:

"İdam sehpasına götürülürken “Yaşasın Türk ve Kürt halkının kardeşliği” diyen Türkiye devrimci hareketinin önderlerinden Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını, Mahir Çayanları, İbrahim Kaypakkayaları, Behice Boranları, Mazlum Doğanları, Sakineleri saygıyla, minnetle, şükranla anıyorum."

Pervin Buldan, "En zayıf barış bile bir günlük savaştan daha iyidir" dedi.

'HDP KARDEŞLİĞİN KENDİSİDİR'

Buldan, şöyle devam etti: "Bütün ayrıştırmalara, ötekileştirmelere, düşmanlaştırmalara karşı HDP kardeşliğin, bir arada eşit ve özgürce yaşamın kendisidir. Partimiz; Türkiye’nin çoğulcu çok kimlikli yapısını oluşturan Kürt, Türk, Laz, Arap, Çerkez, Alevi, Ermeni, Süryani ve Ezidi halklarını, tüm inançları, ezilen, ötekileştirilen tüm kimlikleri temsil eden Türkiye demokrasisi için bir siyasi değerdir."

PKK lideri Abdullah Öcalan'a uygulanan tecritin kaldırılmasını isteyen Buldan, şöyle dedi: " Türkiye biran önce diyalog, müzakere ve çözüm sürecine yeniden dönmelidir.

İktidar ve devlet halklara kaybettiren Suriye politikasını biran önce değiştirmeli, çetelere desteği kesmeli ve Rojava başta olmak üzere Suriye halklarıyla barışçıl diyalog geliştirmelidir."

'OHAL UYGULAMALARI SON BULMALIDIR'

OHAL'in son bulmasını isteyen Pervin Buldan, şunları kaydetti: "Siyasi soykırım operasyonlarına, darbe uygulamalarında son verilmelidir. Rehin tutulan artimizin eş başkanları ve tüm tutuklu siyasetçiler, belediye başkanları, gazeteciler serbest bırakılmalıdır.

Cezaevlerinde bir işkence yöntemi olan tek tip kıyafet uygulamasına son verilmelidir.

Hukuk ve insan hakları ilkelerinden uzaklaşan iktidar, hukuk devleti sınırlarına dönmeli, yargı ve yasama üzerindeki vesayetine son vermelidir.

KHK ile işlerinden atılan yüzbinlerce emekçi görevlerine iade edilmeli OHAL’in yarattığı hukuksuzluk, haksızlık ve mağduriyetler son bulmalıdır."

'İKTİDARLARINI KAYBETMEKTEN KORKUYORLAR'

HDP'yi önemli görevlerin beklediğini söyleyen Buldan, şunları ifade etti: Önümüzde yoğun bir mücadele süreci bulunmaktadır. Savaşa karşı, OHAL’e karşı, tek tipleştirmeye karşı, sömürüye, yolsuzluğa, yoksulluğa karşı bu gidişattan rahatsız olan herkesle hep birlikte omuz omuza mücadele etmemiz tarihsel bir sorumluluktur.

Ben inanıyorum ki 7 Haziran ruhu halen bu ülkede güçlü ve diridir. Partimize, demokrasi güçlerine bunca saldırmalarının nedeni budur. İktidarlarını kaybetmekten korkuyorlar. O halde umudu ve mücadelemizi büyütmeliyiz."

'BEN BABASI KATLEDİLDİĞİ GÜN DOĞAN BİR EVLADIN ANASI OLDUM'

Konuşmasının sonunda "Sözlerimi bitirirken belki kişisel gözüken ama gerçekte bu ülkede binlerce ananın yazgısı kılınmak istenen bir durumu anmak istiyorum" diyen Buldan, şöyle devam etti:

"Ben, faili meçhullerin kol gezdiği bir zamanda babası katledildiği gün doğan bir evladın anası oldum. Ölüm nedir bildim. Zulüm nedir gördüm. Elimde sihirli bir program yok! Ama acı deneyimlerle edindiğim gerçek bir bilgi var. En zayıf barış bile bir günlük bir savaştan daha iyidir.

Eğer savaştan medet umanlar bir gün barışı ve yaşamı düşünme noktasına gelirlerse onlara, acısını yüreğine gömmüş binlerce ananın sesi ve uzatılan eli olmaya hazırım.

