Hindistan'da 5 bin yıllık süpernova çizimi!
Keşmir bölgesinde keşfedilen bir kaya çizimini süpernovanın ve gökyüzü haritasına dair en eski kayıt olduğu düşünülüyor. 5 bin yıllık resim, şimdiye kadar keşfedilen en eski ölen yıldız tasviri olabilir.
DUVAR - Astrofizikçilerin Keşmir bölgesinde keşfettiği bir kaya resminin bir süpernovanın ve gökyüzü haritasının muhtemelen şimdiye kadar çizilmiş olan en eski kaydı olduğu düşünülüyor. Resim, altta hayvan ve insan figürleriyle, gökyüzünde iki parlak objeyi gösteriyor. Bulguyu ayrıntılandıran bir çalışma Hint Bilim Tarihi Dergisi'nde yayımlandı. Bu yeni keşfin detaylarını Arkeofili sitesinde Dilara Uçar şöyle anlattı:
Hindistan’ın Keşmir bölgesinde bulunan yaklaşık 5 bin yıllık kaya resmi, şimdiye kadar keşfedilen en eski ölen yıldız tasviri olabilir.
Bir gece gökyüzüne bakıp iki ay gördüğünüzü hayal edin. Bu olay, 2017’de gerçekleşmiş olsaydı, sosyal medya bu olayın fotoğraflarıyla dolup taşardı. Haber kanalları, gökbilimcilere neler olduğunu açıklamalarını sağlayacak ve doğaüstü bir olgu değil, muhtemelen patlayan bir yıldız yani bir süpernovanın olduğunu söyleyeceklerdi. Teleskoplar saatler geçtikten sonra, korkunç kaderi yaşayan yıldızı izleyecekti. Ve sonra gelecek haftalarda büyük olasılıkla, gökyüzünde çok, çok, çok parlak bir yıldızın varlığından keyif alacaktınız.
Şimdi 5 bin yıl önce aynı manzarayı gördüğünüzü hayal edin. Üstelik kabilenizdeki hiç kimsenin de, neden gece gökyüzünde aniden ekstra süper-aydınlık bir cisim belirdiğine dair bir fikri yok. Danışmak için yazılı veya resimsel hiçbir kayıt yok. Bununla birlikte, sizin ve kabilenizdeki insanlardan başkasına, yakınlardaki rakip kabilelerden birine sorma riskine de tabii ki girmeyeceksiniz. Tek yapabileceğiniz, bu tuhaflık hakkında merak duymak ve belki de en sevdiğiniz sanatsal araç ile ifade etmek.
Bilim insanları MÖ 3 bin 600’de yaşananların aynen böyle olmasının muhtemel olduğunu söylüyor. Astrofizikçi Mayank Vahia ve Temel Araştırma Tata Enstitüsü’ndeki meslektaşları, günümüzde Güney Asya’daki Keşmir bölgesinin bir bölümünde bulunan bir kaya resminin, bir süpernovanın ve gökyüzü haritasının muhtemelen şimdiye kadar çizilmiş olan en eski kaydı olduğuna inanıyorlar. Resim, altta hayvan ve insan figürleriyle, gökyüzünde iki parlak objeyi gösteriyor. Bulguyu ayrıntılandıran bir çalışma Hint Bilim Tarihi Dergisinde yayımlandı.
Kaya sanatının tarihini belirlemek oldukça zordur, ancak Vahia’nın sağlam bir başlangıç noktası vardı. Resmin yapıldığı kaya, daha önceden MÖ 2.100 yıllarına tarihlenen bir evin duvarına gömülmüştü. Bölgedeki en eski yerleşim de belliydi; MÖ 4 bin 100 yılları. Bu nedenle, kaya sanatı, muhtemelen bu iki bin yıl arasındaki bir zaman diliminde, yeni bir konut inşa etmek için kullanılmış olabilirdi.
Daha sonra, Vahia’nın neden birinin gökyüzünde iki parlak nesne çizeceğini anlaması gerekiyordu. İki güneş olamazdı, çünkü bizde sadece bir tane vardı. Güneş ve ay olamazdı, çünkü dolunay asla güneşle birlikte bu şekilde görünmez. Vahia’ya göre, kalan tek açıklama bir süpernovaydı: eğer biri güneş sistemimizin yakınında patladıysa (yüzlerce ya da az sayıda binlerce ışık yılı uzaklıktadır), güneş ya da ay kadar parlak olabilir.
Elbette bu açıklama, ancak MÖ 4 bin 100 ile MÖ 2 bin 100 yılları arasında Dünya’da görülebilecek kadar parlak bir süpernova olmuşsa mantıklı olabilir. İyi haber, Vahia’nın son binlerce yılın süpernovalarından birçoğunu doğru bir şekilde tespit edebilmek için bir yolu vardı.
Bir süpernova durumunda, çok fazla miktarda enerji serbest kalır. Çıplak gözle gördüğümüz enerji, yani görünür ışık, patlamanın ürettiği enerjinin yalnızca küçük bir bölümüdür. Süpernova yüzlerce ve binlerce yıldır yüksek yoğunluklu X-ışınları yaymaya devam ediyor. Gökbilimciler, bu süpernova kalıntılarını izleyebiliyor ve yıldız patlamalarının ne zaman ve ne kadar büyük olabileceğini hesaplayabiliyorlardı.
Tüm sınırlamalar belirlendiğinde, veritabanı Vahia’ya sadece bir seçenek verdi: süpernova HB9. Bu süpernova için her şey uygun görünüyordu. Patlaması MÖ 3600 civarında Dünya’da görülebilirdi. Patlaması anında, Dünya’ya mükemmel bir yuvarlak olmasa da parlayan bir top gibi göründü ve dolunaydan sadece biraz daha az parlaktı (çünkü sadece yaklaşık 2.600 ışıkyılı uzaktaydı).
Sadece bir sorun var, Indira Gandhi Sanat Ulusal Merkezi ile birlikte çalışan Vahia, bölgedeki birçok sanat eserini inceledi, ancak başka gökyüzü grafikleri bulamadı. Burada analiz edilen kaya sanatı, o zamanlar gökyüzünün benzeyeceği şeylere oldukça iyi uyuyor olsa da, aynı zamanda büyük bir tesadüf olabilir. Kanıtlamak için, Vahia’nın ikinci bir örneğini bulması gerekir. Bölgedeki insanlar bir kez yıldız şeması çizdiyse, diğer göksel olay türlerini de (kuyruklu yıldızlar veya meteor yağmurları gibi) belirtmiş olmalılar.
Bu nedenle, Vahia’nın kaya resmi, kendi başına en eski insan yapımı yıldız şeması ve süpernova kaydı olduğunun kanıtlanması için yeterli değil. Yine de, Vahia, bölgede daha fazla kaya sanatının ortaya çıkmasıyla birlikte, iddiayı güçlendirmek için gereken ek kanıtları elde edeceklerinden emin.