HDP'li Altan: Seçimler kitlelerdeki değişim arzusunu bir yere kadar yansıtıyor
Seçimlerde sandık güvenliğinin önemine dikkat çeken HDP İzmir İl Eşbaşkanı Çınar Altan, “Sandık güvenliğinin sadece müşahitlerin veya sandık görevlilerinin işi olmadığını görmüş olduk” dedi.
CİHAN BAŞAKÇIOĞLU - UĞURCAN BOZTAŞ
İZMİR – Türkiye'de 14 Mayıs'ta yapılan cumhurbaşkanı ve milletvekilleri seçiminde İzmirli seçmen 28 milletvekilini Meclis'e gönderdi. CHP'nin yüzde 41,24, AK Parti'nin yüzde 24,85, İYİ Parti'nin yüzde 11,54, Yeşil Sol Parti'nin yüzde 7,48, MHP'nin ise yüzde 5,25 oy aldığı kentte, yüzde 2,78 oy alan TİP tek vekil çıkaramayan parti oldu.
14 vekil ile CHP en çok milletvekili çıkaran parti olurken, Yeşil Sol Parti önceki dönemlerde de olduğu gibi iki vekil çıkararak vekil sayısını korudu.
İkinci tura kalan cumhurbaşkanı seçimleri için siyasi partiler kollarını sıvarken, milletvekili seçimlerinde oy sayımlarında yaşanan usulsüzlüklerle ilgili itirazlar ise tamamlandı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Eşbaşkanı Çınar Altan, milletvekili seçimlerini değerlendirdi.
'BÜTÜN YÖNÜYLE BELİRLEYİCİ UNSUR DEĞİL'
Altan, geniş kesimlerdeki değişim arzusunun sadece seçimlere endeksli olarak sonuçlanamayacağının altını çizerek, “Bütün seçim sürecinde az çok ifade ettiğimiz şeylerin başında bu seçimin çok kritik olduğu geliyordu. Çünkü bu seçim Türkiye ikinci yüzyılına girerken, aslında bu ikinci yüzyılın nasıl inşa edileceğine dair belirleyici bir yerde duruyordu. Bu önemi hatırlayarak, bu önemin bilincinde bütün herkes seçime hazırlandı ve sonuçlar belki de birçok kesim tarafından sürpriz olarak nitelendirildi. Öncelikle şunu söylemek lazım; Türkiye toplumunda çok geniş kesimler tarafından bir değişim arzusu var. Bu değişim arzusunun sadece seçimlere endeksli olarak sonuç bulduğunun tariflendirilmesini doğru bulmuyoruz. Çünkü yüzyıllık birikimin yeni bir dönemece girilmesi koşulu açısından seçimler elbette bir uğrak ama bütün yönüyle bu belirleyici bir unsur değil” dedi.
'SANDIK GÜVENLİĞİ YALNIZCA MÜŞAHİTLERİN VEYA SANDIK GÖREVLİLERİNİN İŞİ DEĞİL'
Cumhurbaşkanlığının ikinci tura kalması ve mevcut başkanın değişip değişmemesinden bağımsız olarak, değişim özleminin sandıklara ne kadar yansıdığının analizinin iyi yapılması gerektiğini söyleyen Altan, “Son 21 yıllık iktidara yönelik büyük bir öfkenin ve değişim arzusunun çok baskın olduğu gerçekliğini bizler gördük ancak sandıklar açısından da bunun tamamen tecelli etmediğini somut olarak görmüş olduk” diye konuştu. Sandık güvenliğinin önemine dikkat çeken Altan, şöyle devam etti;
“Sandık güvenliğinin sadece seçimleri takip eden müşahitlerin veya sandık görevlilerin işi olarak görmenin doğru olmadığını bizler görmüş olduk. Çünkü elinde bütün bir mekanizmayı bulunduran bir iktidarın halk iradesini tam olarak yansıtmayacağını, çok büyük manipülasyonlara gideceğini gördük. Seçim günü, gün boyu yaşanan usulsüzlükler, seçmenlerin de manipülasyona uğraması, daha farklı şekilde yönlendirilmesi ile geçti”
'KARAMSAR TABLO ÇİZMEK DOĞRU DEĞİL'
İktidarın halklar nezdindeki güvenini arttırdığı ve bunun da sandığa yansıdığı sonucunun çıkarılmasının doğru olmadığını ifade eden Altan, “Devlet gücünü elinde bulunduran iktidarın ne kadar avantajlı olduğunu bu seçimlerde görmüş olduk. Şimdi bunların her biri bize şunu söylüyor; kitlelerdeki değişim arzusunu bir aracı olarak seçimler bir yere kadar yansıtıyor. Bunun esas belirleyici olan noktası da bu değişim arzusunu kitlelerin özneleşerek nasıl hayata geçireceğidir” dedi. Karamsar bir tablo çizmenin doğru olmadığının da altını çizen Altan, şunları söyledi;
“Karamsar bir tablo çizmek elbette ki doğru değil. Çünkü özelikle yaklaşık son sekiz senedir kitleleri depolitize etmeye yönelik çok büyük bir baskı ve manipülasyon atmosferi içerisinde yaşıyoruz. Seçim süreci bu atmosferi dağıtmak adına çok önemli bir süreçti, bizler açısından da böyleydi. Esas değişimi yaratacak toplumsal hareket ve örgütlenmeye çevirme noktasında da elimizin çok güçlü olduğunu düşünüyoruz. Genel tabloya baktığımız zaman çıkaracağımız en önemli derslerden bir tanesi bu ve önümüze yönelik alabileceğimiz önemli hedeflerden bir tanesinin bu olduğunu düşünüyorum”
'SANDIK GÜVENLİĞİ ÖNEMLİ'
“Önümüzde iki haftalık bir süreç var. Bu iki haftalık sürecin şöyle bir önemi var; halkların kendi iradesinin sandıklara en iyi şekilde yansımasını garantiye alınması lazım” diyen Altan, bu noktada tüm siyasi aktörlerin bu seçimdeki deneyimi de kendi heybesine koyarak daha iyi bir hazırlık sürecine girmesi gerektiğinin altını çizdi. İkinci tura kalan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin önemine değinen Altan son olarak şunları söyledi;
“İkinci tura kalan bir değişimin esas garantisi, kitlelerin kendi özlemlerini hayata geçirecek bir özneleşeme sürecini yaratmasıdır. Bunun cumhurbaşkanlığı seçimlerine yansıması da şöyle olacaktır; gerçek anlamıyla bir değişimi arzulayan kitleler bu talepler ekseninde toplumsal hareketi örgütlendiği noktada bunun sandıklara yansıması kaçınılmaz olacak. Sandık güvenliğine de bu anlamıyla vurgu yapmak lazım. Çünkü seçim günü mevcut iktidarın manipülasyon yapma noktasında elinin güçlü olduğunu görmüş olduk. Dolayısıyla bunun karşısında bunu engelleyecek bir bilinçlenmenin, örgütlenmenin bu iki haftalık süreç içerisinde hayata geçirilmesi gerekiyor. Seçimler elbette ki bir dönemeç. Ancak günüyle başlayan günüyle sonlanan bir şey değil. Bu noktada bizlerin seçim süreciyle birlikte biriktirdiğimiz her şeyi seçim sonuçları ne olursa olsun buna yönelik ve bunla eş güdümlü olarak hayata geçirmemiz gerekiyor.”