Hint öğrenciler Ay'da fotosentez peşinde!

Google tarafından ilân edilen dünya dışı yaşam olanaklarına ilişkin yarışma, küresel çapta büyük bir ilgi gördü ve birçok ülkede farklı araştırmalar yürütülüyor. En iddialı araştırmalardan birisi Hindistanlı genç öğrenciler tarafından sürdürülüyor.

Abone ol

Malavika Vyawahare 

25 yaşındaki Santosh Roychowdhury, "evrene aşık olduğu" ânı hatırlıyor. Çocukluğunda, bir meteor yağmurunu izlemek için Kalküta'daki evlerinin çatısında kamp yaptığı bir geceyi aktarıyor: “Binlerce meteoru görerek uyandım, bu yağmuru çok güzel bir gündoğumu izledi ve bu gerçekten de evrene aşık olduğum ânı o gece yaşadım” diyor. Bunun ardından, Hindistan'ın Ay çalışmalarını finanse eden araştırma programı dahilinde bir deney hazırlamak üzere bir bilimsel yarışmaya katılmaya karar vermiş.

Roychowdhury'nin ekibi Team ZΩi, Bangalore’daki uzay aracının fırlatılacağı merkez olan Team Indus'ın ev sahipliği yaptığı Lab2Moon ekibi tarafından düzenlenen yarışmada ikincilik ödülü kazandı. Bu uzay aracı, ZΩi ekibinin Ay yüzeyinde siyanobakterilerdeki fotosentezi gözlemleme deneyine ev sahipliği yapacak.

DÜNYA DIŞI YAŞAM İÇİN BİR UMUT

.

Teorik fizikte ustalaşmış olan ve kozmoloji üzerine doktora yapmak isteyen Roychowdhury, “Ay, Mars ve ötesi gibi zorlu uzay koşulları, ‘dünya dışı ortamlarda hayat’ denilen bu narin olguyu nasıl sürdürebileceğimize dair araştırmalardaki en zorlu ortamlardan biridir” diyor.

Son yıllarda dünya dışı hayat olasılığı, bir bilimkurgu fantezisinden ziyade bilimsel bir mecrada tartışılmaya başlanmıştır. NASA bu ay, yakınlarımızda bulunan ve üç yaşanabilir gezegene sahip olan bir yıldız sistemindeki gezegen kümesine dair keşfini açıklamıştı.

Genç bilim adamı “Hayatta kalmamız için konforlu yaşam alanımızın dışına çıkmamız ve kesinlikle çok gezegenli bir tür haline gelmemiz gerekiyor” diyor.

Team Indus Ay programı, göründüğü kadarıyla yeni bir çığır açıyor. Şayet hedefine ulaşırsa, Ay'a bir araç indiren ilk özel Hint girişimi olacak. Google'ın, takımların Ay’a bir uzay aracı indirmelerini ve 500 metre boyunca bu araca rehberlik etmelerini, ayrıca bu esnada yüksek çözünürlüklü video ve görüntüleri gezegenimize iletmelerini gerektiren Ay Günü yarışmasındaki finalist ekiplerden biri oldular. Takımlar, 30 milyon ABD Doları değerindeki ödül için yarışıyor.

Team Indus 2016 Haziran'ında, Lab2Moon yarışmasını düzenleyerek gençlerin kendi ay görevlerine ilişkin deneyler yapmalarına olanak sağlamıştı. Nihai sonuçlar bu yılın başlarında açıklandı ve Roychowdhury'nin ekibi ikinci oldu. Birinciyse bir İtalyan takımıydı.

Roychowdhury, rekabete dahil olmak amacıyla bir ortak bulmak için daha fazla araştırma yapmak zorunda değildi; zira Kızkardeşi Sukanya Roychowdhury de onun gibi bir bilim aşığı ve kendi sözleriyle bir “süper zekâ”. İlham kaynağı ve desteğiyse uzaklardan geldi.

SÜRPRİZ BİR YOL ARKADAŞI

Roychowdhury, Arizona State Üniversitesi'nde yükseklisans öğrencisi Autumn Conner ile internet üzerindeki bir fizik forumunda bağlantı kurdu ve uzay araştırmaları hususunda birbirine çok benzer içerikteki çalışmalarını paylaştılar.

Ardından Conner'ı da ekibe dahil ettiler. Conner'la olan ortaklıklarında bir başka tesadüf daha ortaya çıktı. Ay’a göndermek istedikleri siyanobakteriler çok nadirdi ve sadece üç yerde bulunmaktaydı: Antartika, Atacama çölü ve İsrail'deki bazı çöller. Neyse ki, ASU’da (Arizona State University) ekibin erişimi olan bakteri kültürleri bol miktarda mevcuttu.

Deney örnekleri 110 mm yüksekliğinde, 65 mm çapında ve 250 gram ağırlığında bir güneş enerjisi kutusuna yerleştirilecek. Düzenek, bakteri için fotosenteze ilişkin gerekli şartları sağlayan siyanobakterileri, hayatta kalabileceği besin ortamını, sensörleri ve düzenleyicileri içerecek. Kontrol dışı tek etkense güneş ışığı olacak.

Ay’a inişin gerçekleşmesinin ardından siyanobakteriler düzenek içine salınacak, karbondioksiti kullanarak ve oksijeni serbest bırakarak, fotosentez aktivitesinin durumu yakından takip edilecek.

Deneye dair beklentileri, şimdiden Ay’da fotosentezin gerçekleşebileceğini ispatlamanın ötesine geçti bile. Bu siyanobakteriler gelecekte dünya dışı yerleşimlerin sürdürülmesine yardımcı olabilir. Roychowdhury, belki başka türlerin de bu bakterilerin genlerini kendi genlerine dahil edip bir mutasyon geçirerek bu zorlu koşullarda hayatta kalabileceklerini umuyor.

Bu düşünceleri, kızkardeşinin beklentilerini izlemek konusunda karşılaştıkları zorluklardan daha ileride olsa da büyük ilgi gördü. Babaları bir okul öğretmeni, anneleriyse ev hanımı. Roychowdhury, “Alt-orta sınıf bir aileden gelen, para konusunda zorluklar yaşayan bizler için meselenin tutkudan ve hayallerden daha önemli olmasından dolayı, bununla başa çıkmak hiç kolay olmadı” diyor.

YOKSUL AİLENİN DÂHÎ ÇOCUKLARI

Ebeveynleri buraya bir tekneyle gelmişti; ancak büyükbabaları torunlarının mühendis olmasalar bile temel bilimlerle ilgilenmeleri konusunda en önemli ikna mercii oldu. Büyükbabasının yanına gittiğinde, o Roychowdhury'den bir şey istedi; biri bilim, diğeri de barış olmak üzere iki Nobel ödülü kazanması, ayrıca bilgiyi insanlığın yararına kullanması...

Dedesi birkaç yıl önce kanserden öldü ama Roychowdhury verdiği sözlerin kendisine rehberlik ettiğini söylüyor. “Dünyayı daha fazla anlamak isteyen ama birçok sorunla karşı karşıya kaldığında bundan cayan ya da hayallerini takip etmek ve bir şeyler yapmak isteyen Autumn, kızkardeşim ve benim gibi milyonlarca değilse bile binlerce insan olduğunu biliyorum” diyor. “Onlara söylemek istediğimiz tek şey asla vazgeçmemeleri.”

(Hindustan Times/Çeviren: Tarkan Tufan)

Haberin İngilizce orjinali