Hekim istifaları: Sağlık çalışanları tükenme noktasına geldi

Bakanlık kısıtlama kararını kaldırdı, yüzlerce hekim istifa için harekete geçti. İstifaların birden fazla nedeni var ve bu durumun bazı illerde sağlık sisteminde aksamalara neden olacağı belirtiliyor.

Abone ol

ANKARA - Sağlık Bakanlığı, korona virüsü salgını sürecinde sağlık çalışanlarının istifa, emeklilik ve izin taleplerine kısıtlama getirdi. Söz konusu yasağın 1 Temmuz itibariyle kaldırılmasının ardından bazı bölgelerde yoğun hekim istifası ve emekliliği yaşanmaya başladı.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konsey Üyesi Meltem Günbeği’ne göre başta ekonomik kayıplar, iş yükünün fazlalığı ve yetersiz koşullar hekimler arasında istifalara neden oluyor ve mesleki tatmin her geçen gün azalıyor. Günbeği, her istifanın ardından iş yükünün geride kalan çalışanlara yüklendiğini, yeni istifaların yaşandığını ve bu durumun kısır döngüye neden olduğunu söylerken, istifaların yoğunlaştığı Van ve Muğla Tabip Odaları başkanları kentlerdeki durumu anlattı.

‘HEKİMLER ÇOK MAAŞ ALIYOR ALGISI GERÇEĞİ YANSITMIYOR’

Sağlık Bakanlığı istifa eden ya da emekliliğe ayrılan hekimlerin sayılarını güncel olarak açıklamıyor. Hekim istifalarının yalnızca pandemi döneminin konusu olmadığını, salgın döneminde getirilen yasaklar nedeniyle konunun çok daha görünür olduğunu söyleyen TTB Merkez Konsey Üyesi Meltem Günbeği’ne göre istifaların birden fazla nedeni var.

Son yıllarda performans sistemi, ülke genelinde enflasyonun yükselmesi, çalışma şartlarının kötüleşmesi, her geçen gün hasta sayılarının artması gibi nedenlerle istifaların yaşandığını belirten Günbeği, “Bunun sebebi TTB’nin uzun süredir şikâyet ettiği ve düzeltilmesini istediği taleplerin hiçbirinin karşılanmamasıyla alakalı” dedi ve istifa nedenlerine dair şunları söyledi:

“Genç hekimlerin çoğu yoksulluk sınırında yaşıyor. Sağlık Bakanlığı kadrosunda olup yoksulluk sınırına erişemeyenler bile mevcut. Toplumda ‘hekimler çok maaş alıyor’ algısı var ama bu çok gerçeği yansıtmıyor. Hekimlerin salt emekliliğe yansıyan maaşları düşük. Döner sermayeyle birlikte hekimlerin geliri Türkiye ortalamasına erişebiliyor ama bu döner sermaye yönetmeliği de yöneticilerin insafına bırakılmış bir şey. Döner sermaye sisteminin insafına bırakılmış durumdayız ve hastaneler kâr edemediğini söyleyerek çoğu ödeme yapmıyor.”

‘HEKİMLER DEĞERSİZLEŞTİRMEYİ PANDEMİDE ÇOK DAHA FAZLA GÖRDÜ’

İstifalara neden olarak ekonomik kayıpların ardından Dr. Günbeği’nin işaret ettiği bir diğer nokta hekimlerin pandemi dönemindeki olumsuz çalışma koşulları oldu. Sağlık Bakanlığı’nın bu dönemde bir maskeyi dahi çalışanlara dağıtamadığını söyleyen Günbeği sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bizim TTB olarak gözlemlerimize göre, hekimler uzun süredir olan meslek alanlarına yönelik değersizleştirmeyi pandemi döneminde çok daha fazla gördüler. Örneğin Covid-19’un meslek hastalığı olarak kabul edilmemesi bunlardan biriydi. İlk başlarda çalışma şartlarından hiç şikâyet etmeden hekimler çalıştı fakat bu durum bir aylık, iki aylık bir dönem değildi. Pandeminin 18’inci ayına giriyoruz ve hala nitelikli bir maske dahi alamıyoruz. Hatta nitelikli maske alamadığını söyleyen arkadaşlarımıza soruşturma açılıyor.”

