Hedef maç sorunu, Fenerbahçe’yi hedeften uzaklaştırıyor

Göztepe, Galatasaray, Samsunspor, Beşiktaş ve son olarak dün akşam Eyüpspor… Fenerbahçe, Süper Lig’in kendisiyle birlikte ilk altı sırasında yer alan beş takıma da puan kaybetti. Bu da Jose Mourinho için Fenerbahçe kariyerinde net bir hedef maç sorununu işaret ediyor.

Onur Özgen onurozgen13@gmail.com

Jose Mourinho, bu sezon özellikle ön tarafı sık sık değiştiriyor. Buna karşın dün akşam ilk defa sağ kanatta İrfan Can Kahveci, sol kanatta Dusan Tadic ve forvet arkasında Sebastian Szymanski üçlüsüyle başladı. Başka bir deyişle, Edin Dzeko’yu saymazsak İsmail Kartal’ın hücum hattı bu sezon ilk kez birlikte sahadaydı.

Aynı durum merkez ikili, savunma dörtlüsünde de geçerli. Kimsenin yeri garanti değil. Bir maça ilk 11’de başlayan, ertesi maç yedek kulübesine geçebiliyor. Mourinho’nun maçlara başlangıç kadrosunda bu kadar sık değişikliğe gitmesi, ilk 11’de sezon başından beri birbiriyle uyumlu, vazgeçilmez mertebesindeki ikililerin, üçlülerin bulunmaması, Portekizli teknik direktörün arayışlarının devam ettiğini, bu da Fenerbahçe’de hâlâ oyunun, özellikle toplu oyunun oturmadığını gösteriyor. 

Buna karşın sezon başından beri Mourinho’nun ilk 11’i ve oyuncuların yerlerini sık sık değiştirse de yapıyı bu yana neredeyse hiç değiştirmediğini görüyoruz. 

ŞABLON AYNI, OYUNCULAR FARKLI

Örneğin, Okan Buruk’un da ana formasyonu 4-2-3-1 olsa da, birçok maçta 4-4-2 ve 3-5-2 formasyonlarını kullandı ve bu şekilde sonuç almayı başardı. Mourinho ise savunma merkezinde doğru ikiliyi bulmakta bu kadar zorluk çekmesine ve Ferdi Kadıoğlu’nun gidişi, Jayden Oosterwolde’nin sakatlanıp sezonu kapatmasının ardından elinde sol bek orijinli bir oyuncu kalmamasına rağmen dörtlü savunmada ısrar etti, üçlü savunmayı hiç düşünmedi. Üstelik elinde Bright Osayi-Samuel ve Filip Kostic gibi, üçlü savunmaya çok uygun kanat-bekler olmasına karşın. 

Sarı-lacivertlilerin toplu oyundaki üretkenlik sorunuysa bu maçta da devam etti. Eyüpspor’un savunmada Caner Erkin gibi çok net bir zayıf karnı olmasına karşın, İrfan Can bunu hiç kullanamadı. Belki o kanatta Oğuz Aydın gibi savunma arkasını koşularıyla tehdit edebilecek bir oyuncu, bu maçta çok daha etkili olabilirdi. 

Öte yandan Fenerbahçe orta alanının ceza sahasına girişleri dün akşam da çok yetersizdi. Rakip savunmanın dengesini yeterince bozamayınca, yerleşik hücumda üretim sorunu yaşamak ve ortalara bağımlı kalmak doğal oluyor. Elbette Youssef En Nesyri gibi yüksek toplarda çok etkili bir santrfora sahip olunca bu kazandıran bir yöntem de olabilir. Ama her maç değil. Dün akşam olduğu gibi.

Arda Turan’ın ise tıpkı Galatasaray maçında olduğu gibi çok net bir hücum planı vardı: Savunma arkasına atılan uzun toplar. Bilhassa Caner Erkin’in yolladığı bu toplar, maç boyunca Fenerbahçe savunmasını çok zorladı. Ahmed Kutucu’nun golü bu şekilde gelirken, konuk ekip kale önünde biraz daha becerikli olsaydı daha fazlasını da bulabilirdi.

HEDEF MAÇ SORUNU

Nihayetinde Fenerbahçe bir hedef maçtan daha puan kaybıyla ayrıldı. Göztepe, Galatasaray, Samsunspor, Beşiktaş ve son olarak dün akşam Eyüpspor… Fenerbahçe, Süper Lig’in kendisiyle birlikte ilk altı sırasında yer alan beş takıma da puan kaybetti. Bu da Jose Mourinho için Fenerbahçe kariyerinde net bir hedef maç sorununu işaret ediyor.

Halbuki onun takımları, hedef maçlar için biçilmiş kaftandır. Hem bu maçlara mental olarak çok iyi hazırlanırlar. Hem de Mourinho takımları, genellikle savunmada örgütlü, hücumda da kurnaz takımlar olduğu için bu tip maçları çok severler. Fenerbahçe’de bu açıdan da bir paradoks söz konusu. Ligin en az gol yiyen takımı olan sarı-lacivertliler, şu ana dek kalesinde gördükleri 15 golün 10’unu, yani %66’sını ilk yedi sıradaki altı rakibe karşı oynadıkları maçlarda yediler. Böyle olunca, çok zor puan kaybeden bir takımla girilen şampiyonluk yarışında hâliyle geride kalıyorsunuz.

Buna karşın Arda Turan’ın hedef maç performansı ise etkilemeye devam ediyor. Galatasaray’ın ardından Fenerbahçe karşısında da ne yaptığını çok iyi bilen bir Eyüpspor vardı sahada. Süper Lig’in veteranlarıyla dolu bir takımla bu kadar örgütlü ve odaklı bir takım yaratmak takdire şayan. Dolayısıyla Arda Turan’ın Süper Lig’deki ilk sezonunun fazlasıyla etkileyici geçtiğini kabul etmek gerek.  

Tüm yazılarını göster