HDP'li Bilgen: Erdoğan'ın KHK sonrası Sudan'a gitmesi manidar

HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, yeni KHK'larla getirilen düzenlemelerin Türkiye açısından büyük tehlikeler içerdiğini belirterek, diğer siyasi partilere çağrıda bulundu. "Yarın bu adımları atmak için geç olabilir" diyen Bilgen, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın KHK'lar çıktıktan sonra Sudan'a gitmesini de "manidar" diye niteledi.

Abone ol

DUVAR - HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında son KHK’lere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.  Türkiye'yi uyarma sorumluluğu hissettiklerini belirten Bilgen, şunları söyledi:

"Tam da kaygı duyduğumuz gibi ve daha önce Meclis’te de Grup Yönetimimizin dile getirdiği gibi Meclis kapatılıp mevcut sürecin katlanılamaz boyutuna ulaşmış KHK’lerinden ikisine daha tanıklık ettik. Özellikle Meclis’in kapanışını beklemek, 'Meclis açık kalsın ve bu konular Meclis’te değerlendirilsin' çağrılarına iktidarın kulak tıkaması ve MHP’nin de Meclis’in çalışması çağrılarına destek vermemesi sonucu Meclis kapalı. Meclis kapalıyken bu kararnamelerin çıkarılması Türkiye kamuoyuna yönelik operasyon ve Meclis’e yönelik ciddi bir saygısızlıktır."

KHK'ların yayınlanmasının hemen ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Sudan'a gitmesini "anlamlı" diye nitelendiren Bilgen şöyle dedi:

"Sudan paramiliter güçlerin hakim olduğu, iç savaşın gerçekleştiği ve fiilen ikiye bölünmüş bir ülke. Bu ülkenin devlet başkanı insanlığa karşı işlediği suçlar sebebiyle mahkum edilmişken Türkiye’nin Sudan’la fotoğraf veriyor olması son derece manidardır. Türkiye’nin nereye sürükleneceğine dair de bir işarettir."

'GUANTANAMO ÖRNEĞİNİN KENDİSİ AYIPTIR'

KHK ile getirilen tek tip kıyafet düzenlemesine karşı çıkan Bilgen, şöyle dedi: "Tek tip kıyafet düzenlemesi ile ilgili biz defalarca uyardık, hak örgütleri tutum belgeleri açıkladı, doğurabileceği sonuçlarla ilgili aktarımlar yapıldı. İktidar partisi bile tam ikna olmadığı halde ne yazık ki kararname çıktı. Adil yargılanma açısından bütün davaları sakat bırakacak bir boyutu var.

Kıyafet düzenlemesinin gerekçesi olarak sunulan Guantanamo örneğinin kendisi bir ayıptır. Hükümetin, Guantanamo’yu örnek alarak böyle bir kararı savunmaya kalkması Türkiye demokrasisin geldiği noktayı ortaya koymaktadır. Bugüne kadar cezaevlerinde bu düzenleme her denendiğinde ülke çok ağır yaralar almıştır. Bugün de bundan aşağı kalmayacaktır.

Hepimiz biliyoruz ki gazeteciler, akademisyenler, milletvekilleri bu suçlarla yargılanıyorlar. Bu suçlarla tutuklanmış vaziyetteler. Dolayısıyla bu kıyafetlerin sadece darbecilerle ilgili olmayacağı; bir sindirme, boyun eğdirme ve bunun da ötesinde bir provokasyona hizmet edeceği açıktır."

'HALK ÖZEL HAREKAT GİBİ YAPILANMALAR VAZİFE ÇIKARMA ARAYIŞINDA'

Bilgen, KHK ile getirilen 'cezasızlık' düzenlemesini eleştiren Bilgen, şunları kaydetti: "Her ne kadar hükümet temsilcileri bugün sabah yaptıkları açıklamalarda terörle mücadele ile ilgili olduğunu söyleseler de bu mesajların kendisi itiraf niteliğindedir. Bir ülkede güvenliğin nasıl sağlanacağına dair düzenlemeleri by-pass etmek bunu OHAL KHK’si ile yapmak ülkeyi başka bir yere sürüklemektedir. İçerisinde genel ifadelerin geçiyor olması, 15 Temmuz’u da aşan hesapların olduğunun göstergesidir. 'Halk Özel Harekat' gibi yapılanmaların bu durumdan vazife çıkarma arayışına girmiş olması Türkiye açısından çok tehlikelidir."