‘MESLEK TATMİNİ AZALMIŞ DURUMDA'

Hasta yoğunluğunun çok fazla olduğunu ve bu durumun şiddeti doğurduğunu söyleyen Günbeği’ne göre hekimler ‘Acaba bugün başıma ne gelecek’ diyerek işe gidiyor. Personel yetersizliğinden kaynaklı da hekimlerin iş yükünün arttığını ve bu durumun da istifaları beraberinde getirdiğini belirten Günbeği, “Artık işinden memnuniyetsizlik çok fazla. Hekim, işinin tatmin eden yanını göremiyor. Sadece çarkın bir dişlisi gibi çalışıp, kaç dakikada hasta görmesi gerekiyorsa onu görüyor, ne yazması gerekiyorsa yazıyor ve bu durum tatminsizliği beraberinde getiriyor. Meslek tatmini de azalmış durumda” ifadelerini kullandı.

‘GENÇ HEKİMLER TUS DERSHANESİNE DEĞİL ALMANCA KURSUNA YAZILIYOR’

İstifa ve emekliliğin yanı sıra Günbeği’nin dikkat çektiği bir diğer nokta özellikle genç hekimlerde yurt dışına gitme eğiliminin son dönemde artması. Yurt dışına çıkmak için TTB’den “Yeterlilik Belgesi” alıp yurt dışına giden hekim sayısı 2017’de 482, 2018’de 802, 2019’da ise bin 47’ydi. Türkiye’de ilk korona vakalarının görüldüğü 2020’de ise bu rakam 931 olarak kayıtlara geçerken 2021’in ilk beş ayında ise 400 hekim yurt dışına gitti. “Genç hekimler artık uzmanlık için TUS (Tıpta Uzmanlık Sınavı) dershanesine değil Almanca kurslarına yazılıyor” diyen Günbeği sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yurt dışına gitmek isteyenlerin sayısı çok fazla artmış durumda. Orada da hekimlik yapmaya çalışıyorlar. Almanya’ya, Almanya’dan sonra farklı ülkelere gitme derdindeler. Bizden yurt dışına gitmek için belge talep edenlerin sayısında artış var. Bunların hepsi ülke gündeminden ayrı konuşulabilecek şeyler değil. Yaşam şartları düşüyor, toplumun şiddete eğilimi artıyor vs. derken geleceği görememe hali tüm meslek gruplarında olduğu gibi hekimlerde de var. Son yıllarda hekimlik mesleğinin niteliğinde hızlı bir düşüş yaşandı ve göç de hızlandı."

‘KISIR DÖNGÜ’

Son dönemde görünür olan hekimlerin istifa, emeklilik ve yurt dışına göç kararı almalarının sağlık sistemine yansıması da merak konusu. Günbeği’ne göre bu durum kısır döngü ve her istifa ya da emekliliğin ardından yeterli personel olmaması nedeniyle yük geride kalan sağlık çalışanlarının omuzlarına yükleniyor ve istifalar beraberinde geliyor:

“Ben bir asistan hekimim. Bir bölümden asistan hekimin istifa etmesi demek, üniversite hastaneleri için zaten hekim sıkıntısı ve iş yükü var, diğer asistanların iş yükünün artması demek. Bu uzman hekimler için de geçerli. Bir devlet hastanesinden uzman hekimin istifası diğer hekimlerin daha fazla çalışmasına neden oluyor ve bu bir kısır döngü gibi diğerlerini de tükenmişliğe ve istifaya itiyor. Sistemi şu an her bölümden bir ya da iki kişinin istifa etmesi etkilemeyebilir ama kişilerin üzerine yine yığılma olduğu için yine olan hekimlere oluyor. Kalan bütün zorlu şartları hekimler karşılıyor.”

VAN TABİP ODASI BAŞKANI YAVİÇ: İSTİFALARIN DEVAMINI BEKLİYORUZ

Türkiye genelinde farklı farklı bölgelerde hekimlerin istifa ya da emeklilik haklarını kullandıklarına dair tabip odalarından bilgi aldıklarını belirten Günbeği, yangınlar nedeniyle TTB olarak gittikleri Muğla’da ciddi sayıda istifayı düşünen hekim olduğunu öğrendiklerini söyledi. Öte yandan Van İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Mahmut Sünnetçioğlu da 1 Temmuz’un ardından Van’da 43 hekimin istifa dilekçesi verdiğini açıklamıştı.

Van genelinde bin hekim olduğunu, temmuz ayında yasakların kalkmasıyla birçok hekimin istifasını beklediklerini söyleyen Van-Hakkâri Tabip Odası Başkanı Dr. Hüseyin Yaviç’a göre sağlık kurumlarında iş yükü tolere edilemeyecek düzeye gelmiş durumda. Sağlıkta şiddet olaylarının arttığını, pandemi mücadelesinin sağlık çalışanları üzerinden yürütüldüğünü belirten Yaviç, “Sağlık çalışanları üzerindeki iş yükü olanca hızıyla devam ediyor. Bir noktada sağlık çalışanları tükenme noktasına geldi. Dayanacak güçleri kalmadı” dedi ve şöyle devam etti:

 “Sağlık sistemi bu şekilde devam ederse istifalar da devam edecek. Çünkü gerçekten çalışma koşullarıyla ilgili en ufak bir iyileştirilme yapılmıyor. Hekim sayıları yetersiz, var olan hekimler üzerindeki iş yükü çok fazla. Aynı şekilde mobbing çok fazla. Bir şekilde uygun bir program yapan hekim istifayı tercih edip özel sektöre geçiyor. Orada da sorunlar var ancak kamuda çalışmaya göre bu sorunlar daha az. Kamuda hem sorunlar var hem de emeklerin karşılığını alamıyorlar. Dolayısıyla bu istifaların devamını bekliyoruz.”

