HDP'li vekile 3 yıldır yurt dışına çıkış yasak

HDP Milletvekili Ömer Öcalan pasaportuna konan tahdid nedeniyle 3 yılı aşkın süredir yurt dışına çıkamıyor. "Seyahat özgürlüğüm kısıtlanıyor" diyen Öcalan tahdidin gerekçesini de öğrenemiyor.

Abone ol

ANKARA- HDP Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan, herhangi bir yargı kararı olmamasına rağmen pasaportuna konan tahdid nedeniyle üç yılı aşkın süredir yurt dışına çıkamıyor. Yurt dışına çıkışının engellenmesinin gerekçesini yaptığı başvurulara rağmen öğrenemeyen Öcalan, bu süreçte Meclis Başkanı Mustafa Şentop’un da aralarında bulunduğu yetkililerle yaptığı görüşmelerden de sonuç alamadı.

Seyahat özgürlüğünün kısıtlandığını, kısıtlanma gerekçesini dahi öğrenemediklerini belirten Öcalan, “Bir an önce kanunsuz şekilde uygulanan yurt dışı çıkış yasağımın kaldırılmasını istiyorum” dedi. 

MAHKEME YURT DIŞI YASAĞINI KALDIRDI

DBP Mardin İl Eş Başkanlığı görevini yürüttüğü dönemde “terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla gözaltına alınan HDP Milletvekili Ömer Öcalan 27 Nisan 2016'da tutuklandı. Öcalan aynı yılın haziran ayında adli kontrol ve yurt dışına çıkış yasağı uygulanarak tahliye edildi. Mahkeme bir süre sonra Öcalan’ın adli kontrol ve yurt dışına çıkış yasağını kaldırdı.

24 Haziran 2018’de milletvekili seçilen Öcalan, pasaportuna konan tahdid nedeniyle yurt dışına çıkamadı. Tahdidin gerekçesine ilişkin Mardin İl Nüfus Müdürlüğü’ne başvuran Öcalan, ilgili valiliklerin, emniyet müdürlüğünün de içinde olduğu komisyonun tahdidin kaldırılmasına ilişkin karar verdiğini, dosyasıyla ilgili olumlu ya da olumsuz bir kararın henüz verilmediğini ve dosyanın Ankara’ya gönderildiği yanıtını aldı.

‘VEKİL BEY AVUKATINIZ BU İŞLE İLGİLENSİN’

Pasaportu üzerinde bulunan tahdidin neden kaldırılmadığına ilişkin yaptığı resmi girişimlerden yanıt alamayan Öcalan bu süreçte İçişleri Bakan Yardımcısı Sabri Erdil’le de görüştü. Hiçbir mahkeme kararı olmamasına rağmen yurt dışına çıkamadığını da Erdil’e de ileten Öcalan bu görüşmenin içeriğine dair şunları söyledi:
“İçişleri Bakan Yardımcısı Sadri Erdil’le konuştuğumda, ‘Ömer Bey sizin dosyanız buraya gelmiş, sizin bu dosyayla ilgileneceğiz. Herhangi bir yasal durum yoksa bunu kaldıracağız’ dedi. Bunun üzerine birkaç kere daha aradım ve beni öteledi. En sonunda kendisinin bana söylediği, ‘Vekil Bey avukatlarınız bu işle ilgilensin’ oldu. Kendisine durumu anlattım. Yurt dışı çıkış yasağımı kaldırmaktan ziyade bunun nedenini bana söyleyin dedim. Ama yanıt alamadım.”

