'Helal atıştırmalık' Avustralya'da halk tarafından yılın kelimesi seçildi

DUVAR - "Helal atıştırmalık paketi" anlamına gelen "Halal snack pack", Avustralya'da Macquaire sözlüğünün düzenlediği 2016 yılında öne çıkan kelimeler anketinde Halkın Seçimi kategorisinde birinci oldu. Kısaca HSP olarak da kullanılan 'Halal snack pack', döner eti, patates kızartması ve sostan oluşuyor.

BBC'den Anna Jones'un haberine göre HSP, Avustralya'da paket servis sektörünün temel yiyeceklerinden biri haline geldi. Helal atıştırmalık paketi, bazı Avustralyalılar tarafından çok kültürlülüğün simgesi olarak görülürken, bazıları içinse İslam'ın gittikçe artan etkisini gösteriyor.

İslam karşıtı sağcı siyasetçi Pauline Hanson'ın yemeği reddetmesinin ardından, HSP siyasi tartışmaların konusu haline geldi. Hanson'ın üyesi olduğu Tek Ulus Partisi helal gıda almanın, "Avustralya'nın İslamlaşmasını finansal olarak desteklemek" anlamı geldiğini savunuyor.

Müslüman senatör Sam Dastyari, Temmuz ayında Pauline Hanson'ın Senato'ya seçilmesini kutlarken, "Sizi ne zaman isterseniz helal atıştırmalık paketi için Sydney'in batısına yemeğe götüreceğim" demişti.

Hanson yanıt olarak, "Bu gerçekleşmeyecek, helal yiyecekler ilgimi çekmiyor, teşekkür ederim" demişti ve Avustralyalıların yüzde 98'inin helal gıdaya karşı olduğunu iddia etmişti.

Tartışmaların ardından Melbourne kentinde bir döner dükkanı, peynirli, naneli yoğurt ile acı sosla bezenmiş ve biraya batırılmış patates kızartmasıyla servis edilen kuzu etinden yapılma dönere "The Pauline Hanson" ismi verdi.

'1 DÖNERE KARŞILIK 10 HSP SATIYORUZ'

Sosyal paylaşım sitesi Facebook'ta "Helal  atıştırmalık paketlerini değerlendirme topluluğu" isimli bir grup kuruldu. 180 bine yakın üyesi olan grupta, kullanıcılar hikayelerini paylaşarak, en iyi atıştırmalık paketini bulmaya çalışıyorlar.

Grubun kurucuları, Sydney'de "Oz Turk Jr" isimli bir döner dükkanında yedikleri yemekten esinlenmiş.

Dükkan sahibi Ufuk Bozoğlu, HSP satışlarının arttığını söyledi. Bozoğlu, "Eskiden 10 döner satıyorsak karşılığında 1 HSP satardık, şimdi 10 HSP satıyorsak karşılığında 1 döner satıyoruz" dedi.

HSP'lerinin ününü annesine borçlu olduğunu belirten Bozoğlu, "Bana yemeyeceğim şeyi satmamamı öğretti" şeklinde konuştu.

Müşterilerinin çoğunun civarda yaşayan öğrenciler olduğunu aktaran Bozoğlu, öğrenciler yoğun zamanlarda 40 dakika kuyrukta beklediğini dile getirdi. Bozoğlu, bir öğrencinin, her hafta yaklaşık 32 Türk Lirası tutan bir HSP almak için 2.5 saatlik yolu kat ettiğini söyledi.

Bozoğlu, sattığı yemeğin "helal" kategorisine girmesinden şimdiye kadar rahatsız olan birini görmediğini ifade etti: "Yaşadığımız yer çok kültürlü ve insanlar Hristiyan, Hindu ya da ne olduğunu umursamıyorlar. Arkadaş oluyorsunuz ve birbirinize saygı gösteriyorsunuz. Bunu umursayan insanlar daha çok küçük yerleşim yerlerinden olanlar ve (Müslümanlar hakkında) sadece gazetede okuduklarını görüyorlar."

'BAŞLADIĞINIZ ZAMAN DURAMIYORSUNUZ' 

Avustralya İslam Konseyleri Federasyonu Başkanı Keysar Trad, başka dillerde kullanılan kelimelerin yaygınlaşmasının iyi bir şey olduğunu düşünüyor.

Trad, "Özellikle onu sözlükte bulabiliyorsanız, bu gizemi ortadan kaldırıyor. Helal kelimesinin bir art niyet taşımaması insanlara rahatlık ve memnuniyet getiriyor. Tamamen pozitif, iyi ve besleyici. HSP'lerin popülerliği kelimenin ve kelimenin içinden geldiği kültürün ardındaki gizemi kaldırıyor ve toplumda uyum yaratmaya yardımcı oluyor" dedi.

Anketi yapan Macquarie sözlüğünün editörü Susan Butler, "Sözlük bilimcilerinin görevi, mümkün olduğu kadar çok, sözlüğe koydukları yiyecekleri yemek. Eğer onu hiç tatmadıysanız HSP'nin açılımını sözlüğe heyecanla nasıl yazabilirsiniz? O yüzden bugün ilk HSP'mi yedim. Bu yiyeceğin neden günümüzün hazır yemek ürünü olduğunu anlayabiliyorum. Karbonhidrat yüklü, kalori günahkarlığı. Başladığınız zaman duramıyorsunuz" şeklinde konuştu.

Sözlük yalan haber anlamına gelen "fake news" terimini yılın kelimesi ilan etmişti.