Siyasi yaşantımı barış için aktif sorumluluklar alarak kinden ve intikam duygusundan uzak durarak bugüne getirdim. Bugünden sonra da bedeli ne olursa olsun bir barış nöbetçisi olarak devam edeceğim."

TEMELLİ: DÜNYANIN GBT REKORUNU KIRDINIZ

Pervin Buldan'ın ardından diğer eşbaşkan adayı Sezai Temelli söz aldı. Kongre katılımcılarına "Umutla ve cesaretle geldiniz ama gelirken bir rekora da imza attınız. Dünyanın GBT (Güvenlik Bilgi Taraması) rekorunu kırdınız. Bu cesaretle gelen siz sevgili yoldaşlarımızın defalarca GBT kontrolüne sokmuşlar. Zahmet vermişler. Bu kongreyi zayıf göstermek amacıyla. Ama bu şapşikler bilmiyor ki bu cesareti örtecek bir alet daha icat edilmedi" dedi.

Temelli, şöyle devam etti: "2018 HDP’nin barışa yapacağı katkıların yılı olacak. HDP bu ceberrut devlete en önemli dersi verecek. Türkiye son birkaç yılda iki önemli fotoğraf gördü. Bunlardan biri 2013-15 arasıydı. Suruç Katliamıyla başlayan 2. Fotoğraf savaşın, yoksulluğun fotoğrafıdır. Bugün Türkiye halklarının önünde 2 seçenek var; ya umudun fotoğrafı ya da faşizmin fotoğrafı. HDP ikinci fotoğrafı yırtıp atacaktır, kimsenin kuşkusu olmasın!"

'HAYIR KAÇANMIŞ OLMASINA RAĞMEN EVET KAZANMIŞ GİBİ GÖSTERDİLER'

16 Nisan referandumuna değinen Temelli, şunları söyledi: "Dokunulmazlıkları kaldırarak OHAL düzenini olağanlaştırarak, tezkereleri geçirerek, Kürdistan’ı kayyumlaştırarak bir referanduma gittiler. Bu referandumda, sandık hileleriyle, hayır kazanmış olmasına rağmen, evet kazanmış gibi gösterdiler.

Bu anayasa değişikliği tekçi rejimin yolunu açan bir rejimdi. Milli mutabakat, bu rejimi, faşizmin kurumsallaşması yönünde var etmeye çalışıyorlar. Bu milli mutabakat olsa olsa bir milli felakettir."

Hükümetin ekonomi politikalarını eleştiren temelli, şöyle dedi: "İktidar milli mutabakat yoluyla, kirli ittifak yoluyla sadece ekonomiye değil yaşamın her alanına saldırıyor. En çok zarar gören de yine emekçiler. Sadece 2017 yılında 2006 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Güvencesiz çalışmak iş hayatı haline dönmüştür. İş yerinde güvenlik koşulları yoktur. Türkiye ucuz emek cehennemine dönmüştür. İktidarın ötekileştirdikleri bu cehennemin en çok sömürülenleridir. Emekçiler sadece sömürüye maruz kalmamaktadır. İşsizlik baskısı en şiddetli baskıdır. Asgari ücret Türkiye’de açlık sınırının altındadır. Bugün asgari ücret alanlar hiçbiri insan ihtiyacını karşılayamaz durumdadır."

'BİZLER KARA DERYALARDA BİR FENERİZ'

Temelli, sözlerini şöyle tamamladı: "Bizler nasıl buraya umudu yüklenerek geldiysek şimdi bu kararlılıkla mahallelerimize, iş yerlerimize sokaklarımıza döneceğiz. Bir kez daha örgütleneceğiz, bir kez daha güçleneceğiz. Hep beraber radikal demokrasi anlayışımızla Kürdüyle, Türküyle, Alevisi, Sünnisiyle, Romanıyla, Hıristiyanıyla sınıf mücadelesi aklıyla örgütleneceğiz ve iktidara gideceğiz. İşte stratejik hedefimiz bu. Tüm örgütlerimiz mahallelerde, iş yerlerinde, tarlalarda halkla buluşacak.

Bizler kara deryalarda bir feneriz. Umudun yolcularıyız. Dönen dönsün yolundan biz dönmeyiz. Cesaretliyiz, kararlıyız. Cesareti herkese bulaştıracağız. Unutmayın biz haklıyız. Mutlaka kazanacağız."