‘KEYFİLİK VE MUHATTAPSIZLIK DURUMU VAR’

İçişleri Bakan Yardımcısı Erdil’den yanıt alamamasının ardından Meclis Başkanı Mustafa Şentop’la görüştüğünü, yaşadığı durumu anlattığını belirten Öcalan, Şentop’un “Ben bakarım herhangi bir mahkeme kararı yoksa bu iş çözülür, yardımcı olurum” dediğini söyledi. Şentop’un bu yanıtının üzerinden de üç ay geçtiğini belirten Öcalan şöyle devam etti: “Burada bir keyfilik ve muhatapsızlık durumu var. İlgilenebilecek bir kişi yok. Bu durum bir tehdit unsuru olarak üzerimizde kullanılıyor ama yanlış yapılıyor. Bu uygulamayı Türkiye devletinin kurumlarının ciddiyetsizliğinin göstergesi olarak değerlendiriyorum. Yıllardır bu coğrafyada yaşıyoruz ve komşularımız var, iç içe yaşıyoruz. Bu toprakları bırakıp gitmemiz söz konusu değil. Biz bu ülkeye katkı sağlıyoruz. Birçok devlet mekanizmasının tepesinde bulunanlar ülkeye zarar veriyor ama biz hem ekonomik hem de diğer anlamda katkı sunuyoruz. Demokratik siyasal mücadelenin içerisinde yer alıyoruz ve üç yıldır yurt dışı yasağı devam ediyor. “

‘YASALAR KİŞİYE GÖRE OLMAMALI’

Avukatlarının Mardin Valiliği’ne pasaportu üzerinde yer alan tahdidin kaldırılması için ikinci kez başvurduğunu, olumlu bir yanıt alamasalar da tahdidin neden uygulandığının yanıtını almak istediklerini belirten Öcalan, yurt dışına çıkışına izin verilmemesini “hukuksuz” olarak niteleyerek şunları söyledi: “Yurt dışına çıkış yasağını keyfi bir kararla alıyorlar ama ne için yaptıklarını öğrenmeye çalışıyoruz. Ben Ömer Öcalan’ım. Abdullah Öcalan’ın yeğeniyim. Bilinen ve tanınan bir aileye mensubuyum. Siyasette rol ve misyonu olan bir aileye mensubum. Bu entrikavari yaklaşımları doğru bulmuyoruz. Devleti ciddiyete davet ediyoruz ve kanunlara uymasını istiyoruz. Yasalar kişilere göre olmamalı, lastik gibi her tarafa çekilmemeli. 

Bir an önce kanunsuz şekilde uygulanan yurt dışı çıkış yasağımın kaldırılmasını istiyorum. Yurt dışına çıkarız çıkmayız ayrı mesele. Biz bu millet iradesinin temsilcisiyiz. Siz bu kanunsuzluğu bir milletvekiline uyguluyorsanız acaba halka neler yapılıyor? Bu idari kararın kaldırılması, kaldırılmıyorsa da sebebinin tarafımıza iletilmesini istiyoruz.  Seyahat özgürlüğümün kısıtlanması durumu söz konusu. Avrupa’da ya da farklı ülkelerde etkinlikler oluyor ama katılamıyorum. Pandemiden önce İtalya’dan Rusya’dan panellere davet edildik. Hem siyasi faaliyetlere hem de özel işlerimiz için gitmemiz gerekiyor ama gidemiyoruz. Seyahat hakkımız da engellenmiş oluyor.”

‘DEVLETİ KENDİ KANUNLARINA UYMAYA DAVET EDİYORUZ’

Türkiye’de belediyeler aracılığıyla para karşılığı insanların yurt dışına çıkartıldığının ortaya çıktığını, bu durumun “devletin kurumsal mekanizmalarının ortadan kaldırıldığının” kanıtı olduğunu belirten Öcalan sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülke öyle bir hale gelmiş ki. Eskiden şebekeler vardı. Farklı organizasyonlar insanları para karşılığında yurt dışına çıkarırlardı. Şimdi devlet mekanizması bunu yapıyor. Birçok belediye, valilik bu işin içinde.  Bu durum bir ülkenin kendi kanunlarına, anayasasına riayet etmediğini gösteriyor. Bu yaşananlar devletin kurumsal mekanizmalarının toptan ortadan kaldırıldığının göstergesidir. İşin içinde rant, para, evrakta sahtecilik kanunsuzluk var. Bu durum herkese kaybettirir. Devleti kendi yasalarına uymaya davet ediyoruz."