Anayasa değişikliği teklifini kurcalamaya devam ediyorum ama bugün uzatmayacağım.
Aceleden seçme ve seçilme hakkını ortadan kaldırma şeytanı işe karışmış olan teklifte cumhurbaşkanı yardımcılığı hem düzenlenmiş aslında hem de düzenlenmemiş.
Teklifteki ilk madde şu: “Cumhurbaşkanı, seçildikten sonra bir veya daha fazla Cumhurbaşkanı yardımcısı atayabilir.”
Yani bir de olabilir, birden fazla da. İki, üç, 50, 100? Cumhurbaşkanı bilir.
Sayı meselesi elbette önemli ama daha da önemlisi var, ne iş yapacak bu zat?
En önemlisi şu: “Cumhurbaşkanlığı makamının herhangi bir nedenle boşalması halinde kırkbeş gün içinde Cumhurbaşkanı seçimi yapılır. Yenisi seçilene kadar Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cumhurbaşkanlığına vekâlet eder ve Cumhurbaşkanına ait yetkileri kullanır.”
Cumhurbaşkanı varken de vekâlet imkânı var, hüküm şu:
“Cumhurbaşkanının hastalık ve yurt dışına çıkma gibi sebeplerle geçici olarak görevinden ayrılması hallerinde, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cumhurbaşkanına vekâlet eder ve Cumhurbaşkanına ait yetkileri kullanır.”
Yani, önemli bir makam bu. Cumhurbaşkanı yardımcısı, “cumhurbaşkanı” da olabilecek kadar önemli bir kişi. Cumhurbaşkanı yürütmenin, memleketin ve tarihin en önemli kişisiyse yardımcı da en önemli ikinci kişisi, tabii üçüncü, dördüncü de olabilir… Fakat bu kişi, bu kadar önemli bir kişi, yürütme gücünü tekeline seçilmiş cumhurbaşkanı gibi kullanma yetkisine sahip bu kişi, seçimle gelmiyor da seçimden sonra seçilmiş cumhurbaşkanı tarafından seçilerek geliyor.
Teklif, bu kişinin seçme seçilme yeterliliği, özellikleri, nitelikleri konusunda suskun. “Cumhurbaşkanlığı boşalınca oraya oturabilir” diyor, vekalet edebilir diyor, dokunulmazlığı var diyor, başka da bir şey demiyor.
Cumhurbaşkanı için şartlar belirtilmiş ya hani, işte, 40 yaşını doldurmuş olacak, yüksek öğrenim yapmış olacak, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olacak, doğuştan Türk vatandaşı olacak. Yardımcı? Cumhurbaşkanı seçer, bitti.
Ne hazırlığı bu? Sadece bir numaranın, cumhurbaşkanın seçimle geleceği, iki numaradan başlayarak kalan herkesin bir numara tarafından belirleneceği bir sistem hazırlığı. Amerikan sisteminden cumhurbaşkanının doğuştan Türk vatandaşı olacağı maddesini alırken biraz daha baksaydınız ya, orada başkan yardımcısı neymiş, nasıl düzenlenmiş?
*
Bu anayasa teklifinin bir adı da “gerek görürse” anayasası olabilirmiş. Gerek görürse bir gerek görürse 100 yardımcı seçebilir. Nasıl olsa yardımcının niteliği önemsiz.
Bir de birçok yetki “gerek görürse” diye veriliyor cumhurbaşkanına.
Örnekler:
“Gerekli gördüğü takdirde, yasama yılının ilk günü Türkiye Büyük Millet Meclisinde açılış konuşmasını yapar.”
“Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları gerekli gördüğü takdirde halkoyuna sunar. Milli güvenlik politikalarını belirler ve gerekli tedbirleri alır.”
Yetki çok, kararname de yapabilir, milletlerarası anlaşma da imzalayabilir, yönetmelik de çıkarabilir. Yani yasa koyma yetkisi de var, yasaların yorumlarını belirleme yetkisi de.
Bir tek şey eksik kalmış sanki, halkın seçeceği sözde cumhurbaşkanlığı sistemini düzenleyen bu teklifte, onu da ben önereyim: “Cumhurbaşkanı gerekli görürse halkı da seçebilir.”