Konuşmaların ardından yapılan oylamada Parti Meclisi (PM), Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) ve Uzlaşma Kurulu üyeleri seçildi. 100 kişilik PM'de 53 kişi değişti. Pervin Buldan ve Sezai Temelli geçerli 837 oyun 823'unu alarak HDP'nin yeni eş genel başkanları seçildiler.

Pervin Buldan ve Sezai Temelli, HDP Eş Genel Başkanı seçildi

KEMALBAY ADAY DEĞİL

Figen Yüksekdağ'ın tutuklanıp vekilliğinin düşürülmesinin ardından olağanüstü kongreye giden HDP'de, Yüksekdağ’dan boşalan Eş Genel Başkanlık koltuğuna Serpil Kemalbay seçilmişti. Kemalbay'ın aday olmadığı 3'üncü Olağan Kongre'deki kadın eş genel başkan adayı Mutabakat Komisyonu tarafından Pervin Buldan olarak belirlendi.

DEMİRTAŞ'IN YERİNE TEMELLİ

Hâlen tutuklu bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 3'üncü Büyük Olağan Kongre'de aday olmayacağını fakat partide çalışmaya devam edeceğini açıkladı. Erkek aday belirleme sürecinde Mutabakat Komisyonu’nda Sezai Temelli ismi öne çıktı. Temelli hâlen HDP'nin Ekonomiden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı.

Pervin Buldan kimdir?

PM'DE DE EŞİT TEMSİLİYET

Eş genel başkanların belirleneceği HDP'nin kongresinde ayrıca Parti Meclisi (PM) seçimi de yapılacak. Bin 237 delegesi bulunan HDP'nin PM'si için 100 asil 50 de yedek üye belirlenecek. PM üyeleri delegelerin oylamasına tek listeyle sunulacak. HDP'de PM üyeleri belirlenirken cinsiyet kotası gereğince kadın ve erkeklere eşit sayıda yer ayrılıyor.

10 TUTUKLU VEKİL MESAJLARIYLA KATILACAK 

HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ'ın da aralarında bulunduğu milletvekilleri İdris Baluken, Çağlar Demirel, Ferhat Encü, Nihat Akdoğan, Selma Irmak, Nursel Aydoğan, Gülser Yıldırım ve Abdullah Zeydan tutukluluk hallerinin devamı nedeniyle 3'üncü Büyük Olağan Kongre'ye mesajlarıyla katılacak.

Sezai Temelli kimdir?

 7 İSMİN VEKİLLİĞİ DÜŞÜRÜLDÜ

Genel Merkez'in büyük katılım beklediği HDP kongresi öncesi 7 ismin vekilliği düşürülmüş durumda. İlk olarak 21 Şubat 2017 tarihinde Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ'ın vekilliğinin düşürülmesinin ardından Nursel Aydoğan, Faysal Sarıyıldız, Tuğba Hezer Öztürk, Besime Konca, Leyla Zana ve Ferhat Encü ile toplam 7 milletvekilinin vekillikleri düşürüldü. Vekilliği düşürülen Encü ile birlikte HDP'nin milletvekili sayısı 52'ye düştü.

KONGRE ÖNCESİ BİLEŞENLERE OPERASYON

HDP'nin bileşenleri arasında DBP, ESP, Devrimci Parti, SYKP, Yeşiller ve Sol Gelecek gibi siyasi partilerle, SODAP ve HDK gibi platformlar da yer alıyor. Kongre öncesi polis tarafından İstanbul, Ankara, İzmir, Diyarbakır ve Kocaeli'de Halkların Demokratik Kongresi (HDK) bileşeni parti ve sivil toplum kuruluşlarının üye ve yöneticilerine yönelik çok sayıda operasyon düzenlendi. HDK Eşsözcüsü Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu'nun da aralarında bulunduğu çok sayıda isim gözaltına alındı.

'SAVAŞA HAYIR' PANKARTI KALDIRILDI

Hazırlıkların günler öncesinden başladığı ve partililerin de kendi güvenlik önlemlerini aldığı kongre için Ankara Arena'ya asılan Kürtçe, "Savaşa Hayır" pankartı kongreden iki gün önce polis tarafından kaldırıldı.

ÇANTAYLA SALONA GİRİŞE İZİN YOK

Ankara Valiliği de kongreden bir gün önce yaptığı açıklamayla Ankara Arena çevresinde oluşturulacak arama noktalarında kongreye katılmak için gelen kişilerin, valiz, çanta, makyaj malzemesi, kol çantası ve spor çantasıyla alana girmesine izin verilmeyeceğini duyurdu.