'Hepimiz aynı gemideyiz'in eski yolcuları!

Yaygın kullanılan bir deyim ister istemez kendi sınırını aşabiliyor. Tarih boyunca bu deyimi kullanan herkes yolcuların aynı gemide olduğu, gemiyle aynı kaderi paylaştığı konusunda hemfikir. Başta da söyledik ya, 'Aynı gemideyiz' metaforu, herkesin fazla çaba harcamadan rahatça çıkarabileceği bir mesajı taşıyor...

Abone ol

Kimi deyimler, kültürlerin etki alanlarına bakmaksızın insanların dillerinde yüzyıllar, belki bin yıllardır yuvarlanıp gidiyor. Bazı batı dillerindeki durumdan örnek verecek olursak, Frankofonlar "être dans le même bateau”, İspanyolca konuşanlar, “estar en el mismo barco”, İngilizce konuşanlarsa “be all in the same boat” ifadesini kullanıyor: Hepimiz aynı gemideyiz! Konumuz deyimin dilbilimsel evrim tarihini analiz etmek değil tabii... İşin ilginç yanı bir deyimin diller ve kültürler arasında yaptığı seyahatte kullanım biçimlerinin değişiklik göstermesinde yatıyor. O halde gelelim bu 'kolay anlaşılır' gibi görünen deyimin çeşitli kullanışlarına...

PATRONLARIN GEMİSİ

İki temel ayrımdan bahsederek söze başlamak yerinde olacaktır. Birincisi basit bir 'kader ortaklığı' üzerinden işleyen kurgu: Gemide bir sıkıntı olursa herkes bunun cefasını, kim olduğu önemli olmaksızın birlikte çeker, farklar önemsizleşir! Anlatımdaki gemi metaforuna da uyumlu olarak 'Titanik' örneği veriliyor. Yanlış anlaşılmasın, 'kader ortaklığı' her kullanımda ortak vurgu... Gemiyi 'buzdağına çarptıran kaptan' ya da -Titanic filminden de hatırlayacağınız- bariz sınıf ayrımları varsayılmadan... Yakın tarihte deyimin bu anlamıyla yapılan kullanımlarda ise sermaye sahipleri ve futbolcular öne çıkıyor.

Örneğin Fransız patronlar topluluğu MEDEF'in eski başkanı Laurence Parisot... Parisot 2014 yılında katıldığı bir radyo programında François Hollande yönetiminin ekonomi politikasını 'sol' bulduğunu ve bunun patronlar açısından çeşitli olumsuzluklar barındırdığını anlatır. Fransa'nın en zengin isimlerinden olan Parisot'a, “Geçmişte işverenlerle sol iktidarlar arasında karşılıklı yaralar açıldığı ve mevcut durumun da buna benzeyip benzemediği' sorusu yönetilince ise cevabı şöyle olur: “Biz geçmişte yaşamıyoruz, şimdiki zamanda, gelecek için yaşıyoruz... Hükümet, sendikalar, işverenler, hepimiz aynı gemideyiz.” İşte deyimin doğrudan, açık ve 'sorumluluk' yükleyen kullanımına bir örnek!

DİNİ GEMİ METAFORU

Referansımızı üç batı diliyle sınırlayarak daha eskilere gittiğimizde ise 'aynı gemidekilerin' daha farklı bir yönünü görüyoruz. Fakat burada kurulan bağ, patronlar veya futbolcularınkinden yer yer daha farklı algılanabiliyor... O da kader ortaklığına yapılan 'sorumluluk' vurgusunda ortaya çıkıyor. Aynı zamanda bu deyimin kullananlarına bakarken biraz daha derine inmek istersek 'dini' bir yön de göreceğiz. Musevilerde sık anlatılan bir öyküden örnek verelim: Bir grup insan gemiyle seyahat etmektedir. İçlerinden biri, bulunduğu yerin altını delmeye başlar. Gemiye su dolmaya başlayınca durumu fark eden diğer yolcular adama döner ve “Neden bunu yapıyorsun?” diye sorar. Adam rahat bir şekilde yanıtlar: “Sizi endişelendiren nedir ki? Siz ve ben birbirimize yabancıyız ve size verilmiş bir sözüm falan da yok. Kendi oturduğum yerin parasını verdim. Bana ait olan yerin altını delmeyeceğim de ne yapacağım?” Bu yanıta karşı diğer yolcular ayağa kalkar ve hep bir ağızdan şöyle söylerler “Ama hepimiz için olan bu gemiyi batıracaksın!”

