Hemşire Selen Bilgin'in ölümü dosyasından 'Yenidoğan çetesi' konuşmaları çıktı

Yenidoğan çetesi soruşturmasında kapatılan Özel Birinci Hastanesi'nde hemşire Selen Bilgin'in ölümüyle ilgili fezlekede, 'müebbet hapsi' istenen Dr. Fatih Akın'ın çete sanıklarıyla görüşleleri çıktı.

Abone ol

DUVAR - Yenidoğan çetesi davası kapsamında kapatılan hastanelerden biri de İstanbul Beylikdüzü'nde bulunan Özel Birinci Hastanesi'ydi.

Bu hastane bebek cinayetlerinin ortaya çıkmasından daha önce de gündeme gelmişti. Dedesinin yanında refakatçi olarak kalan hemşire  Selen Bilgin, kendisine enjekte edilen bir ilaç sonucu hayatını kaybetmişti. 13 Mayıs'ta meydana gelen bu olayla ilgili soruşturma tamamlandı ve fezleke hazırlandı.

MÜEBBET HAPİS TALEBİ

İHA'nın haberine göre fezlekede doktor Fatih Akın'ın "olası kastla öldürme" suçundan müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi. Adli Tıp Kurumu raporunda Bilgin'in "çoklu ilaç intoksikasyonu" nedeniyle öldüğü  belirtildi. Şüpheli Fatih Akın ise ifadesinde “Ben ilaç vermedim. Selen Bilgin kendisi bu ilacı kullandı” dedi.  

YENİDOĞAN ÇETESİYLE GÖRÜŞME...

Akın'ın Yenidoğan Çetesi'ne yönelik düzenlenen iddianamede örgüt üyesi ile yaptığı telefon görüşmeleri de ortaya çıktı. Görüşmeler şu şekilde:

Hakan Doğukan Taşçı: Hocam bir şey soracağım, şimdi bir bebek var bizde, yattı taburcu oldu sonradan bir gün kaybı olduğu için hasta tekrar yoğun bakıma yatırmaya çalışıyoruz da, bir gün kaybı olduğu için yoğun bakıma yatıramıyoruz, ben medikal muhasebe müdürüyle konuştum, Nehir ile de konuştum, Fatih hoca onay verirse sıkıntı yok bizlik, dediler. Sadece erişkin üzerinden takibini açtırabilir miyim?

Fatih Akın: Erişkin üzerinden takip açtırırız değil mi? 

Taşçı: Takibini açtırıp sildireceğim hocam. Çocuk böyle dışarıda heba olmuş çocuk remotolojisine

Akın: Anladım 

Taşçı: Medikal muhasebe müdürüyle konuştum, dedi ki erişkin üzerinden kayıt açtırıp takibini sildireceğiz, sonra yeni doğana çevireceğiz.

Akın: He olur olur... (...) Yoğun bakıma alalım, sorarlarsa bize acil olarak almak zorunda kaldık deriz yani anladın mı? Sıkıntı olmaz yani tamam mı?

Taşçı: Tamam tamam hocam...

(İHA)