DUVAR - 2008 yılında Fırat Külçek ve Kerem Feyzi tarafından İzmir'de kurulan Hedonutopia ismini 'Arzu Ütopyası'ından alıyor. 2016 yılında Radyo Boğaziçi tarafından düzenlenen 18. Battle of the Bands yarışmasında birincilik ödülü alan grubun 2016'da ilk albümleri “Ucube Dizayn”, 2017'de “Yarı Cennet”, 2018'de "Yakamoz Sandalı" ve 2019'un sonunda da dördüncü albümleri "Arzu Utopyası" Dokuz Sekiz Müzik etiketiyle yayınlandı.

Dream pop, Downtempo, Ambient gibi müzik türlerini bir potada eriten grup kendi müzikleriyle ilgili olarak "Direkt gelen bizdendir, duygu takibi; sonuçlarına katlanmamız gereken bir estetik, şamanik bir sorumluluktur" diyor. 

Yeni albümlerini yayınlamak için gün sayan Hedonutopia ile müzik yolculuklarını konuştuk. 

'UMUDUMUZU HİÇ KİMSE YİTİRTEMEDİ'

2016'da yayınlanan 'Ucube Dizayn'dan bugüne gelinceye dek birçok çalışmaya imza attınız ve kendinize has bir dinleyici kitlesi yarattınız. Karantinayla birlikte sahneden uzak kaldığınız süreçte neler yaptınız?

İki albüm kaydettik. Birini yayınladık, diğeri bu Ekim ayında Şizolar’a emanet edilecek. Pandemide gönül maceraları yaşadık, bunların suyunu çıkarıp şarkılar oluşturduk. Parasız kaldık, başka işler bulduk, umudumuzu hiç kimse yitirtemedi.

Geçtiğimiz günlerde uzun bir aranın ardından Zorlu PSM Vestel Amfi'de izleyicilerle buluştunuz. Yeni normallerin hayata geçtiği bu dönemi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Harika bir geceydi, özledik yani özel hissetmeyi, performansı, alkışı. 23 gün önceden tüm biletlerin tükenmesi de büyüleyiciydi. Şizolar oturarak dinlemeye bile razıydılar. Yeter ki beraberlik olsundu. Muazzam bir gece oldu. Sevinçten sarhoştuk.

'PANDEMİ DUOLARIN YÜKSELİŞİDİR'

Türkiye'de müzik grupları genellikle kalabalık olurken siz sahnede iki kişisiniz. Dijital seslere klavye ve gitar eşlik ediyor. Bu durumun avantajları ve dezavantajları nelerdir?

Bir dezavantaj olduğunu düşünmüyoruz. Hatta avantaj sağlıyor birçok açıdan. Birlikte aynı evi paylaşıyoruz. Üçüncü bir kişi ile uğraşmak, tanışmak, güvenmek, yoldaş olmak zor iş. Pandemi duoların yükselişidir. Teknoloji ile birlikte yeteneklerinizi sergilemek bir düşün işidir. Performans yükünüz artmakta, büyük sahnede kaybolma ihtimaliniz fazladır. Dikkatli ve çılgın olmalısınız. Sahnenin tozunu değil, kendisini yutmanız yeterli olacaktır. Bütün “Z”lere duo müzik grubu kurmalarını öneriyoruz. Bunu teknik olarak nasıl inşa edebileceklerine dair bir pdf yayınlayacağız.

Şarkı sözlerinize baktığımızda kent hikâyesi görürken, vokallerde daha geleneksel, kimi zaman 'ağıt' diyebileceğimiz bir duygu hakim... Ne dersiniz?

Evet deriz. Ama oturup planlamamışızdır bunları. Böylesi daha güzel olur biliriz. Bir ayak topraktaysa diğeri arşa çöker. Üreten kalpten ise laf ebeliği çöker gider. Direkt gelen bizdendir, duygu takibi; sonuçlarına katlanmamız gereken bir estetik, şamanik bir sorumluluktur.

Hedonutopia ismi bizlere arzuyu çağrıştırırken şarkılarınızda melankoni hakim... Sizin için arzu nedir? Şarkılarınızdaki melankonik hava için neler söylersiniz?

Melankoli akıl hocamızdır ve arzularımızın kaynağını oluşturur. İyi-kötü bütün arzular yanar yanar, yanardağın küllerinden yine melankolik çiçekler doğar. Zihnimiz yeni yaşımıza adapte olmaya başlar.

'İÇİMİZDEN GELEN VE GERÇEKTEN DUYMAK İSTEDİĞİMİZ SESLERİ UMURSUYORUZ'

Dream pop, downtempo ve ambient gibi müzik türlerini bir arada görebileceğimiz çalışmalarınız var ve kendi tarzınızı bu türleri kullanarak yarattığınızı düşünüyorum. Özgünlüğü yakalamak için nelere dikkat ediyorsunuz?

İçimizden gelen ve gerçekten duymak istediğimiz sesleri umursuyoruz. Buna katılmıyoruz, janr bestecisi değiliz. Bestecilik 2 türlü bir olay: birincisi hırsızlık gibi bir şeydir. Farkında bile olmayabilirsin arakladığının, senin zannedersin. İkincisi orijinalliğin zor yakalanır hazzını acıyla tutabilene bir armağandır.

 Önümüzdeki günlerde dinleyicilerinizi ne gibi çalışmalar bekliyor?

Albüm geliyor, yeterli mi?!