Hikayede verilmek istenen mesajda herhangi bir soru işareti yok. Olay net, sonuç net. Fakat bizi ilgilendiren kısmı, 'aynı gemideyiz' yolcularının birbirlerine karşı sorumluluğunu kader ortaklığıyla birleştirmesi. Bu deyim elbette sadece Museviliğe has değil, farklı dinlere ait çeşitli metinlerde sık sık 'aynı gemideyiz'i görüyoruz...

Şimdi tekrar yakın geçmişe gelelim ve deyimin buradaki farklı bir kullanımını görelim.

SOSYALİSTİN KALEMİNDEN, KOMÜNİSTİN MÜZİĞİNDEN 'AYNI GEMİ'

ABD'li Yip Harburg, Yahudi bir sosyalist ve şarkı sözü yazarıdır. McCarthy döneminde kara listeye alınır, isim olarak kullandığı lakabı 'Yip' ya da 'Yipsel' ise Amerikan Sosyalist Partisi'nin gençliği, Young People's Socialist Leauge'in kısaltmasıdır. Harburg bir şarkı yazar: “We’re in the Same Boat, Brother” yani “Hepimiz aynı gemideyiz kardeşim”. Şarkının bestecisi Earl Robinson da 30'lardan 50'lere kadar ABD Komünist Partisi üyesidir. İkinci Paylaşım Savaşı'nın yıkıcı günlerinde bestelenen bu şarkının sözlerinde kader ortaklığına eklenen 'sorumluluk' detayı, açıklamaya gerek duymadan kendini gösteriyor, nakarat bölümü şöyle:

“Hepimiz aynı gemideyiz, kardeşim / Hepimiz aynı gemideyiz kardeşim / Ve eğer bir tarafından sallarsan / diğer tarafın temellerini yıkarsın / Bu aynı gemi, kardeşim.”

Dünya üzerindeki devletlerin, özellikle de ABD'nin dış politikasına dönük yazılan bu şarkı, 'Aynı gemideyiz' gemisinin sıradan yolcularının alacağı tutumun, geminin kaderinde belirleyici olduğunu gösteren bir örnek. Unutmadan ekleyelim, yukarıdaki linkte şarkıyı seslendiren folk sanatçısı Lead Belly, ABD Komünist Partisi için de şarkılar söylemiştir.

Yaygın kullanılan bir deyim ister istemez kendi sınırını aşabiliyor. Tarih boyunca bu deyimi kullanan herkes yolcuların aynı gemide olduğu, gemiyle aynı kaderi paylaştığı konusunda hemfikir. Başta da söyledik ya, 'Aynı gemideyiz' metaforu, herkesin fazla çaba harcamadan rahatça çıkarabileceği bir mesajı taşıyor... Ama gemideki yolcuların birbirlerine karşı sorumluluk vurgusu, ya da 'her ne olursa olsun başa gelenin beraberce çekileceği' vurgusu, deyimi kullanış biçimine göre değişiyor... Mevzuyu basite indirgememek de biraz da burada yatıyor.

Kaynaklar ve daha detaylı bilgilerin yer aldığı linkler

1-https://www.brithshalom.org/sites/default/files/uploaded_images/the_same_boat_15.pdf

2- http://tothestory.blogspot.com/2016/07/were-in-same-boat-brother-and-if-you.html

3- https://www.lesechos.fr/11/05/2012/LesEchos/21183-011-ECH_--nous-sommes-tous--gouvernement--syndicats--patronat--dans-le-meme-bateau--.htm

4- https://www.phrases.org.uk/meanings/in-the-same-boat.html