HDP'li vekiller: Açıklanan can kaybı sayısı gerçeği yansıtmıyor

HDP milletvekilleri Meral Danış Beştaş, Dr. Necdet İpekyüz, Garo Paylan deprem bölgelerindeki izlenimlerine göre açıklanan ölüm sayısının gerçeği yansıtmadığını söyledi.

Abone ol

Pelin Akdemir

MARAŞ - HDP Milletvekilleri Meral Danış Beştaş, Garo Paylan ve Dr. Necdet İpekyüz, Maraş'ın Pazarcık ilçesinde köylerde taziye ziyaretinde bulundu. Depremden sonra çalışmaları takip eden vekiller, gözlemlerini aktardı. Vekiller, açıklanan vefat sayısının gerçeği yansıtmadığını belirtti.

HDP Batman Milletvekili Necdet İpekyüz, insanların barınma ve ısınma sorununun devam ettiğini belirtti. İpekyüz, gözlemlerini şöyle aktardı:

"İnsanlar zamanla yarışıyorlardı. Bu karda, kışta insanlar seslerine yanıt verecek kimseleri arıyorlardı. Kurtarabileceğimiz bir çok insan enkaz altında yaşamını yitirdi. Şehirlerde bir kaos ortamı var. Hatay'da hekim arkadaşım şunları söyledi, 'Ablamın cenazesini kaldıracak bir araç yok. Kendi inancına göre onu kaldırabilecek bir mekan ve ortam yok.' İnsanlar cenazelerinin hoyratça, kurtulmak istercesine değil, ölüye saygılı bir şekilde olmasını istiyor. Kırsalda ise herkes kendi olanaklarıyla cenazesini çıkarmış. Malatya Ören Köyü'nde köyde hane kalmamış, cenazelerini kendileri çıkarmışlar. Kardan ve kayalardan dolayı yolu kapalı olan köyler vardı."

HDP Batman Milletvekili Necdet İpekyüz


'ÇEVRE TEMİZLİĞİNİN YAPILMASI LAZIM'

İpekyüz, insanların dışarıda yaşamlarını sürdürmeye çalıştığına ve hastalıklara  dikkat çekerek, "Kriz masalarının ihtiyaçlara göre yanıt vermesi lazım. Bundan sonra gönderilecek her yardım ihtiyaçlara göre ayarlanmalı. Tuvalet, banyo ihtiyacı ne olacak? Çadırkentler oluşturulmuş, doğru düzgün tuvalet yok. Bir hekim olarak diyorum ki bir taraftan da kızamık, tetanoz aşısı yapılması lazım. Yerel yönetimlerden temizlik beklemek çok güç. Mutlaka buradaki atıkların temizlenmesi lazım. Çevre temizliğinin yapılması lazım. Yapılmadığı zaman kemirgenler, uyuz ve başka cilt hastalıklarına da vesile olacak. İnsanlar sıcak çorba için uzun kuyruklar oluşturuyor. Bunun çözümlenmesi lazım. Bu süreç uzun sürecek ona göre planlanması lazım" diye konuştu.

İpekyüz, yıkılan bina sayısına bakılarak aritmetik olarak hesaplandığında can kaybı sayısının açıklanandan fazla olduğunu belirtti:
"Şehirlerin kendilerine göre bir ölüm sayısı var, dışarıdaki sayı farklı. Acı hepimizin acısı. Bunları bilelim ki bir daha yaşamayalım. Bilinen bir şey var; yıkılan bina çok, enkaz altında kalan insan sayısı çok. Aritmetik olarak hesapladığımızda açıklanan rakamlardan çok daha fazla olduğunu görüyoruz. Düzce depreminin yıl dönümünde 12 Kasım'da bir tatbikat başlatıldı. Bu depremde telefonuna mesaj gelen oldu mu? Kurumların ismi, tatbikatları, kendilerini tanıtan reklamları güzel. Ama bir olay olduğunda o kurum ortada yok, acı bir şekilde öğrenmiş olduk."

HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan


'ADIYAMAN HAYALET ŞEHRE DÖNMÜŞ DURUMDA'

Diyarbakır, Malatya ve Adıyaman'da çalışmaları izleyen HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, gözlemlerini şöyle aktardı:

"İlk 48 saat depremle ilgili neredeyse hiçbir şey yapılmadı. Çünkü o kadar merkeziyetçi bir anlayışla bakıyordu ki bürokratik anlayış içerisinde harekete geçilmedi, harekete geçmek isteyenler de engellendi. Adıyaman diye bir şehir gerçekten artık var mı yok mu tartışılır. Bir hayalet şehre dönmüş durumda. Sağlam bina kalmamış durumda. Belli ki Adıyaman'dan insanlar göç ettirilmeye çalışılıyor. Herkes gitsin deniyor. Bir şehrin tamamen insansızlaştırılması kabul edilemez. Halen daha enkazlarda arama kurtarma çalışması yapılıyor. Maalesef tek bir yarası olmamasına rağmen insanların donarak hayatını kaybettiğini söyleyebiliriz."


Kardan dolayı yolları kapalı olan köylerin bulunduğunu söyleyen Paylan, depremin dördüncü gününe kadar köylere kimsenin ulaşmadığını belirtti. Medyanın şehir merkezlerinden yayın yaptığını aktaran Paylan, "Malatya'da köylere gitmeye çalıştık. Yıkımı ve hâlâ enkaz altında kalan yurttaşlarımızı gördük. Bizler de çığ tehlikesiyle karşı karşıya kaldık. Pazarcık'ta özellikle yaşlı nüfus var. Yaşlıların yardımına koşulmadığını gördük. Sivil toplum kuruluşlarının, doktorların, sivillerin çabasıyla köylerde kısmen bir toparlama var. Ama yaraları sarmak için daha çok yolumuz var" ifadelerini kullandı.



'ADIYAMAN'DA AİLELER CENAZELERİNİ KAYIT YAPTIRMADAN DEFNETTİ'

Açıklanan vefat sayısının gerçeği yansıtmadığını ifade eden Paylan, "100 bin civarında bir kaybımız olacak. 10 bine yakın yıkılan bina var. Adıyaman'da aileler, 'Bizim 25 cenazemiz vardı. Kayıt yaptıracak kimseyi bulamadık, götürüp defnettik' dediler. Bu da ölüm sayılarının çok daha fazla olduğunu gösteriyor. Maalesef açıklanan rakamlar gerçek rakamı yansıtmıyor" diye konuştu.

Paylan, arama kurtarma ekiplerinin emir olmadığı için harekete geçmediğini belirterek, "Merkeziyetçi anlayışın yurttaşlarımızın ölümüne sebebiyet verdiğini görmüş olduk. Her şeyi tek adama bağlarsanız böyle olağanüstü bir durumda arama kurtarma ekipleri tek adamdan emir beklerler. Bu yüzden yerel yönetimlerin güçlendirilmesine ihtiyacımız var" sözlerini ekledi.

HDP Adana Milletvekili Meral Danış Bektaş


'DEPREM DIŞINDA FARKLI BİR MESELE KONUŞULAMAZ'

HDP Milletvekili Meral Danış Bektaş, açıklanan rakamlara ilişkin gözlemlerini şöyle aktardı: "Açıklanan rakamların inandırıcı olduğunu söyleyemeyeceğim. Hiç kimse bu rakamlara inanmıyor. Çöken bina sayısı, ailelerin kendi kayıplarına yönelik vermiş olduğu ilgilere bakıldığında rakamlarla tutarlılık arz etmiyor. Enkaz başında bekleyen insanların arama kurtarmanın devam etmesi için yönündeki çığlıkları bize geliyor. Her ne kadar olursa olsun bunların gerçek bir şekilde kamuoyuyla paylaşılması gerekiyor. AFAD, kimliği tespit edilmeyen cenazelerin defin işlemlerine başladı. DNA örneklerinin alınması gerekiyor. Umarım değildir ama korkarım açıklananın çok üstünde rakamlar."

Seçimlerin ertelenmesine ilişkin Meclis'ten herhangi bir çağrı gelmediğini belirten Bektaş, "Türkiye'de şu anda deprem dışında farklı bir mesele konuşulamaz politik olarak. İnsanlar akın akın başka illere gidiyorlar. HDP olarak seçimlere yönelik bir tartışmamız olmadı. Bizi ötekileştiren, düşmanlaştıran, hedef haline getiren iktidarın söylemleriyle hiç kimse hareket etmemeli. İktidar bizim üzerimizden muhalefeti dizayn etmeye çalışıyor" açıklamasında bulundu.