‘İSTİFALAR AKSAMALARA NEDEN OLACAK’

Van’da uzun süredir kadın doğum, çocuk ve kardiyoloji gibi branşlarda hekim sorunu yaşandığını belirten Yaviç, Van’ın çevre illere de sağlık hizmeti veren bir konumunun olduğunu belirterek istifaların ardından açığa çıkan durumu şu ifadelerle anlattı:

“Van çevre illere de hizmet veren bir il konumunda. Dolayısıyla bu kadar hekimin istifa etmesi sağlık hizmetlerinin sunumunda, hele hele Covid’in bu kadar yaygın olduğu bir dönemde ciddi anlamda aksamalara sebep olacak. Biz bunu şu an somut görüyoruz. İnsanlar randevu almakta sorun yaşıyorlar. Tetkikleri yaptırmada uzun randevu sürelerini bekliyorlar. Bunun toplumsal sağlık noktasında olumsuz yansımaları olacak."

MUĞLA’DA İSTİFALAR YOĞUNLAŞTI

Son dönemde istifa ve emeklilik kararı alan hekim sayısının yoğunlaştığı bir diğer il ise Muğla. Milas, Marmaris ve Fethiye gibi büyük ilçelerde çok belirgin istifa eğilimi, istifa ve emekli hekim yoğunluğunun olduğunu belirten Muğla Tabip Odası Başkanı Cafer Şahin, il özelinde bu durumun nedenlerine dair şunları kaydetti:

“İlçelerimizdeki kamu hastanelerindeki personel yetmezliğinin etkili olduğunu düşünüyoruz. Her branştan hekim olmadığı gibi, üç dört hekim olması gereken branşlarda tek hekim durumu var. Tek hekim normal bir sosyal yaşamını sürdüremiyor. Sürekli hicap nöbetleri, geçici görevlendirmeleri oluyor. Dolayısıyla bu tür yüklenmeler hekimlerde bir bıkkınlık, bezginlik yaratmış durumda. Hekimlerin özlük haklarıyla alakalı da büyük sıkıntılar var. Her hastanenin döner sermaye geliri, döner sermayenin hekimler ve sağlık çalışanları arasında paylaştırılması da hastanelere göre farklılık arz ediyor. Bu farklılıktan dolayı da gelir farkı ve gelirden yoksunluk durumu var arkadaşlarımızda.”

‘CUMHURBAŞKANI GELDİ DİYE ANİDEN GEÇİCİ GÖREVLENDİRMELER YAPILIYOR’

Milas devlet hastanesinden yakın dönemde 5, yine Fethiye devlet hastanesinden de benzer rakamlarda hekimin istifa haberini aldıklarını belirten Şahin, “Bir cumhurbaşkanı geldi diye aniden ve anlık geçici görevlendirmeler yapılıyor” dedi ve bu durumun Muğla’daki sağlık sistemine etkisini şu sözlerle anlattı

“Vatandaşa sağlık hizmeti sunumu ideal olarak verilemiyor. Vatandaş uzman hekim bulmakta ve tedavi olmakta zorlanıyor. Örneğin Datça devlet hastanemizde hiçbir uzman hekimi uzun süre orada görevlendirmek mümkün değil. Çünkü alet edevat, yardımcı sağlık personeli yetmezliğinden dolayı sürekli geçici görevlendirmelerle idare edilen bir hastane. Datça’ya geçici görevlendirme yaptığınız zaman Fethiye’de ya da başka yerde işler aksıyor. Örneğin cumhurbaşkanının Marmaris’e gelmesi her şeyi alt üst ediyor. Bir cumhurbaşkanı geldi diye aniden ve anlık geçici görevlendirmeler yapılıyor. Bu geçici görevlendirmelerde hekimin konaklamasından ulaşımına kadar hiçbir destek de verilmiyor. Dolayısıyla bunlar sürekli tekrarlandıkça hekimlerde de bir isyan hali, dayanılmazlık ve istifalar kaçınılmaz olarak geliyor.”