HDP'li Sancar: Asıl mesele Erdoğan'ın ABD ziyareti değil

HDP'li Sancar, ABD'nin YPG'ye ağır silah verme kararının Türkiye'de yanlış tartışıldığını söyledi: "Cumhurbaşkanı'nın ABD ziyareti iptal edilsin, edilmesin gibi yapılan tartışma asıl meseleyi örtüyor. Tartışılması gereken şey Suriye politikasının kökten değiştirilmesidir." Sancar cezaevinde olan İdris Baluken'in sağlık durumuna ilişkin de açıklamalarda bulundu.

Abone ol

DUVAR - HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar, ABD'nin YPG'ye ağır silahlar verme kararını değerlendirdi. Sancar, "Tartışılması gereken şey, Suriye politikasının kökten değiştirilmesidir. 'Cumhurbaşkanı, ABD ziyareti iptal etsin; ABD, silah yardım yaptı' tartışması, bize göre hayati meseleyi gözden kaçırma sonucunu doğuruyor" dedi.

'YANLIŞ TERCİHLER AĞIR BEDEL OLARAK YANSIDI'

HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu ve HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar, TBMM'de basın toplantısı düzenledi. ABD'nin, PYD'ye ağır silahlar göndermesi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD'ye yapacağı ziyaretle ilgili HDP'li değerlendirmelerde bulunan Sancar, şunları söyledi:

"PYD'ye, YPG'ye silah konusu bize göre Türkiye'de yanlış tartışılıyor. Öncelikle orada Suriye'de IŞİD'e karşı son derece etkili mücadele yürüten Suriye Demokratik Güçleri diye bir yapı var. Bu yapı başından beri koalisyonlar birlikte çalışıyor. İçinde YPG'nin varlığı var bu biliniyor. Şimdi Cumhurbaşkanı'nın ABD ziyareti iptal edilsin, edilmesin gibi yapılan tartışma asıl meseleyi örtüyor. Asıl mesele hükümet ve Cumhurbaşkanı'nın Suriye konusundaki tercihleri Türkiye'ye çok ağır bir bedel olarak yansımıştır. Yanlış tercihlerde bulunmuşlardır. Kürtleri düşman olarak gören anlayış bu yanlışın temel sebebidir. Dolayısıyla tartışılması gereken şey Suriye politikasının kökten değiştirilmesidir. Suriye politikasında Kürtleri tehdit, hasım gibi gören anlayış ülke içinde de barış ve demokrasiyi sağlamayı iyice zorlaştırmış barıştan uzaklaşmamıza yol açmıştır. Türkiye'nin hem içinde hem Suriye'de Kürt meselesi birbirine bağlıdır. Her ikisinde de Türkiye'nin takınması gereken tavır diyalog, müzakere ve ortak hedef için yol bulmaktır. Barış için demokratik çerçevede birlikte yaşamak için bir politika oluşturmaktır."

'BALUKEN CEZAEVİNDE KISMİ FELÇ GEÇİRDİ'

Sancar, tutuklu HDP milletvekillerinin durumlarına ilişkin açıklamalarda bulunurken İdris Baluken'in sağlık sorunlarına dikkat çekti ve şöyle dedi:

"İdris Baluken, Kandıra Cezaevi'nde iken kısmi felç geçirdi. Cezaevinden çıktıktan sonra ilk hafta sinir sistemindeki sıkışmadan ötürü ameliyat oldu. Bu ameliyat sonrası, üç ay fizik tedavi görmesi gerektiği doktor raporuyla sabitlenmişti; ama hastaneye baskı yaptılar ve fizik tedavi sürecine hemen geçilmemesi sağlandı ve İdris Baluken’i hastane kapısında gözaltına alıp tutukladılar. Sincan Cezaevi'nde ise İdris Baluken’in fizik tedavisini görmesi için gerekli ortamı sağlamadılar.

İdris Baluken’in tutuklu olduğu dosya farklı tarihlerde farklı ceza maddeleri üzerinden hazırlanmış. Toplam 11 eylem yazıyor. 11 eylemin çoğu konuşmalarından. Bir grup başkanvekilinden söz ediyoruz. Misalen 5 Haziran'da IŞİD tarafından bombalı saldırı düzenlenen mitingde İdris Baluken sahnedeyken saldırı olmuştu. Bu saldırıyla ilgili devlet hala şaibe altındayken, İdris Baluken’e dava açılmıştır. Yine konuşmalarının çoğu çözüm süreci kapsamındadır. İdris Baluken şahsında bu süreç yargılanmaktadır. Baluken’in tahliyesini ve tedavisine imkan sağlanmasını talep ediyoruz."

'YÜZ BİNLERİN SAYGI DUYDUĞU İNSANA HAKARET KABUL EDİLEMEZ'

HDP Grup Başkanvekili Kerestecioğlu, bir televizyon programında Mustafa Kemal Atatürk'e yapılan ve soruşturma konusu olan hakarete ilişkin konuştu. Kerestecioğlu şöyle dedi:

"Politik söylemin, eleştirinin hakaretle bağdaşmadığını düşünüyorum. Bizim söylemlerimizde hakaret yer alamaz. Hele Türkiye'de yüz binlerce insanın saygı duyduğu ve kurucusu olarak kabul ettiği bir lidere böyle bir hakaret ve özellikle de cinsiyetçi söylemler üzerinden, annesi üzerinden böyle bir hakarette bulunmak hiçbirimiz için kabul edilebilir değildir. Biz politik eleştirinin adabına göre doğru dürüst yapılmasından yanayız. Bu hangi cenahtan olursa olsun, kim tarafından yapılırsa yapılsın böyle yapılması gereken bir şeydir. Atatürk'ün annesine karşı da böyle yapılması gerekir. Söylenen şey kadınlar olduğunda erkekler tarafından ortam başka bir söyleme dönüşmekte. Bütün bu bilinçaltı ve bilinç üstü her türlü algı ortaya çıkmakta. Biz özellikle de bu cinsiyetçi söylemi reddediyoruz." (HABER MERKEZİ)