HDP'den Batman çıkarması: Halkın iradesini tanımayanı gün gelir halk da tanımaz

Batman’da konuşan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, kayyım atamaları ve milletvekillerinin tutuklanmasının, iktidarın halkın iradesini tanımadığı anlamına geldiğini söyledi. Buldan, "Halka saldıran halkın iradesini tanımayan iktidarları, yöntemleri günü gelir halk da tanımaz. O sandık yine kurulacak ve o oylar gene halkın iradesinin temsilcilerini yine göreve getirecek" dedi.

Abone ol

DUVAR - HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin Demokratik Mücadele Programı kapsamında Batman'ı ziyaret etti. Batman Havalimanı'nda eş genel başkanlarını karşılamaya gelen partililer, polis tarafından GBT kontrolünden geçirildi. Parti binası önünde bekleyenler ise polis ablukasına alındı.

Eş Genel Başkan Sancar, araç konvoyuyla kent merkezine geçti. Zılgıt ve alkış eşliğinde "HDP halktır halk burada" sloganıyla karşılanan Sancar’a Batman milletvekilleri Necdet İpekyüz, Feleknas Uca, Mehmet Rüştü Tiryaki ile HDP Grup Başkan Vekili Meral Danış Beştaş ile görevlerinden uzaklaştırılan Belediye Eş Başkanları Songül Korkmaz ve Mehmet Demir eşlik etti. Sancar, burada toplanan yurttaşlara seslendi.

‘BİNALARA EL KOYABİLİRSİNİZ AMA BAŞKANLIĞI HALK VERİR’

Batman’da olmaktan şeref duyuyorum, sevinç duyuyorum. Bize oy vermeyen 3 kişiden birinin de gönlü bizdeydi. Onun için 31 Mart’ta oylarınızla seçtiğiniz başkanlarımız bütün Batman halkının iradesiydi. İşte o iradeye hastalık, salgın zamanlarında el koydular. Bu iradeyi gasp ettiler. Aslında gasp ettikleri sadece koltuktur. Mehmet kardeşim de Songül kardeşim de Batman halkının iradesini temsil etmeye devam ediyorlar. Halkın iradesinin üzerinde hiçbir güç yoktur. Elinizdeki yetkilere iktidarın verdiği güce dayanarak gelip binalara el koyabilirsiniz, belediye binasını gelip memurlarınıza teslim edebilirsiniz ama belediye başkanlığı onurunu sadece halk verir. Sadece halkın iradesi verir. İşte o onur bu kardeşlerimizdir. O binada, o koltukta oturanların değildir.

'VEKİLLİKLERİ DE GASP ETTİLER'

Yine birkaç gün önce Leyla Güven, Musa Farisoğulları vekilimizin ve CHP’den Enis Berberoğlu vekilin vekillikleri de gasp edildi. Orada da hile ve hurda var haksızlık var hukuksuzluk var. O vekillikleri veren halkın kendisidir. Ancak halk o iradeyi alabilir. Ama o iktidar, halkın iradesine saygı göstermiyor. Ne yerelde ne merkezde. Bu iktidar ‘halk iradesini tanımıyorum’ diyor. Halk iradesini tanımayan hiçbir iktidarın halka rağmen ayakta kaldığı da görülmemiştir.

'BEŞ YILDIR 7 HAZİRAN'IN ACISINI ÇIKARAMADILAR' 