'ASKERLERİ KORUMAK İÇİN ÇIKARILAN YASADAN SONRA 15 TEMMUZ YAŞANDI'

Bu düzenlemenin 15 Temmuz öncesini hatırlattığını belirten Bilgen, şöyle dedi: "Türkiye’yi büyük bir kamplaşmaya götürecek olan 121. Madde yani darbe ve terör suçlarıyla mücadele eden sivil suçluların yargılanmaması konusu bize 15 Temmuz öncesini hatırlatıyor. 15 Temmuz öncesinde de sivilleri de hedef alan güya terörle mücadelede görev alan askerlerin yargılanmaması düzenlemesi hayat geçmişti. Askerleri korumak adına bu düzenleme parlamentodan geçirildi kısa süre sonra da Türkiye 15 Temmuz’u yaşadı. Bugün sivillerle ilgili de cezalandırmama zemininin oluşması Türkiye’yi kaosa sürükleyecek tehlikeli bir adımdır."

'MENDERES'İN VATAN CEHPESİ'NDEN DAHA TEHLİKELİ'

İktidarın toplumu bölen bir siyaset güttüğünü belirten HDP Sözcüsü Bilgen, şöyle dedi:

"Bu, Menderes’in Vatan Cephesinden daha tehlikeli bir siyasettir. O, siyaseti ve toplumu bölen bir yaklaşımdı; bugünkü çok daha büyük riskler içeriyor.

Mübarek de Mısır’da halklı meşru tepkileri bastırmak için Baltacılar diye bir yapılanmaya gitmişti. Bu Baltacılar protestolar olduğunda bundan vazife çıkarıyorlardı. Ama Baltacılar bile Mübarek’i kurtarmadı."

SİYASİ PARTİLERE ÇAĞRI: YARIN GEÇ OLABİLİR

Bilgen, siyasi partilere çağrıda bulunarak, şunları söyledi: "Türkiye’yi bir iç savaş ya da darbe ikilemiyle karşı karşıya bırakacak, Türkiye’nin demokratik mekanizmalarını devre dışı bırakan bu tür adımların olağanüstü arayışlardır. Bu arayışlar karşısında hiç kimsenin olağan bir tutum takınması beklenemez.

Biz yarın il eşbaşkanları ve MYK’mızı acil toplantıya çağırdık. Aynı şekilde bütün muhalefet partilerini ortak tavır göstermeye çağırıyoruz. Parlamentonun da acilen toplanması için şüphesiz CHP başta olmak üzere tüm parti ve milletvekillerine çağrıda bulunuyoruz. Yarın bu adımları atmak için geç olabilir. Yakın coğrafya da da Türkiye tarihinde de benzer süreçler olumsuz sonuçlar doğurmuştur."

'ASLA TEK TİP KIYAFETİ KABUL ETMEYECEKLER'

Bilgen HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş ve tutuklu diğer milletvekillerinin tek tip kıyafet konusunda tavrının ne olacağı sorulunca Bilgen şu yanıtı verdi:

"Eşbaşkanlarımız da bunu deklare ettiler. Hem önceden hem de dün açıklamaları var. Biz öyle inanıyoruz ki Türkiye’de demokrasiden yana olan herkes tek tip kıyafet konusunda sadece cezaevindeki tutuklulara bırakmadan, bir duyarlılıkla önleyecek iradeyi geliştirirler. Onlar da asla bunu kabul etmeyeceklerini beyan ediyorlar." (HABER MERKEZİ)