HDP’nin Zilan teklifi ‘Kürt coğrafyası’ ve ‘katliam’ sözcükleri nedeniyle reddedildi

ANKARA - Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van Milletvekili Murat Sarısaç, 1930 yılında binlerce kişinin ölümüne neden olan, kamuoyunda ‘Zilan Katliamı’ olarak anılan Van’ın Erciş ilçesindeki Zilan Deresi üzerinde yapılması planlanan hidroelektrik santrali (HES) inşaatının durdurularak, bölgede “Zilan Deresi Yüzleşme ve Hafıza Mekânı” kurulması için 13 Temmuz’da TBMM’ye kanun teklifi verdi.

SARISAÇ:  DOĞA KATLİAMI DA SÖZ KONUSU

HDP’li Sarısaç’ın Meclis Başkanlığı’na sunduğu kanun teklifinin gerekçesinde, 90 yıl önce onlarca köyün ateşe verilerek 15 bin insanın katledildiği ifade edildi. Zilan Deresi’nin Kürt halkı için bir yaşam ve hafıza alanı olduğu hatırlatılan teklifte, “Hâlâ birçok mezar taşı ve katledilenlerin kemiklerinin bulunduğu Zilan Deresi’ne yapılacak bir HES, hafızayı yok eder.  Kürt coğrafyasında yaşanan katliamların yanında on yıllardır süregelen bir doğa katliamı da söz konusudur” denildi.

RET GEREKÇESİ ‘KÜRT COĞRAFYASI’ VE ‘KATLİAM’ SÖZCÜKLERİ

Meclis Başkanlığı'na sunulan Zilan Deresi’nde  ‘Yüzleşme ve Hafıza Mekânı’ kurulmasını içeren kanun teklifi Meclis Başkanı Mustafa Şentop tarafından HDP’li Milletvekili Sarısaç’a geri gönderildi. Şentop imzalı gönderilen yazıda, TBMM içtüzüğünün 67. maddesinde yer alan, “Başkanlığa gelen yazı ve önergelerde kaba ve yaralayıcı sözler varsa başkan gereken düzeltmelerin yapılması için o yazı ve önergeyi sahibine geri verir” hükmü hatırlatıldı. Söz konusu kanun teklifinin bu kapsamda değerlendirildiğine dikkat çeken Şentop, ilgili bölümün düzeltilmesi durumunda teklifin işleme alınabileceğini ifade etti. Meclis Başkanı Şentop’un kanun teklifindeki ‘kaba’ ve ‘yaralayıcı’ olarak nitelendirdiği cümle ise “Kürt coğrafyasında yaşanan katliamların yanında on yıllardır süregelen bir doğa katliamı da söz konusudur” olarak belirtildi.

SARISAÇ:  MECLİS’TE MUHALEFETE SINIR ÇİZİLİYOR

HDP Van Milletvekili Murat Sarısaç, iktidarın sadece sosyal medyada değil, Meclis çalışmalarında da muhalefete sınır çizdiğini belirterek, kanun teklifinin “kaba ve yaralayıcı sözler” denilerek reddedilmesini şöyle değerlendirdi:

“Birkaç yıldır farklı seslerden korkan bir iktidar refleksiyle karşı karşıyayız. Kanun teklifimizin, sosyal medyayla ilgili sansür yasasının kabul edildiği gün tarafıma iadesi de anlamlı. AKP ve MHP bloğu, sadece sosyal medyada değil, Meclis çalışmalarında da muhalefete sınır çiziyor. Bu yüzden önergelerimiz “kaba ve yaralayıcı” denilerek reddediliyor. Toplumu nefessiz bırakmayı amaçlayan bu yasakçı anlayışı katiyen reddediyoruz.”

‘AK PARTİ KÜRTLERİN OYLARI SÖZ KONUSU OLUNCA ‘KÜRDİSTAN’ DEMEKTEN ÇEKİNMİYOR’

AK Parti iktidarının seçim dönemlerinde Kürtlerin oylarını alabilmek için ‘Kürdistan’ demekten çekinmediğini ifade eden Sarısaç şunları söyledi:

“Kanun teklifimizde geçen 'Kürt coğrafyası' ve 'yaşanan katliamlar' ifadeleri sakıncalı görülüyor. Ama AKP İktidarı, Kürtlerin oyları söz konusu olduğunda Diyarbakır’da 'Kürdistan' demekten çekinmiyor. Bunun adı ikiyüzlülüktür. Kürtlere karşı işlenen katliamlara karşı açıkça bir inkar ve ret anlayışı var.

Kanun teklifimizin reddedilmesinin bir diğer nedeni de, Danıştay kararına rağmen ısrarla Zilan Deresi’nde HES yapılmak istenmesidir. Hasankeyf’i yok ettiler, şimdi de sıra Zilan’da. Dolayısıyla kanun teklifimizin reddi, doğa katliamına onaydır. Oysa talebimiz çok net; hiç değilse 90 yıl önce Zilan Deresi’nde katledilen Kürtlerin kemiklerine saygınız olsun.”