Halka saldıran halkın iradesini tanımayan iktidarları, yöntemleri günü gelir halk da tanımaz. O sandık yine kurulacak ve o oylar gene halkın iradesinin temsilcilerini yine göreve getirecek. O sandıkta en güçlü cevabı halkımız yine verecek. Vazgeçmek yok, umutsuzluğa kapılmak yok, karamsarlık yok. Tam 5 yıl önce 7 Haziran’da bu ülkeye baharı yaşattık. Halkların baharıydı. Kürt halkının büyük coşkusu, büyük heyecanı; o heyecan ve coşkuyla ortaya koyduğu irade ve o iradenin Türkiye halklarıyla buluşması sonucunda 7 Haziran’da halkların baharı yaşandı. Ama bizim için halklar için bahar olan o gün egemenler için kabus oldu ve yine halkın iradesine saldırmaya başladılar. Sandılar ki o baharı, o coşkuyu, o umudu hakların gönlünden çıkarıp alacaklar. Beş yıldır o günün acısını ve öfkesini hala çıkarabilmiş değiller. Hala 7 Haziran’ın öfkesi ve ağrısı içlerindedir. İntikam almak için her şeyi yaptılar. Milletvekillerimizi rehin aldılar, zindanlara tıktılar. Sevgili Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, daha birçok yoldaşımızı o kin ve intikamla duygularıyla rehin aldılar. Binlerce yoldaşımızı tutukladılar yargıladılar. Ama sizin o güçlü iradeniz, iradeyi onuru bilen o inancınız 1 Kasım’da o oyunu bozdu ve o barajları bir kez daha yıktı.

'BU MÜCADELE HAYSİYET MÜCADELESİDİR'

O gün bugün, bu mücadele devam ediyor. Bu mücadele her şeyden önce haysiyet mücadelesidir. Kürt halkı iradesine, diline, kimliğine saldıran muktedirlere, egemenlere karşı her şeyden önce haysiyet mücadelesi veriyor. Çünkü bir irade halkın haysiyetidir. Çünkü bir halkın dili onun haysiyetidir. Çünkü halkın kimliği onun haysiyetidir. Ne yaptı, kayyım gelir gelmez web sitesindeki Kürtçeyi kaldırdı. Siirt’teki ne yaptı, diğer yerlerdekiler ne yaptı? En çok iki şeye saldırdılar. Kürt diline ve kadınların o muazzam birikimine saldırıyorlar.

'BU TOPRAKLARA BARIŞI GETİRECEĞİZ'

Kürt dilinden ve o diliyle ifade ettiği bilincinden korkuyorlar. En çok da kadınlardan korkuyorlar. Bütün bunların hesabını sandıkta soracak iradenin temelinde de kendi kimliğine sarılmanın bilincini asla yitirmeyen Kürt halkının iradesi olacaktır. Kadınların öncü mücadelesi olacaktır. Bu ülkeye şunun sözünü verdik 7 Haziran’da. 7 Haziran’da yola çıktığımızda dedik ki, bu topraklara barışı getireceğiz, biz bu topraklarda onurlu yaşamı inşa edeceğiz, özgürlüğü getireceğiz. Bütün Türkiye halklarına bu sözü verdik. 7 Haziran’da verdiğimiz söz, olduğu gibi duruyor. O sözün arkasındayız. Bu topraklara barışı getireceğiz. Söz veriyoruz. Sizlerle birlikte bu topraklara onurlu barışı getireceğiz, söz veriyoruz. Söz veriyoruz; asla haysiyetimize dokundurtmayacağız. Haysiyet mücadelesi tek kişi kalsak da sürdüreceğiz. Söz veriyoruz; bu topraklara özgürlüğü mutlaka getireceğiz.

'BİZ BU ÜLKEYİ YÖNETMEYE TALİBİZ'

Şuna inanın kardeşlerim, HDP’nin girdiği yol bu ülkeyi yönetmeye çıkacaktır. Biz bu ülkeyi yönetmeye talibiz, hazırız, bizimle birlikte mücadeleye katılan bütün demokratlar, bundan mutlaka kazançlı çıkacaktır. İçinde HDP’nin olduğu bir demokrat yönetim, bu ülkeye barışı da özgürlüğü de getirir. Bu ülkede onurlu yaşamın yolunu açar. Gençlerin bize sarılmasının en büyük nedeni budur. Bütün anketler, gençleri HDP’de birinci ya da ikinci gösteriyor. Gençler özgür geleceğin nerede olduğunu görüyorlar." (MA)

Buldan: HDP olmadan kimse seçim kazanamaz